1.3.6. Şikayetler, Uyarılar Nelerdir?
Hile süreci; hırsızlık eylemi, yapılanın gizlenmesi ve çalınanların harcanması aşamalarıdır.
Her hile, hırsızlık eylemi, gizleme eylemi ve dönüşüm süresi olarak üç unsurdan oluşmaktadır.
HIRSIZLIK EYLEMİ: Elle, bilgisayarla ya da telefonla işletmenin nakdini, stokunu, bilgisini veya diğer varlıklarını ele geçirmedir. Bu aşamada denetçiler, yapılan eylemi ortaya çıkarma şansına sahip değillerdir. Nadiren bir denetçi, varlığın çalınma aşamasında o ortamda bulunur. Hırsızlık aşamasının en iyi görgü tanıkları, hile yapanın çalışma arkadaşları, yöneticiler ve diğer çalışanlardır.
GİZLEME EYLEMİ: Finansal kayıtların değiştirilmesi, kasa veya stokun yanlış sayımı, kanıtların imha edilmesi şeklinde, hile yapanın yaptıklarını diğerlerinin görmemesi için saklamasıdır. İşletme mali müşavirleri, muhasebecileri ve çalışma arkadaşları hilenin açığa çıkarılmasında etkili olabilmektedirler.
DÖNÜŞÜM AŞAMASI: Çalınanların harcanmasıdır. Bu aşamada hile yapan kişinin yaşam düzeyinde değişiklikler oluşmaya başlar, bu dönüşüme hile yapanın çalışma arkadaşları, kişisel arkadaşları ve yöneticileri tanık olduklarından hilenin ortaya çıkarılmasında önemli rol oynarlar.
Hilenin ortaya çıkartılması açısından olaya baktığımızda, işletme çalışanlarının, yöneticilerin, işletme dışı kişilerin ve işletme ile ilgili üçüncü kişilerin önemli rolleri göz ardı edilemez. Bu kişilerden gelen şikayetler, uyarılar ve imalar çok önemli araçlardır. Bir kişinin “işletmede bir şeyler yanlış gidiyor” şeklinde uyarısı dikkate alınmalıdır. Bir büyük işletmede bir yıl boyunca yapılan hilelerin % 43’ü müşteri şikayetleri ve çalışan uyarıları ile ortaya çıkartılmıştır.
2. FİNANSAL RAPORLARIN BAĞIMSIZ DENETİM İLE BAĞI
Bağımsız denetçilerin finansal raporlarla olan bağlantıları, yayımlanan finansal raporlar hakkında verdikleri görüş sayesindedir. Finansal raporların dürüst ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre düzenlenmesinden ve sunulmasından işletme yönetimi sorumlu olmasına karşın bağımsız denetçiler verdikleri olumlu görüşle, finansal raporların doğruluğunu tasdik etmektedirler.
2.1 Denetim ve Bağımsız Denetim Kavramı
Denetim, bir ekonomik birim veya döneme ait bilgilerin önceden belirlenmiş ölçütlere olan uygunluk derecesini araştırmak ve bu konuda bir rapor düzenlemek amacıyla bağımsız uzman tarafından yapılan kanıt toplama ve değerlendirme sürecidir [1] Bu tanıma göre denetimin genel özellikleri şunlardır;
- Denetim, ekonomik bir birim veya döneme ait bilgilere uygulanır.
- Denetim bir karşılaştırma sürecidir
- Denetim kanıt toplama ve değerlendirme esasına dayanır
- Denetim, konusunda uzman ve bağımsız kişilerce yürütülür
- Her denetim çalışmasının sonucunda bir rapor düzenlenir.
