Genelde seçimlerin olmadığı dönemlerde kamu kaynakları yandaşlara aktarılmaya, seçim dönemlerinde de, ne pahasına olursa olsun kazanma anlayışı ile yapılan popülizm (EYT de olduğu gibi) ve savurganlıkların yarattığı açıklar yine vatandaşın sırtına yükleniyor.
Vergi tasarısı ilk defa kamuoyunun gündemine geldiğinde, geniş kapsamlı olup, içinde gider bildirimi esası, nereden bulduğunun sorgulanması ve gayrimenkul sektörünün reel değerlerle vergilendirilmesi gibi önemli konular içermekteydi. Ama meclise sunulan ve görüşülerek kabul edilen tasarıda bunların hiçbiri yok.
Tasarı budanmış ülkeye yararlı olacak bölümler çıkartarak yine aynı kazlar yolunmaya devam edecektir.
Yasalaşan ve resmî gazetede yayınlanan bu kuşa dönmüş vergi düzenlemelerinin geniş kesimleri ilgilendiren bölümlerini şöyle özetlemek mümkün.
1-Kurumlar vergisi mükelleflerine (şirketlere) asgari kurumlar vergisi ödemesi getirildi.
Mevcut ticari kara, kanunen kabul edilmeyen giderler ve varsa indirim ve istisnalar eklenerek bulunan matrahın % 10 u asgari kurumlar vergisi olarak değerlendirilecektir.
Bu yöntemle bulunan matrahtan şirketin varsa geçmiş yıl zararlarının mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin bir bilgi yok. Uygulama 01.01.2025 tarihinden itibaren başlayacak.
2-Vergi usul kanununda yapılan en önemli değişiklikler de ceza düzenlemelerini kapsamaktadır. Cezaların 20 kata kadar arttırıldığı görülmektedir örneğin şirketlerde birinci derecede usulsüzlük cezası önceden 1.100 TL iken 20.000 TL ye çıkarılmış. Fatura veya fiş verilmemesi veya alınmaması durumlarında 3.400 TL olan ceza,10.000 TL'ye çıkarılmıştır. Her farklı tespitte ceza 10.000 TL olarak arttırılacak ve toplamda bu ceza 10 milyona kadar çıkabilecektir. Ceza sopası vatandaşın sırtında patlayacak.
3-Ticari ve serbest meslek kazancı elde eden mükelleflerin iş yerinde maliye yoklama memurları tarafından hasılat tespitleri yapılacak. Yapılan bu tespitlerin (yılda en az 12 defa) ortalaması üzerinden yıllık hasılat hesaplanacaktır. Yapılan beyan ile vergi idaresinin tespit ettiği hasılat karşılaştırılacaktır. Eğer fark %20 den fazla ise mükellef izaha davet edilecektir.
4-Firmaların 5 yıldan beri devreden KDV tutarları özel bir hesaba alınacak. Özel hesaba alınan bu tutarların inceleme elemanlarının incelemesi sonrası gider yazılması kabul edilecektir. Mevcut uygulamada bu tutarlar tahsil edilen KDV’lerden mahsup edilebiliyordu. Firmaların önemli bir kaybı bulunmaktadır. Bu tutarların tamamı kadar avantajları varken, vergi oranları kadar avantaja düşürülmüştür.
5-Üzerinde çok tartışma yaratılan yurt dışı harcı 500 TL olarak belirlenmiştir.
6-Kısa vadeli sigorta kolları olan yaşlılık ve emeklilik prim oranı % 2’den % 2,25’e yükseltilmiştir.
Ayrıca EYT emeklilerinin tekrar çalışması durumunda işveren hissesinin % 5 oranında olan teşvik kaldırılmıştır. Dolayısıyla işverenlere kaldırılan teşvik kadar yeni yük bindirilmiştir.
7-Vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarıldı. Sadece vergi cezaları uzlaşma kapsamında bırakıldı.
O nedenle ceza ihbarnamesi geldiğinde, uzlaşma günü beklenilmeden vergi aslıyla ilgili 30 gün içinde dava açılması gerekmektedir. Aksi durumda dava açma süresi geçirilmiş olabilir. Vergi aslı için açılan dava kazanılması durumunda, uzlaşılan cezaların iadesine ilişkin ne gibi bir uygulama yapılacağı belirsizdir.
Görüldüğü üzere, vergiyi tabana yayacağız söylemleri doğru çıktı. Vergi zaten tabandaydı şimdi yine tabana yüklendi. Tavan yine mutlu, çünkü vergi dışı kaldı. Yani vurun abalıya. Abalıların sırtında aba da kalmadı parçalandı. O nedenle acı daha çok hissedilecek.