Vergi yasalarında kapsamlı değişiklik içeren ancak henüz Meclis’e sunulmayan yasa teklifinde yer alacak olan “ticari kazanç elde eden Gelir Vergisi mükellefleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri için getirilecek tevkifat uygulaması”, bugünkü yazımın konusunu oluşturuyor.

2023 hesap dönemi kazançları ile ilgili olarak beyanname veren Kurumlar Vergisi mükellef sayısı 1.143.344’tür. Bu mükelleflerin yarısı ya zarar ya da matrahsız beyanname vermiş. Zarar beyan eden mükellef sayısı 454.000. Şimdi sıkı durun. Kurumlar Vergisi mükellefleri 2023 hesap döneminde 60 trilyon TL hasılat ve 5.7 trilyon TL bilanço kârı bildirmiş. Ülkemizde 2024 yılı Kurumlar Vergisi hedefi; bütçede 1 trilyon 275 milyar TL olarak belirlenmiş olup, ilk beş ayda bu hedefin 451 milyar 978 milyon TL’si tahsil edilmiş durumda.

Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin enflasyonist bir ekonomide bile vergi ödemediği ortada. Bütçe açığını bırakın kapatmayı, daha da açığın büyümemesi için; Asgari Kurumlar Vergisi ve Asgari Gelir Vergisi dışında, Gelir Vergisi ticari kazanç mükellefleri ile Kurumlar Vergisi mükelleflerine de kurum kazancı üzerinden tevkifat uygulaması da getiriliyor.

Tevkifat düzenlemesinin getirilme gerekçesinde; “Dünya uygulamalarında ticari kazanca yönelik bazı ödemelerin de vergi kesintisinin kapsamına alındığı, örnek olarak Hindistan’da ‘Profesyonel hizmetler, teknik hizmetler, sözleşmeye dayalı her türlü ödemeler’ vergi kesintisi kapsamındadır, ayrıca kurumların bankadan her nakit çekişi de vergi kesintisi kapsamındadır, benzer şekilde Brezilya’da da teknik hizmetler kapsamında yapılan ödemeler üzerinden %1.5 oranında kesinti yapılmaktadır” denilmektedir.

Bu gerekçeler ortaya konularak, vergi güvenliğini artırıcı etkisi de olacağı gerekçesiyle; Katma Değer Vergisi’nde kısmi tevkifatın konusuna giren (yapım işleri, iş gücü temin hizmeti, danışmanlık-denetim hizmetleri, yemek servis hizmetleri gibi) özellikli bazı işlemlerin ayrıca Kurumlar Vergisi açısından da tevkifata tabi tutulması, günümüzde yaygınlaşan e-ticaret platformları aracılığıyla gerçekleşen ödemelerden de vergi kesintisi yapılmasına ilişkin düzenleme öneriliyor.

Beyanname yolu ile vergi alamıyoruz, tevkifat yolu ile alalım

Türk Vergi Sistemi’nde, ticari kazanç veya kurum kazancı niteliğinde olan sadece yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde Gelir veya Kurumlar Vergisi tevkifatı yöntemi mevcuttur.

Bu düzenlemenin temeli; yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde kazancın tespiti bakımından öngörülmüş olan özel bir vergileme rejimine dayanıyor. Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde, bu işlerden elde edilen nihai kazanç işlerin bitimi ile hesaplanabildiğinden, işin devamı süresince vergi idaresine önden ve geçici mahiyette vergi ödenmesini sağlamak amacıyla “tevkifat” uygulaması getirilmiştir. Bunun dışında vergi sistemimizde ticari kazançlardan veya kurum kazancından tevkifat yapılması zorunluluğu getiren bir düzenleme yoktur. Tevkifat kapsamına alınan yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde tevkifat yoluyla zaten geçici mahiyette (işin bitiminde hesaplanacak kazanca göre hesaplanacak gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilecek olması nedeniyle) vergileme olduğundan işin devamı süresince ayrıca geçici vergi beyannamesi de verilmez.

Vergi sistemimizde; ticari veya kurum kazancında yıllara sari işler için tevkifat usulü benimsenmiş ve geçici vergi beyannamesi verilmesine gerek görülmemiş, yıllara sari inşaat ve onarım işi dışında kalan diğer işlerde ise tevkifat sistemi getirilmemiş bunun yerine geçici vergi beyannamesi yoluyla geçici vergi ödenmesi usulü benimsenmiştir. Getirilmek istenen düzenleme ile hem geçici vergi hem de kazanç tevkifatı uygulamasının bir arada olduğu bir vergileme rejimi ihdas edilmeye çalışılmaktadır.

Ticari kazanç elde eden gerçek kişiler ile kurum kazancı elde eden kurumlara yapılan KDV tevkifatına konu olan hizmetler nedeniyle yapılan ödemeler için Gelir veya Kurumlar Vergisi tevkifatı isteyen düzenleme teklifi, sadece bütçe açığını kapatmak için getirilmek istenen vergileme rejimimize ve sistematiğine aykırı bir düzenleme olacaktır.

Denetim ve danışmanlık hizmetlerinin tevkifat uygulaması kapsamına alınmak istenmesi de ayrıca manidardır. Vergi mükelleflerinin özellikle vergisel iş ve işlemlerinin vergi mevzuatına uygun yapılmasını sağlamaya çalışan, idarenin her türlü angaryasına rağmen Türk ekonomisine ciddi katkıları olan faaliyetleri yürütenlerin sahte fatura kullandıkları mı ima edilmeye çalışılıyor?

Çağdaş vergi sistemlerinin olmazsa olmazı, beyanname yoluyla ve gerçek kazançlar üzerinden vergi almaktır. Mükelleflerden beyanname yoluyla vergi alamayıp, mükelleflerin beyanname ile bağlantısını kesip kaynakta kesinti yani tevkifat yöntemi ile vergi almaya çalışmak, işin kolayına kaçmaktır. Böyle bir vergilendirme sistemi isteniyor ise; o zaman Maliye Bakanlığı’na, bu kadar çok sayıda vergi dairesine ve Vergi Denetim Kurulu’na da ihtiyaç olmayacaktır.