Bağımsız denetim ise, serbest meslek sürdüren, kendi adına çalışan veya bir denetim şirketinin ortağı olan, denetimini yaptıkları işletmeyle işçi-işveren ilişkisi olmayan denetçilerin, işletmenin talebiyle ve bir denetim sözleşmesi çerçevesinde, işletmelerin finansal raporlarının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygunluk derecesini belirlemek amacıyla yaptıkları denetim faaliyetidir [2]
Her şeyden önce bağımsız denetim, sistemi bir çalışma ve karşılaştırma sürecidir ve düzen, tertip ve azami dikkati gerekli kılmaktadır. Diğer taraftan, bağımsız denetim sürecinde, finansal raporlar hakkında önceden saptanmış ilkelere göre inceleme yapılarak görüş oluşturulması başka bir özelliktir. Bağımsız denetim tarafsızca kanıt toplayarak, bu kanıtları değerlendirme sürecidir. Sürecin son aşamasında ise denetim sonuçlarının ilgili birimlere ulaştırılması bulunmaktadır
2.2 Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları
Bağımsız denetim uygulamalarının yürütülmesinde bağımsız denetçilerin uymak zorunda oldukları, yasalar, gelenekler, akademik literatür gibi kaynaklardan türemiş ve uluslararası alanda genel kabul görmüş temel kurallara “Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları” denilmektedir[3]. Genel kabul görmüş denetim standartları; bir denetçide bulunması gereken mesleki özellikleri, denetim sürecinde yapılması gereken faaliyetleri, denetim raporunun yazımı aşamasında uyulması gereken kuralları genel hatlarıyla belirlemektedir. Bu standartlar, bağımsız denetçilerin denetim faaliyetleri sırasında uymaları gereken asgari kurallardan oluşmaktadır.
Denetim standartları ilk olarak, Amerikan Sertifikalı Kamu Muhasebecileri Enstitüsü (AICPA) tarafından 1947 yılında “Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları” olarak yayınlanmıştır ve birçok ülke tarafından da benimsenmiştir [4]. Bu standartlar üç bölümden ve toplam 10 standarttan oluşmaktadır.
2.2.1 Genel Standartlar
- Yeterli Eğitim ve Mesleki Yeterlilik: Denetim faaliyeti, yeterli teknik bilgi, deneyim ve uzmanlığa sahip kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir.
- Bağımsızlık ve Tarafsızlık: Denetim faaliyetinin her aşamasında, denetçi veya denetçiler bağımsız davranmalıdır.
- Mesleki Dikkat ve Özen: Denetim faaliyetinin her aşamasında, gerekli olan mesleki özen ve titizlik gösterilmelidir.
2.2.2 Çalışma Alanı Standartları
Planlama ve Yardımcıların Gözlenmesi: Denetim faaliyeti yeterli bir şekilde planlanmalı ve varsa yardımcılar uygun bir şekilde gözetlenmelidir.
İç Kontrol Sisteminin İncelenmesi: Denetim faaliyetinin planlanması ve yapılacak örnekleme çalışmasında örnek kütlenin belirlenmesi için denetlenecek işletmenin iç kontrol sistemi incelenmelidir. Yeterli Kanıt Toplama: Denetim faaliyeti sonucunda bir yargıya ulaşılabilmesi için, denetlenen işletmede, çeşitli denetim teknik ve yöntemlerinin uygulanarak yeterli kanıt toplanması gereklidir.
2.2.3. Raporlama Standartları
Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine Uygunluk: Düzenlenecek rapor, finansal tabloların Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığını belirtmelidir. Muhasebe İlkelerinde Tutarlılık: Düzenlenecek raporda, cari dönem finansal raporlarını etkileyen muhasebe yöntem ve teknikleri ile bir önceki dönem finansal raporlarını etkileyen muhasebe yöntem ve teknikleri arasında farklılıklar söz konusu ise bunların ayrıntılı bir şekilde açıklanmasına yer verilmelidir.
Raporlama Sonuçlarında Bilgisel Açıklamaların Yeterliliği:
Düzenlenecek raporda aksine bir bilgi yoksa finansal raporların ekinde yer alan açıklayıcı dipnotlardaki bilgiler yeterli olarak kabul edilecektir.
-Mali Tablolara İlişkin Olarak Genel Görüşün Olup Olmadığının Belirlenmesi: Denetim faaliyeti sonucunda düzenlenecek raporda, denetim faaliyeti ile ilgili olarak bir yargıya ulaşılmalı ve bu yargı, mutlaka olumlu görüş, şartlı görüş, görüş bildirmeden kaçınma veya olumsuz (ters) görüş belirtmelidir.
