Cari açık vermemize neden olan en önemli kalemlerden biri olan altın ithalatına ilişkin 07.08.2023 tarihinden itibaren, aylık 12 tonluk ithalat kotası getirilmişti.
Bu kotaya rağmen; geçen yılın tamamında 318 ton altın ithal ettiğimizi söylersem, çok ciddi bir dövizin altın ithalatı için kullanıldığı ve cari açığın ana nedeni olduğu kolayca anlaşılabilir. Kotanın şirketler arasında adaletsiz dağıtıldığı yakınmaları, kötü yönetilen ekonomi nedeniyle artan fiziki altın talebi ve kota nedeniyle altının kilogram fiyatının Türkiye’de 3.000 ile 5.000 dolar artması, altın kaçakçılığını patlattı. Öyle ki; havalimanı VIP salonları bile bu işlerin ana mekanı oldu!
Bugün sizlere; altına uygulanan kota nedeniyle ithalatı patlayan altından mamul zincirler başta olmak üzere ziynet eşyalarının ithalinde ortaya çıkmayan Katma Değer Vergisi konusunu örneklerle açıklayacağım.
MEVZUAT NE DİYOR?
3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 17/4-g maddesine göre; külçe altın teslimleri KDV’den istisna edilmiş olup, 16/1-a maddesi ile de bu Kanun’a göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithalinin; ithalat istisnasından yararlanacağı hükmü getirilmiş ve aynı mahiyetteki işlemlerin yurt içinde yapılması veya yurt dışından ithal edilmesi hallerinde farklı vergi uygulamalarının önüne geçilmiştir.
Ancak; altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslimi ve ithali KDV’ye tabi bulunmaktadır. Söz konusu mamullerin tesliminde ve ithalinde matrah, aynı Kanun’un 23/e maddesi gereğince; külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktardır.
İthalat veya dahilden satın alma yoluyla temin edilen külçe altından bizzat imal edilen veya fason olarak imal ettirilen veya teslim edildiği şekilde satın alınan ziynet eşyası ile sikke altınların tesliminde; satış bedelinden teslim konusu mamulün bünyesinde yer alan külçe altının işlem gerçekleşmeyen günler dahil olmak üzere Borsa İstanbul’da işlem yapılan son resmi işgününde külçe altın için oluşan kapanış fiyatı esas alınıp, satılan mamulün ayarı göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen has bedeli düşüldükten sonra kalan miktar KDV matrahı olacaktır. Külçe altından (hurda altın dahil) altın mamulü veya altın ihtiva eden eşya imalatı ile uğraşanların yaptıkları işler karşılığında aldıkları işçilik ücretleri için ayrıca KDV hesaplayacakları tabiidir.
DEĞERLEMEDE ESAS ALINAN KRİTER DEĞİŞTİRİLMELİDİR
Altının saflık derecesinin binde olarak ifade edilmesine MİLYEM denir. 995 MİLYEM; kütlenin binde 995’i saf altın, geri kalan binde 5’i ise altın harici başka bir metal demektir. En çok kullanılan altın ayar ve MİLYEM değerleri: 14 ayar 585 MİLYEM, 18 ayar 750 MİLYEM, 22 ayar 916 MİLYEM, 24 ayar 995 ve 999,90 MİLYEM.
Yazımızın başlığındaki ‘KDV çıkmazı’ konusuna gelecek olursak; külçe altın ihtiva eden ziynet eşyasının ithalatı aşamasında, ithalat konusu mamulün bünyesinde yer alan külçe altının has bedeli tespit edilirken; dünya genelinde resmi olarak kabul gören tek külçe altın piyasası olan Londra Külçe Piyasası Birliği’nde (LBMA) oluşan altın fiyatından daha yüksek tutarda fiyatlandırmanın söz konusu olduğu, Borsa İstanbul AŞ bünyesinde kurulan Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’na ait verilerinin dikkate alınması, bazı durumlarda KDV matrahının oluşmamasına sebep olmaktadır:
Örnek: Y Kuyumculuk işletmesi; 03.10.2024 tescil tarihli ithalat beyannamesi ile 5.150.895,29 USD değerinde toplam 65.508,85 gram 22 ayar altın ihtiva eden takı ithalatı gerçekleştirmiştir. 03.10.2024 tarihinde ithal edilen takı için, 02.10.2024 tarihli Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası son işlem günü kapanış fiyatı: 3.055,00 TL/ Gr.
22 ayar takı için dikkate alınacak MİLYEM değeri: 0.916
22 ayar has altın gram fiyatı: 0.916 x 3.055,00 = 2.798,38 TL/Gr.
KDV’den istisna külçe altın bedeli: 2.798,38 x 65.508,85 = 183.318.655,66 TL
İthalat beyannamesinin tescil tarihindeki döviz satış kuru: 34,2154
Gümrük Vergisi tarhına esas olan kıymet: 34.2154
x5.150.895,29=176.239.942,71 TL
KDV Matrahı: 176.239.942,71 – 183. 318.655,66 = -7.078.712,95 TL
Örnekte görüleceği üzere; bünyesinde külçe altın ihtiva eden işçilik uygulanmış ziynet eşyası için ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç, paylar ile tescil tarihine kadar yapılan diğer giderlerden ve ödemelerden belgelendirilemeyenler hariç KDV matrahı oluşmamaktadır.
Uygulamada; Hazine aleyhine bir olumsuzluğa sebebiyet vererek daha sonrasında cezalı bir tarhiyat ile karşılaşmak istemeyen bazı ithalatçıların, ilgili ithalat beyannamelerinde ‘yurt dışı gider’ satırını kullanıp, aslında var olmayan ve herhangi bir ödeme belgesine dayanmayan giderleri beyan ederek veya mevcut olması halinde; navlun bedellerine ve sigorta bedellerine karşılık gelen gerçek gider tutarlarını yukarıya doğru önemli ölçüde yuvarlayarak KDV matrahı oluşmasını sağladıkları gözlemlenmektedir.
Bu bağlamda; yasal mevzuat açısından külçe altın ihtiva eden ziynet eşyasının ithalatında, işçilik tutarı için miktar bazında asgari KDV matrahı tespit edilmesi veya ithalat konusu mamulün bünyesindeki külçe altının has bedeli tespit edilirken; Londra Külçe Piyasası Birliği’nde (LBMA) oluşan altın fiyatlarının baz alınması gibi değişiklikler, ithalat rakamlarının ciddi bir şekilde yükseldiği dikkate alınarak yapılmalıdır.