Devlet için sağlıklı kaynak doğru ve adil bir vergileme sistemidir.

VERGİ SİSTEMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Üretimin teşviki için kaynak gereklidir.

Devlet için sağlıklı kaynak doğru ve adil bir vergileme sistemidir.

Bugün ülkemizde uygulanan vergi sistemi tamamen “yakalanan ata harman döğdürme” şeklinde yürümektedir.

Akaryakıttan otomobile, alkollü içkilerden Kimyasallara Uygulanan ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler tüm vergi gelirlerimizin % 70’ini oluşturmaktadır

Bütçe açık verdiğinde ÖTV’yi % 2-% 3 arttırmak suretiyle açıklar kapatılmaktadır.

Bu uygulama bazı çevrelerin işine geliyor olabilir, ancak geniş halk kesimleri için adil olmayan ve gereksiz yük getiren bir sistemdir.

Diğer taraftan bu uygulama enflasyonun da tetikleyicisidir. Örneğin akaryakıtın içinde %50’den fazla vergi vardır.

Bu vergilerin kaldırılması durumunda mazot fiyatı 20 liraya düşecektir.

Mazot veya diğer ÖTV’li ve KDV’li ürünler bir başka ürünlerin maliyetini oluşturmaktadır.

Bu ürünlerde vergi nedeniyle maliyet artışının da satışlara yansıması kaçınılmazdır.

Dolayısıyla bu tür dolaylı vergilerin artması enflasyon baskısını da arttırmış olacaktır.

O nedenle mevcut vergi sisteminin değişmesi kaçınılmazdır.

Dünyada vergi alanında kullanılan 2 sistem vardır.

--- Kaynak teorisi

--- Net artış teorisi

Ülkemizde uygulanan mevcut sistem kaynak teorisidir.

Bu sistem bile ne yazık ki doğru uygulanmamaktadır.

Dünyada gelişmiş ülkelerde ağırlıklı net artış sistemi olmak üzere, karma sistem uygulanmaktadır.

Türkiye'nin de bu sisteme geçmesi gerekir. 1999 yılında Ecevit hükümeti döneminde sayın Zekeriya Temizel Maliye Bakanı olarak bu sistemi sağlayan yasayı çıkardı.

Ancak hiç uygulanmadan AKP tarafından kaldırıldı.

Korkuları “nereden buldun” sorusunun sorulmasıydı.

Ayrıca bu sistemde vergicilikte otokontrol olarak kabul edilen servet beyanı, gider bildirimi gibi beyanlar da istenmektedir.

Net artış teorisinin uygulanması durumunda, adil bir vergileme sistemi olacağından Türkiye’de gerçek bir vergi gelirleri sağlanmış olacaktır.

Devlete de üretimi teşvik amacıyla kullanabileceği sağlıklı bir kaynak sağlanacaktır.

Sistemle ilgili servet yurt dışına kaçacak gibi bir sürü

Yaygaralar koparılması da önemsenmemelidir. Bugün de servetin çoğu dışarıda değil mi?

2-TARIMSAL ÜRETİM DESTEKLENMELİDİR

Ülkemiz bu alanda utanç verici bir durumdadır. Dünyadaki 200 civarındaki ülkede en fazla gıda enflasyonu olan dördüncü ülkeyiz. Geniş tarım alanlarımıza rağmen, Nijerya-Kongo, Bangladeş gibi ülkeler bile bizden iyi.

Bunun temel nedeni uygulanan yanlış tarım politikalarıdır. Öncelikle tarımsal girdi maliyetleri için devletin sübvansiyon uygulaması gerekir.

Tarım ürünleri ithalatına yüksek gümrük vergileri uygulanmalıdır. Bu yolla ithalat caydırıcı hale getirilmelidir.

Tarım üreticisinin alın teri doğru değerlendirilmeli, taban fiyat politikaları buna uygun yürütülmelidir.

Üreticinin Tüccara mahkumiyeti sonlandırılmalıdır.

Tarımsal üretim kooperatifleri yasası gözden geçirilerek yeniden düzenlenmelidir.

Kooperatifçilik teşvik edilmeli ve ciddi şekilde denetimden geçirilmelidir.

Kooperatifler yoluyla üretilen tarımsal ürünler, tarımsal sanayinin ham maddesi olarak yine kooperatifler tarafından işletilmelidir.