Olaydaki yazılarım nedeniyle çalışma hayatı ile ilgili çok sayıda soru alıyorum. İmkanlarım ölçüsünde tüm sorulara cevap vermeye çalışıyorum. Okurlarımızdan Semiha K., Veysel E. ve Osman Ş.’nin sorduğu çok sayıda işveren ve çalışanımızı ilgilendiren aşağıdaki soruları cevaplayarak bu konuları açıklamaya çalıştım.
İşini yaptığı sırada fenalaşması durumunda işverenin yükümlülükleri
Çalışan, işini yaptığı sırada fenalaşır veya fenalaştığını söylerse, bu gerekçelerle izin talep ederse veya hastaneye gitmek isterse işverenin ve işveren vekilinin önemli bazı yükümlülükleri bulunmaktadır. Şöyle ki;
• Öncelikle derhal ilk yardım hizmeti verilmelidir. Bu kapsamda işyerinde çalışan sayısına göre yeterli sayıda ilk yardımcının bulundurulması önem arz etmektedir.
• Ardından çalışan, varsa işyeri hekimine gösterilmelidir.
• İşyeri hekimi yoksa veya ulaşılamıyorsa ya da işyeri hekiminin müdahalesi yetersiz kalıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna/hastaneye götürülerek eşlik edilmelidir.
• İşveren veya işveren vekilinin işçi sağlığını gözetmesi ve koruması zorunludur. En basit bir ihmal, sıralı amirleri de dahil olmak üzere her biri hakkında ayrı ayrı hukuki ve hatta cezai sorumluluk ortaya çıkmasına neden olabilir.
• Bu gibi durumlarda asıl olan çalışanın sağlığı ile ilgili beyanıdır.
• Kalp krizi, iç kanama, zehirlenme, apandisit gibi rahatsızlıkların işyerinde başlaması iş kazası olarak nitelendirilmesi açısından yeterlidir. Bu durumlarda yukarıda belirtilen şekillerde hareket edilmesi, iş kazası bildiriminde bulunulması, tutanak ve raporların düzenlenmesi gerekmektedir.
İşverenler kadın çalışanların süt iznini belli saatler arasında sınırlayabilir mi?
İş Kanunu 74/7 maddesine göre, kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler.
Süt izni kullanımında işverenin ve işçinin dikkat etmesi gereken hususlar şöyledir;
• Süt iznini nasıl kullanacağını anne işçi, işverene yazılı olarak bildirmelidir.
• Anne, bebeğinden uzaktaysa (işyerinden evine bu sürede gidip gelmesi mümkün değilse) bu izni dinlenerek ya da süt sağarak da geçirebilir.
• Ancak, günlük 1,5 saatlik süt izninin hem erken ayrılmak ya da geç gelmek hem de işyerinde mesai saati içinde süt sağmak şeklinde gerçekleştirmesi yasal hakkın kötüye kullanılmasıdır.
• Şayet annenin sütünün fazla olması nedeniyle mesai sırasında sağma ihtiyacı doğuyorsa sağmada geçirilen zamanın günlük 1,5 saatten düşülmesi gerekir.
• 1,5 saatlik sürenin bölünebilir şekilde kullanılmasında yasada engel bir düzenleme bulunmamaktadır.
• Süt izninde geçen süre günlük çalışma süresinden sayılır.
• Süt izinleri de çalışma süresinden sayıldığından süt izni kullanması gereken işçinin bunu kullanmayıp çalışması durumunda Yargıtay genel olarak fazla çalışma yaptığı düşüncesiyle zamlı ücret ödenmesine karar vermektedir.
Çalışanlar geçici olarak başka işyerlerinde görevlendirilebilir mi?
Ülkemizde yasal mevzuat incelendiğinde bir işçinin üç şekilde çalışmasına izin verilmektedir.
• Çalışanın, sigortalı olduğu işyeri bünyesinde çalışması,
• Çalışanın, alt işverenin işçisi olarak asıl işverene ait işyerinde çalışması,
• Çalışanın, özel istihdam kurumları aracılığıyla ya da holding ve grup şirketleri içerisinde geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştırılması.
Mevzuatımızda bunların dışındaki çalışmalar yasaklanmıştır. Ancak birçok firma kendini riske atarak özel istihdam kurumu olmadıkları halde çalışanlarını, geçici görevli ya da geçici iş ilişkisi adı altında, komisyon karşılığı başka firmalarda çalıştırdıkları görülmektedir. İŞKUR ihbar üzerine veya rutin yaptığı teftişlerde bu hususu incelemekte ve idari para cezası vermektedir.
Holding ve grup şirketleri içerisinde geçici iş ilişkisi kurulabilmesi için:
• Devir sırasında çalışanın yazılı rızası alınmalıdır.
• Bu süre 6 ayı geçmemeli ve en fazla iki defa yenilenebilmelidir.
İşçisini geçici olarak devreden işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden, devreden işveren ile birlikte sorumludur.