Türkiye, FATF tarafından kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda “yeterince çaba göstermeyen” ülkelerin bulunduğu “gri liste”ye alınmıştı. Türkiye, listeden çıkmak için çeşitli taahhütlerde bulunmuştu. Mali Eylem Görev Gücü, taahhüt değil somut eylem görmek istediğini açıklamıştı.
Türkiye geçen yıl, Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF) tarafından; kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda “yeterince çaba göstermeyen” ülkelerin bulunduğu “gri liste”ye alınmıştı. Türkiye, listeden çıkmak için çeşitli taahhütlerde bulunmuştu. Mali Eylem Görev Gücü, taahhüt değil somut eylem görmek istediğini açıklamıştı. Türkiye'ye gri listeden çıkmak ile ilgili verilen ev ödevlerinden biri daha yapılarak yürürlüğe konuldu.
Kamusal nüfuz sahibi kişiler, Türkiye ‘nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından “kendisine önemli bir kamusal görev tevdi edilen gerçek kişiler” olarak tanımlanmıştır. FATF bu kişilerin, bulundukları pozisyon ve buna bağlı olarak sahip oldukları kamusal güç nedeniyle çeşitli riskleri taşıdığını değerlendirmekte ve yükümlü gruplarının, kamusal nüfuz sahibi kişilerle olan iş ve işlemlerine özel dikkat göstermelerini ve bu kişilere karşı önleyici nitelikte çeşitli tedbirler almalarını istemektedir. Kamusal nüfuz sahibi kişiler, Türkiye ‘nin önemli kamusal görevi verdiği kişiler olabildiği gibi, başka bir ülke tarafından bu şekilde görev verilen kişiler ya da uluslararası kuruluşlarda benzer görev yapan kişiler de olabilmektedirler. Üst düzey politikacılar veya idari, adli ve askeri kurumlarda kamusal nitelikli görev yapan üst düzey görevliler ya da kamu işletmelerinin üst düzey yöneticileri bu tanım içinde yer almaktadır. Bu kişilerin yakın akrabaları veya diğer yakınlarının gerçekleştirdikleri iş ve işlemlere de dikkat edilmesi zorunluluktur.
Günümüzde birçok ülke, kamusal nüfuz sahibi kişilerin aklama ve terörizmin finansmanı bakımından taşıdığı potansiyel risklere karşı, başta FATF olmak üzere Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, OECD tarafından kabul edilen standartlara uygun şekilde yasal düzenlemeleri yapmış ve uygulama başlamıştır. Ülkemizde de 17.11.2022 tarihli ve 32016 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği'nde (Sıra No: 21) uluslararası standartlara uygun şekilde kamusal nüfuz sahibi kişilere yönelik olarak finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından alınması gereken önleyici tedbirler belirlenmiştir. Mali Suçları Araştırma Kurulu “Kamusal Nüfuz Sahibi Kişilere Yönelik Uygulama Rehberi”ni web sitesinde yayımlamıştır.
REHBER, YABANCI NÜFUZ SAHİPLERİ DAHA TEHLİKELİ DİYOR!
Uygulama Rehberinde “Yerli, yabancı ya da uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişiler bütünüyle aynı derecede riskli olarak nitelendirilemezler. Bu durum, büyük ölçüde bu kişiler hakkında elde edilen bilgilere bağlı olarak yapılacak risk değerlendirmesine bağlıdır. Bu bakımdan yerli kamusal nüfuz sahibi kişiler hakkında yükümlülerin sahip oldukları veya erişim sağlayabilecekleri bilgilere istinaden yapılacak değerlendirmeye bağlı olarak risk seviyeleri azaltılabilmektedir. Buna karşılık, yabancı kamusal nüfuz sahibi kişilerin, yerli veya uluslararası kuruluşlarda görev yapanlara göre risk seviyelerinin daha yüksek olduğu kabul edilmektedir” ifadeleri ile asıl hedef belirlenmiş gibi.
Finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcılar; kamusal nüfuz sahibi kişilerin yerli, yabancı veya uluslararası kuruluşlarda görev yapan kişiler olup olmadığına bakılmaksızın alınması gereken makul tedbirler kapsamında, nihai aşamada, yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir husus bulunması halinde, bu durumu Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'na bildirmek zorundalar.
Yabancı kamusal nüfuz sahibi kişiler, her zaman yüksek risk taşıyan kişiler olarak dikkatle değerlendirilecek ve bunların eşleri, birinci derece akrabaları ya da yakınları ile tesis edilen tüm iş ilişkilerinde ve gerçekleştirilen işlemlerde, bu iş ve işlemlerin riskli olup olmadığına bakılmaksızın asgari olarak alınması gereken tedbirler aşağıda 3 maddede yer almaktadır. Bu tedbirler, yerli nüfuz sahipleri için riskli oldukları değerlendirilirse uygulanacak!
– İş ilişkisi tesisini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak.
– Bu kişilere ait veya işleme konu malvarlıkları ve fonların kaynağının tespiti için makul tedbirler almak.
– Uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığını artırmak ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisini sıkı gözetim altında tutmak.
İşi gücü bırak, ajanlık yap
Tebliğ ve Uygulama Rehberi, kamusal nüfuz sahibi kişiler ile iş yapan kuruluşlara, “müşterini tanıyacaksın ayrıca internet, medya araştırmaları veya ticari amaçlı veri tabanlarının kullanımı ile de araştırma yapacaksın” diyor. Bu tür kişilerin hem kara para aklayıp hem de terörizmi finanse edebileceği ama herkese açık platformlarda onları riskli gösteren bilgiler bulunulabileceği düşünülüyor! Aşırı iyimser bir yaklaşım.
Bu düzenleme ile birlikte, çok yakın zamanda, Türk kamusal nüfuz sahibi kişiler ile ilgili değil de söylemlerini beğenmediğimiz yabancı kamusal nüfuz sahibi kişiler ile ilgili “suç gelirini aklama” soruşturmaları açıldığını göreceğiz.
Sözcü | Nedim TÜRKMEN