2.3 Bağımsız Denetim Süreci
Bağımsız denetim, müşterinin seçimi ve işin kabul edilmesiyle başlayıp, denetim çalışmalarının yürütülmesiyle devam edip, denetçinin bu çalışmalar sonucunda ulaştığı görüşü, ilgili bilgi kullanıcılarına raporlamasıyla sona eren bir süreçtir. Denetim sürecinin kapsamı ve zorluk derecesi, müşteri işletmenin daha önceki dönemlerde denetime tabi olup olmadığına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bağımsız denetim süreci 4 ana safhadan oluşmaktadır.
- Müşteri Seçimi ve İşin Alınması
- Denetim Planlaması
- Denetim Programının Yürütülmesi
- Bulguların Raporlanması
2.3.1 Müşteri Seçimi ve İşin Alınması
Denetim sürecine başlayabilmek için öncelikle denetim işinin alınmış olması gerekir. Bir denetim işinin kabulü denetim sürecinin planlamadan önceki aşaması olarak kabul edilip müşteri seçimi olarak adlandırılır. Bağımsız denetim kuruluşları, müşterileri ile bağımsız denetim sözleşmesi yapmadan önce, üstlenecekleri bağımsız denetimin kendilerine getirebileceği riski tespit etmek, bağımsız denetim kapsam ve planlamasını belirlemek amacıyla gerekli ön araştırmaları yapmak zorundadırlar. Bağımsız denetçi müşterinin kabulünde;
- Müşteri işletmenin dürüstlüğünün incelenmesi
- Önceki denetçilerle görüşme
- İşletmenin kendisi ile görüşme
- Elde edilen bilgilerin denetlene bilirliği
açısından inceleme gibi dört önemli noktaya dikkat etmelidir.
Görevin kabul edilmesine ilişkin bir engel yoksa bağımsız denetim kuruluşunca yazılı olarak düzenlenen bağımsız denetim sözleşmesi taraflarca imzalanır. Bağımsız denetim sözleşmesi, müşteri yönetim kurulunca imzalanarak yürürlüğe girer.
2.3.2 Denetimin Planlanması
Denetimin planlanması, denetimin yapısı ve akışı ile ilgili olarak bir bütün halinde planın oluşturulması aşamasıdır. Denetçi gerekli ön bilgileri sağladıktan sonra sıra yazılı bir şekilde denetim planı ve programının yapılmasına gelir. Uygun bir denetim planını hazırlanabilmesi için öncelikle, işletmenin yeterli bir biçimde tanınması gerekmektedir. Bu amaçla bağımsız denetçi, işletmenin bulunduğu sektör ve işletmeyle ilgili bilgiler elde etmek için iş ve endüstriye ait verilerin gözden geçirilmesi, işyerini gezilmesi, işletme politikalarının gözden geçirilmesi gibi çalışmalar gerçekleştirir. Ayrıca denetimin başlangıç aşamasında işletmeyle ilgili genel bilgiler elde etmek için analitik inceleme prosedürleri uygulanmaktadır. Bağımsız denetçi önemli sapmaları ortaya çıkarmak amacıyla, işletmenin geçmiş yıl finansal bilgileri ve oranlarıyla cari yıldaki finansal bilgileri ve oranları karşılaştırmaktadır.
Ortaya çıkan önemli sapmalar denetim planını etkilemektedir.
Bağımsız denetçi, işletmeyle ilgili temel bilgileri elde ettikten sonra işletmenin iç kontrol yapısını tanıma çalışmaları yapar. İç kontrol yapısının anlaşılmasının denetimin planlanması aşamasında bağımsız denetçi için önemi büyüktür. İç kontrol yapısının incelenmesi sonucu belirlenecek olan kontrol riski, denetim çalışmalarının kapsamını, zamanlamasını ve yapısını doğrudan etkilemektedir. Treadway Komisyonu (COSO) tarafından 1992 yılında yayımlanan “İç Kontrol-Bütünleşik Çerçeve”, iç kontrol için çerçeve sunmaktadır. Bu çerçeveye göre, bir işletmenin iç kontrol yapısı aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır [5]
Hakkı ŞEKER | SMMM
Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)