Yaşımızın gereği 1970’li 80’li 90’lı ve 2000’li yılları gördük. Kesinlikle söyleyebilirim ki 90’lı yıllarda belki ekonomik durumumuz daha olumsuzdu. Ama insanlarımız daha mutluydu. Geleceğe bakışları ve güvenleri daha olumluydu. 2000’li yıllara gelindiğinde her yıl borçlanmalar 10’larca kat artarak ve daha da önemlisi devletin yıllarca emek vererek yarattığı tüm yatırımlar varlıklar bir özelleştirme furyası ile satılmak suretiyle bir tüketim toplumu yaratıldı. Üretmeden tüketen bir toplum yapısı içinde bugünlere geldik. Ancak deniz bitti. Satacak varlığımızda kalmadı. Borçta alamıyoruz. Alsak da yüksek bedeller ödüyoruz. Savrulan bir ekonomi içinde nereye toslayacağımızı bilemiyoruz.
Kötü bir miras yedi gibi özelleştirme soygunu sonrası eğitimden sağlığa, enerjiden gıdaya kadar krizlerin içindeyiz.
21. yüzyılda elektrik kesintileri nedeniyle kentlerimiz karanlığa gömüldü. Donarak ölme tehlikesi yaşayan insanların olduğu günleri gördük. 5 gün süreyle kombiler çalışmadı. Pompalar çalışmadığından sular kesildi. Hiç düşündük mü? Bunlar neden oldu.
Bu olayların olmasında acaba elektrik şebeke sistemlerinin 2010 yıllarında özelleştirme furyası altında yandaşlara peşkeş çekilmesinin bir payı olabilir mi?
Kesinti olaylarının en yoğun yaşandığı Isparta ilindeki şebeke hatlarının kime verildiğine baktığımızda karşımıza yine Cengiz Holding’in çıktığını görüyoruz. Diğer illerdeki şebeke hatlarına da bakıldığında Limak vs. gibi bilinen şirketlere verildiği görülecektir.
Bu şirketler devletin yapmış olduğu şebeke hatlarını kullanarak halka elektrik vermektedir. Enerji piyasası düzenleme kurulunun 31.12.2021 tarihli yayınladığı belgeye göre, devletten 32 kuruşa aldığı elektriğin kilovatını vatandaşa asgari 1,37 kuruşa satmaktadır. Yani 4,28 kat fazla fiyata satmaktadır.
Bu kadar büyük kar potansiyeline ve şebekelerin yenilenmesi veya yer altına alınması yükümlülüklerine rağmen hiçbir taahhütleri yerine getirilmemiştir.
Enerji piyasası düzenleme kurumu da bu duruma sessiz kalarak aslında onay vermiştir.
Bu sorun sadece Isparta bölgesinin bir sorunu da değildir. Tüm özelleştirilen bölgelerdeki şirketler içinde geçerlidir. Bugün Isparta yarın Zonguldak vs. olması olasıdır.
Türkiye Barolar Birliği kamuoyuna bir bildiri yayınlayarak “… Elektrik, ticari bir mal değil kurumsal bir hizmettir ve bu sebeple de yaşam ve tüketici hakkı olarak kamu yararına uygun şekilde tüketiciye sunulmalıdır…” diyerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun kararlarının yürütülmesinin durdurulması amacıyla iptal davası açmıştır.
Dileriz bu fahiş uygulamaya hukuk dur der.
Kocaeli | Fikret GÖKMEN