Bu tarihten sonra KGK konuyla ilgili gerekli yasal alt yapıyı oluşturdu. Önce işi üstlenecek bağımsız denetçileri sonra da işi üstlenecek bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirdi.

Geçmişte çoğunlukla Avrupa Birliği ülkelerinde başlayan bir uygulamanın zaman içerisinde ülkemizde uygulanmasına alışkınız biz. Ancak bu konuda ilk kez AB ülkelerinin önünde hareket ediyor ve Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının (TSRS) ilk uygulamalarını gerçekleştiriyoruz.

İlk uygulamanın belli zorluklarını da yaşıyoruz elbette. Bu yazıyla birlikte akıllardaki sorulara yanıt vermeye çalışacağım.

Raporlama Zorunluluğu Kimleri Kapsıyor?

Zorunluluk genellikle kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar (KAYİK) olarak adlandırdığımız faaliyet alanları; Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa tabi olan şirketler ile Borsa İstanbul Piyasalarında faaliyet göstermesine izin verilen; yetkili müesseseler, kıymetli madenler aracı kurumları, kıymetli maden üretimi veya ticaretiyle iştigal eden şirketleri kapsıyor.

Belirleme yaparken yukarıda bahsi geçen şirketlerden; aktif toplam 500 milyon TL, yıllık net satış hasılatı 1 milyar TL ve çalışan sayısı 250 kişi, ölçütlerinden herhangi ikisini 2022 ve 2023 yıllarında aşan şirketler 2024 yılında sürdürülebilirlik raporlaması yapmak zorunda olacaklar.

Yeni Halka Arz Edilen Şirketler Kapsama Dahil mi?

KGK kapsama dahil olacak şirketlerin belirlenmesi için yayımladığı usul esaslar tebliğ taslağında yukarıda saydığımız ve genellikle Kayik olarak değerlendirilen şirketlerin en az iki yıl aynı vasfa haiz olmaları gerektiğini belirtti.

Örnek verecek olursak, 2023 yılında halka arz olarak halka açık şirket vasfını 2023 yılında kazanan bir şirket, ölçütleri sağlamış olsa da raporlama yükümlülüğü en erken 2025 yılı hesap döneminde doğacak. Ancak ihtiyari olarak raporlama yapmasının önünde de bir engel yok.

Denetçi Ataması Nasıl Gerçekleştirilecek?

2024 faaliyet dönemi sona erdi. Kapsama dahil olan şirketlerimizin çoğu 2025 hesap dönemleri için de genel kurullarını yaparak bağımsız denetçi atamalarını da gerçekleştirdiler. Ancak çoğu şirket sürdürülebilirlik denetimi kapsamında bir atama yapmadı. Bu durum bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Çünkü sürdürülebilirlik denetimi yönetmeliğinde KGK sürdürülebilirlik raporlarının aynı genel amaçlı finansal tablolarda olduğu gibi genel kurula sunulmak üzere genel kuruldan 20 gün önce yönetim kuruluna sunulmasını ön görüyor.

Sürdürülebilirlik raporlarının genel amaçlı finansal tablolarda olduğu gibi Genel Kurula sunulacak olması denetçi seçiminin de genel amaçlı finansal tablolarda olduğu gibi genel kurul nezdinde yapılması gerekliliği sonucunu doğruyor.

Genel Kurul Yapıldı Ancak Sürdürülebilirlik Denetçisi Atanmadı!

Uygulamada özellikle halka açık şirketlerde olağanüstü bir genel kurul yapmanın zorluğunu hepimiz biliyoruz. 2024 yılı genel kurulunu çoğu şirketimiz yaptı ve sürdürülebilirlik denetçisi kapsamında bir atama yapmadı ve çoğu şirketimizin hali hazırdaki bağımsız denetçilerinin bazılarının sürdürülebilirlik denetimi yapma yetkisi de yok.

Böyle bir durumda ne yapılabilir?

En pratik çözümün seçilen sürdürülebilirlik denetçisinin yapılacak ilk genel kurulda onaya sunulması şartıyla yönetim kurulu tarafından belirlenmesi. Böylelikle bu kapsamdaki gereklilik de yerine getirilmiş olacaktır.

Peki Şirketlerimiz Hazır mı?

Kapsama giren şirket sayısının yaklaşık 400 olduğu söyleniyor. Bu şirketlerin bir kısmı TSRS’lere olmasa da sürdürülebilirlik raporlamasına aşina. Kalan şirketler için de çok yeni bir konu.

2024 yılına ait sürdürülebilirlik raporları için son tarih, ara dönem rapor yayımlama zorunluluğu olmayan şirketler için Eylül ayı. Hiç hazırlık yapmamış bir şirket için kalan süre son derece sınırlı. Buna rağmen hazırlığı olmayan şirket sayısının hazırlığı olan şirket sayısından çok olması biraz düşündürüyor. Bu durumun en önemli nedenlerinden birisi şirketlerin hala son dakika bir erteleme bekliyor olması.

Erteleme Beklemek Ne Kadar Doğru?

Şirketler bir umut kulaktan dolma bilgilerle bu yıl için bir erteleme bekleyişi içerisindeler. Kötü bir haber olacak belki ama bu bekleyiş beyhude. Bunun yerine hızlıca hazırlıklara başlayıp zaten sınırlı olan zamanı boşa harcamamak gerektiği kanaatindeyim.

Ara Dönem Raporlama Zorunluluğu Olan Şirketler İçin Takvim Sıkışıklığı!

2024 yılı sürdürülebilirlik denetim raporları ilk uygulama yılına özel bir muafiyetle yıllık finansal tabloların yayımından sonra yayımlanacak. Ancak söz konusu muafiyet 2025 yılı finansal tabloları için söz konusu değil.

Şöyle ki özellikle ara dönem raporlama zorunluluğu bulanan şirketler solo veya konsolide finansal tablo hazırlayıp hazırlamadıklarına göre, sırasıyla; 11 ve 19 Ağustos 2025 tarihlerinde ara dönem finansal tablolarını açıklamak zorundalar. Dolayısıyla söz konusu şirketler 2025 yılına ait TSRS’ler kapsamındaki açıklamalarına da bu finansallarla birlikte yayımlayacaklar. Söz konusu tarihler 2024 yılı sürdürülebilirlik raporlarının yayımlanmasına ilişkin son tarih olarak ele alınacak.

İlk TSRS Raporlar Birer Birer Yayımlanıyor

İlk raporların yayımlanmasından sonra TSRS’ler kapsamında yapılan açıklamaların içeriği, yeterliliği ve uyumu ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaya başladı. Geçmişten beri sürdürülebilirlik raporlaması yapan şirketler eski alışkanlıklarını devam ettirme eğiliminde olunca yapılan açıklamalar anlaşılabilir olmaktan iyice uzaklaştı. Bu durum beraberinde bazı eleştirileri de gündeme getirdi. Sürdürülebilirlikle ilgili bir sonraki yazımda raporların içeriğinden ve bu kapsamdaki beklentilerden bahsedeceğim.

Kaynak: Ekonomim.com | Nusret AYYILDIZ Bağımsız Denetçi – Kamu Gözetimi Kurumu Eski Uzmanı