1. Giriş
Vergiler zor öğesine dayanmasına ve cebri olarak alınmasına rağmen bazı vergi mükellefleri bu ödevlerini yerine getirmeyi yük olarak görebilmektedirler. Bu algıdan dolayı vergiden kaçınabilmektedirler. Bunun yanı sıra bazı vergi mükelleflerinden kaynaklanmayıp yapılan hatalar neticesiyle de vergisel ödevlerini yerine getirmede zorluklar yaşanabilmektedir. Yukarıda belirttiğimiz gibi vergi hataları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda hesap ve vergilendirme hataları olarak ele alınmıştır.
2. Vergi Kavramı Nedir?
Vergi, kamu giderlerinden kaynaklanan kamu borçlarını karşılamak amacıyla, gerçek ve tüzel kişilerden devletin egemenlik gücüne dayanarak cebren aldığı karşılıksız değerlerdir. Verginin temel unsurları;
• Egemenlik gücüne dayanması,
• Karşılıksız olması, önceden belirlenmiş kurallara göre gerçek ve tüzel kişilerden alınması
• Cebri olarak yasalara dayalı olmasıdır.
Devlet, egemenlik gücüne göre vatandaşlarına hizmetlerini sunabilmesi için cebren, zorunluluk unsuru içermek koşulu ile kamusal ihtiyaçlarını gidermek ve finansmanını sağlamak için gelirini vergilerden sağlamaktadır. İktisadi olarak piyasa şartlarının geçerliliği söz konusu olan ülkelerde, devlet, toplam gelirlerinin %90-95’ini vergi gelirleri unsurlarından sağlamaktadır.
3.Vergi Usul Kanunu’nda Hata Nedir?
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’ un 117. maddesinde genel anlamıyla verginin miktarı ile ilgili maddi hatalar düzenlenmiştir. Bunlar, hesap hataları veya mükellefiyete ilişkin hatalar olarak nitelendirilebilir. 213 Sayılı VUK’ un 375. maddesinde vergi cezalarındaki hataların, vergi hataları için belirlenen usullere ve koşullara bağlı olduğu ifade edilmiştir. Vergi Usul Kanunu 125. maddesine göre; Vergi mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay incelemesinden geçmiş işlemlere ait vergisel hatalar bulunuyorsa, kesinleşmiş bir yargı kararı olsa da düzeltme yapılabilir. Verginin tutarına etki etmeyen hataları vergi hatası şeklinde tanımlamak doğru değildir. Bir vergi hatası varlığından söz edebilmemiz için esas olarak verginin miktarında veya vergilendirme işleminde hata olması gereklidir. Örneğin;
- İhbarnamede fazla olarak sıfır rakamı yazılması,
- Beyanname hazırlanırken yatırım indirimi ve geçmiş yıl zararına dikkat edilmemesi,
- Belli bir vergilendirme dönemi için beyannamede gösterilen vergi indiriminin yanlış sütün da bulunması,
- İade edilen katma değer vergisinin devreden KDV sütün’ un da gösterilmesi,
- Tevkifata tabi tutulmayan işlemde GVK’ da vergi tevkif edilmesidir.
Vergi hatası olarak tanımlayabileceğimiz bu işlemlerde bu hataya konu olarak düzeltme işleminin yapılması gereklidir. Mükelleflerin düzeltme talebinde bulunması verginin tahsil edilmesine etki etmez.
3.1.Hesap Hatası
213 Sayılı VUK m.116’da vergi hataları vergiyi ilgilendiren hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalarda fazla veya eksik vergi alınması durumu olarak ifade edilmiştir. Kanun’un 117. maddesinde ise hesap hataları verginin miktarını etkileyen maddi hatalar ya da verginin mükerrer alınması ile ilgili olabileceği belirtilmiştir.
3.1.1.Matrah Hataları
Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekâlif cetveli ile kararlarda matrahı oluşturan rakamların veya indirimlerin fazla veya eksik gösterilmiş olmasından kaynaklıdır. Konut kira gelirine istisna uygulanmamış olması veya gayrisafi iradından götürü giderin düşürülmemiş olması, beyannamesinde yanlış toplama ya da çıkarma işleminden kaynaklı matrahın fazla ya da düşük çıkması, zararların karla takasının yapılmaması ve istisna olan gelirin yanlışlıkla beyan edilmesi gibi hatalardır.
