01/10/2021 Tarihli 164 Sayılı Yazı İle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan VUK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinde; Anayasa ve Kişi Hak ve Hürriyetleri Açısından Hukuka Aykırılıkları:
Vergi uygulamalarının sosyal ve ekonomik adalet üzerinde etkileri olduğu kadar, kişi hak ve hürriyetleri üzerinde de etkileri vardır. Vergi Usul Kanununda yapılması istenen değişiklikle 5, 6 ve 7’inci maddelerde Basit Usulde Defter Tutan Mükelleflere vergi muafiyeti getirilmesi sosyal devlet ilkesi gereği dar gelirli kesimin desteklenmesi gerektiği, ancak Gelir Vergisi Beyannamesi verilmesinden muaf tutulması, defter ve belgelerin kaydedilmemesi beyan verilmemesi vergi düzeni için kayıt dışı etkisi yaratmaktadır. Bu da haksız rekabeti ve vergide adaletsizliği beraberinde getirir. Ancak kazançlara vergiden istisna getirilmesi doğrudur.
14’üncü maddedeki yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşların tebligat usullerine uyulmaması hak kullanma ehliyetlerini zedelemektedir. Tebligat Usulünün hak aramayı engelleme ve kısıtlama getirmesi yönünde olmaması gerekir.
16’ıncı maddesi Vergi Dairesi Müdürlerinin iş ve işlevlerini astlarına devretme yetkisinin verilmesi Vergi Mahremiyeti, Mükellef Hakları, Kişi Hak ve Hürriyetlerini zedelemektedir.
22’inci madde 213 Sayılı Kanunun Mükerrer 227’inci maddesi Maliye Bakanlığı’na verilmiş bir yetki kanunu olup, sadece teknik icaplar yönünde yürütme işlevi ve yürütmeyle ilgili düzenlemeler yapabilmektedir. Yeminli Mali Müşavirlerin Rapor düzenlemesi Anayasa’ya aykırı olup, bugüne kadar Gelir İdaresi Başkanlığı hukuka aykırı olarak 3568 Sayılı Yasaya dayanarak sirküler yayınlayarak bu konuda rapor alınmakta idi. Ancak bu madde hukuka aykırı olarak, uygulamakla beraber; ticari sır, kişisel veri kanunlarında kişi hak ve hürriyetine, mükelleflerin irade eylemlerine kısıtlama getirmektedir. Bu kanunda yapılmak istenen değişiklik Anayasanın 123’üncü maddesi ve 128’inci maddelerinin amir hükmü gereğince süreklilik arz eden kamu hizmetleri, kamu hiyerarşisi içinde bulunan memur eliyle yapılmak zorundadır. Yeminli Mali Müşavirlere tasdik yetkisi verilmesi kişi hak ve hürriyetlerine, mülkiyetlerine, ticari sır ve kişisel veri korumasına saldırı imkânına zemin hazırlamış olur. Dolayası ile VUK Mükerrer 227’inci Maddesi tamamen ılga edilmesi gerekmektedir.
İlgili Maddelerde Gider Pusulası ile ilgili yapılacak düzenlemeler hayatın olağan akışına aykırı VUK 3’üncü maddesi gereği vergiyi doğuran olaylar gerçek maddi olaylardır hükmüne çelişki düşürmektedir.
Tasarının 40’ınci maddesinin son fıkrası tamamen hukuka aykırı olarak kanuna eklenmiş Meslek Guruplarının mükellefler üzerinden haksız kazanç sağlamayı getirecek bir düzenlemedir. Bu maddenin tasarıdan çıkarılması gerektiği ve kişi hak ve hürriyetlerine ve mükelleflerin mülkiyet haklarına zarar verdiği görüşündeyiz.
Tasarının 11’inci maddesi vergi adaletine ve verginin artan oran ilkesine aykırıdır. Bu düzenleme vergilendirmede büyük adaletsizliği de beraberinde getirmektedir. Ancak bu madde mükelleflerin alt gelir guruplarına uygulama sınırı getirilerek Anayasadaki hükmün amacına uygun olur. Aksi yönde vergide adaletsizliğe bu şekliyle alt gelir guruplarına değil üst gelir guruplarına fayda sağlamaktadır.
Beyan dönemlerinin birer ay öne alınması vergi düzeninin sağlıklı işlemesini ve mükellefin doğru olarak Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi vermesine zaman yönünde kısıtlama getirmektedir. Dünyada uygulanan sistem olarak çeyreksel (dört dönem ) olarak Kurum Geçici ve Gelir Geçici vergisinin beyan edilmesinin, borsanın doğru işlemesini ve borsada işlem gören kullanıcıların her çeyrek dönemde doğru bilgi aktarması, kullanıcıların da doğru bilgi alma hakkını zedelemektedir.4 dönem olarak geçici vergi beyannamesi verilmesi sürekliği ekonominin yararınadır.
Madde 59 ‘da getirilen düzenlemede nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi ile ilgili ne kadar süreyle yararlanılacağının belirlenmemesi, önceki firmalarla arasında bir eşitsizlik yaratmaktadır. Bir nakdi sermaye arttıran firmaların yaşam boyunca faiz indirim desteği alması diğer kurumsal firmalara karşı eşitsizlik yaratmaktadır. Nakdi sermaye artırımı faiz indiriminin belli bir süreye bağlanması gerekmektedir.
Madde 24’-25’ te elektronik fiş, defter, fatura v.b ticari evrakların aracı kurumlara saklama yetkisi vermesi, Kişi veri koruma hakkını ve mükellefin yasal hak ve güvencelerini zedelemektedir. Bu konuda bu işlevlerin Maliye Bakanlığınca yerine getirilmesi, alt yapısını buna göre hazırlaması gerekmekte ve mükelleflere bu yönde mali külfetler yüklenmemesi gerekmektedir. Bu düzenlemede ileride doğacak mükelleflerin hak ihlalleri ile ilgili tedbirler söz konusu değildir. Aracı firmaların bu konuda vereceği zararlar Maliye Bakanlığınca nasıl telafi edileceği hükmü bulunmamaktadır. Dolayısı ile tamamen hukuka ve kişisel mülkiyet hakkını, kişi hak ve hürriyetlerine zedelemektedir.
Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)