Vergi matrahının belirlenmesine yönelik yoruma dayalı tartışma içeren konular hata kavramı dışında kalmaktadır. Buna örnek olarak kurumlar vergisinde örtülü sermaye kazancına ilişkin iddialar, takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrahlar vs. verilebilir.
3.1.2.Vergi Miktarında Hatalar
Uygulanması gereken vergi oranlarının ve tarifelerinin uygulamasında oluşan yanlışların tespitinden, mahsubunun yapılmaması ya da mahsubunun doğru yapılmaması verginin eksik ya da fazla hesaplanmasıyla gösterilmiş olmasıdır. Artan oranlı gelir vergisinde tarifenin yanlış uygulanmasıyla birlikte buna ek olarak kesinti yoluyla ödenen vergilerde mahsubunun yapılmaması, ücretlilerde sakatlık indiriminin uygulanmasına dikkat edilmemesi, özel kesim çalışanlara yakacak yardımı adı altında toplanan yardımların matrahtan düşürülmesi gibi örnekler verilebilir.
3.1.3.Verginin Mükerrer Olması
Belli bir vergilendirme dönemini kapsamak suretiyle benzer kanunlardan dolayı benzer matrah oranları kullanılarak birden çok vergi alınmasıdır. Aynı dönemde, aynı matrah üzerinden, aynı verginin alınmış olmasıdır. Bunlardan biri eksik olduğunda mükerrer vergilendirmeden söz edilemez. Örnek olarak veraset intikal vergisi beyannamesini varislerin ayrı ayrı, habersiz olarak vergi dairesine verilmesi sonucu birden fazla vergi alınması verilebilir.
3.2.Vergilendirme Hatası
213 Sayılı VUK madde 118‘de yer alan vergilendirme hataları mükellefin belli edilmesi bakımından yapılan yanlışlıklardır.
3.2.1.Mükellefin Şahsında Hata
Vergi miktarının borçlusundan alınması yerine başka bir kişiden tahsil edilmesidir; vergiyi doğuran olaya taraf olanların gerçek vergi mükellefi yerine diğer kişilerin namına tarh yapılması mükellefin şahsında hata diğer bir ifade ile mükellefiyette hata yapıldığını ifade etmektedir.
3.2.2.Mükellefiyette Hata
Vergiden muaf olan kimselerden vergi alınması veya istenmesi durumudur. Mükellefiyette hatadan bahsediyor olabilmemiz için mükellefin vergiden muaf olduğunun açık bir şekilde belirlenebilir olması gereklidir.
3.2.3.Mevzuda Hata
Vergi konusuna girmeyen ya da vergi ödemesinden istisna olan gelir, servet, madde, kıymet, evrak işlemler üzerinden verginin tahsil edilmesidir.
Mükellefiyette hatadaki gibi bu hata çeşidinde açık olma koşulu aranmaktadır. Buradaki hata vergi mükellefinin kişiliğinde olmamakla birlikte vergilendirmesi yapılacak unsur açısından oluşan hatadır. Vergiye konu olan işlemle ilgilidir. Tam mükellef bir kurumun iştirakinden dolayı yapılan kar dağıtımında, uygulanmaması gerekirken kar dağıtımına stopaj uygulanması örnek verilebilir.
3.2.4.Vergilendirme veya Muafiyet Döneminde Hata
Vergi ödemesinin ilgili bulunduğu dönemin yanlış gösterilmiş olması ya da süresi itibariyle eksik ya da fazla hesaplanmış olmasıdır. Basit usule tabi olmanın şartlarını yıl içinde kaybeden mükellefin takvim yılı başından itibaren değil de şartların kaybedildiği takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilmesi veya kist dönem faaliyette bulunan mükellefin ilgili yıl matrahının hesaplanmasında takdir edilen kısmının tam yıl olarak hesaplanması veya gayrimenkul sermaye iradında peşin ödenen kira gelirinin ilgili olduğu yılda değil de ödemenin yapıldığı yılda yapılması vs. örnek olarak gösterilebilir. Dönem bakımından yapılacak yanlışlığın hata sayılabilmesi için vergi alınması ya da istenmesi olayının bulunması gerekmektedir.
4.Vergi Hatalarının Ortaya Çıkarılması
213 sayılı VUK’un 119. maddesinde vergi hatalarının;
• İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile çıkartılması,
• Üst memurun yaptığı incelemelerle hatanın ortaya çıkarılması,
• Hatanın teftiş sırasında Vergi Müfettiş ve yardımcıları tarafından çıkarılması,
• Vergi inceleme sırasında hatanın ortaya çıkarılması,
• Mükellefin müracatı ile ortaya çıkarılması,
yolları ile ortaya çıkabileceği düzenlenmiştir.
VUK 119. maddesi dışında kalan hallerde de ortaya çıkması durumunda düzeltme işlemi yapılmaktadır. Örneğin; Sayıştay denetçileri tarafından yapılan denetim esnasında hatalar tespit edilebilir.
Bu durum vergi hatalarında düzeltme yapılmasına engel değildir.
5.Örnek Danıştay Vergi Dava Dairesi Kararları
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 22/06/2022 tarih E:2022/576 K:2022/4335 sayılı kararı:
‘‘213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116. maddesinde, vergi hatasının, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olduğu belirtilmiş, 117. maddesinde, hesap hatalarının; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması olduğu, 118.maddesinde de vergilendirme hatalarının; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata, vergilendirme veya muafiyet döneminde hata olduğu tahdidi olarak sayılmak suretiyle düzenlenmiş; 118. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendinde, mevzuda hata, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlandıktan sonra, 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124. maddesinde ise, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri hükümlerine yer verilmiştir.’’
6. Vergi Hatalarının Düzeltilmesi
Vergilendirme sürecinde oluşan vergi uyuşmazlıklarının kaynağının sadece vergi hataları olduğu düşünülmemelidir. Vergi kanunları yorumlanırken oluşabilen meydana gelen uyuşmazlıklar da söz konusu olabilmektedir. Vergi uyuşmazlıklarının çözümünde vergi hatalarına yönelik uygulanmalar bulunmaktadır. Düzeltmenin varlığından söz edebilmemiz için konu olan vergi hatasının yoruma açık olmaması, anlaşılır nitelikte olması gerekmektedir. Düzeltmeye konu olan vergi hatası, Vergi Usul Kanunu’nun 3.maddesinde yer alan yorum tekniklerine başvurulmadan açık bir şekilde ifade edilmiyorsa düzeltmenin varlığından söz edilmeyebilir. Ayrıca Vergi Usul Kanunu ek 6. madde uyarınca, uzlaşılan verginin kesinliği ve cezalarda hata bulunması durumunda düzeltme yapılıp yapılmayacağı hususunda, uzlaşmanın kesinlik kazanması önemli bir faktör olabilmektedir.
Vergi hatalarını barındıran uzlaşma tutanakları şikâyet ve dava konusu olmamaktadır. Vergi idaresi tarafından uzlaşmanın kesinliğine göre uzlaşma sağlanan verginin düzeltmeye konu edilemeyeceği görüşü bildirilmiştir. Ancak vergi idaresi uzlaşma sağlanan vergilerin konusunda hata, mükellefiyette hata, mükellefin şahsında hata ve verginin mükerrer alınması türlerinde vergi hatası olabileceği ve bunların düzeltilebileceği belirtilmiştir.
7.Sonuç
Finansal kaynaklara ihtiyaç duyan devletler için önemli bir gelir kaynağı olan vergilerin önemi büyüktür. Yüksek bir finansman ihtiyacını oluşturan vergilerin tahsil aşamasına kadar bazı süreçleri bulunmaktadır.
Devletler, sosyal, iktisadi ve finansal hizmetlerini sunabilmesi için düzenli olarak tahsili olanaklı gelirlere ihtiyaç duymaktadır. Devletler kamusal hizmetlerini karşılayabilmek için egemenlik gücünü kullanarak karşılıksız olarak gerçek ve tüzel kişileri vergilendirmektedir. Anayasa’da ‘‘Herkes mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.’’ maddesinde bu konu belirtilmektedir. Vergi hatası, doğrudan vergi miktarını etkileyerek fazla, eksik vergi tarh, tahakkuk ve tahsiline yol açan maddi yanlışlıklar ya da değerlendirme yanlışlıklarıdır.
Ece FİLAT
SMMM
MDERGI/8674A.010
(MART 2025 Sayı: 255)