Deniz araç alımlarının Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13/a maddesine göre, istisna olup olmadığı konusunda yaşanan güncel tartışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Turizm sezonunun başladığı bugünlerde, ticari yat işleten ve tam boyu 24 metreye kadar olan tekne, motorlu tekne, gezi teknesi, yelkenli tekne ve yelkenli/motorlu tekne olarak tanımlanan deniz araç alımlarının Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13/a maddesine göre, istisna olup olmadığı konusunda yaşanan güncel tartışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Konunun ilginçliği, hiçbir mevzuat değişikliği olmaksızın yıllardır tanınan istisnanın Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 25.04.2023 tarih ve E-39044742-130 (Duyuru)-289327 sayılı yazısı ile istisna uygulanamaz, şekline dönüştürülmesinden kaynaklanıyor.
VERGİ İDARESİNİN GEREKÇESİ
İdarenin yukarıda tarih ve sayısını belirttiğim yazısında özetle;
– KDVK'nın 13/a maddesinde faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,
– KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Araç ve Tesislerin Tesliminde İstisna” başlıklı (II/B-1.1.) bölümünde; “Sportif eğlence amacına yönelik deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, motorlu paraşüt ve balonlar ile benzerlerinin ve bunların ana motorlarının teslimlerinde istisna uygulanmaz. Simülatör olarak adlandırılan cihazlar ile yüzer tesis niteliğinde olmayan balık çiftlikleri, su ürünleri üretme tesisleri ve benzerleri de istisna kapsamında değerlendirilemez”,
– 60 no'lu KDV Sirkülerinin “Deniz, Hava ve Demiryolu Taşıma Araçlarının Yüzer Tesis ve Araçlarının Teslimi” başlıklı bölümünde; “Söz konusu tebliğ ve kanun maddesinin gerekçesinde yer alan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda; KDV Kanunu'nun 13/a maddesinin uygulanmasında deniz ve hava ticaret filomuz ile deniz ve hava ulaştırma sistemimizin geliştirilmesini teşvik eden araçların teslimleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.
Ancak, sportif eğlence amacına yönelik hizmet veren deniz motosikletleri, paraşüt çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, motorlu paraşütler, balonlar ile benzeri araçlar deniz ve hava taşıma aracı niteliğinde olmadığından, bunların teslimleri istisnadan faydalanamayacaktır (08.08.2011 tarihli 60 seri nolu KDV Sirküleri)” açıklamaları yapılarak aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13/a maddesi ile düzenlenen istisna uygulaması; deniz ve hava ticaret filosu ile demiryolu ulaşım sisteminin geliştirilmesi/teşvik edilmesi esasına dayandığından, söz konusu istisna belgesi taleplerinin değerlendirilmesinde bu hususun göz önünde üzerinde bulundurulması gerekmektedir.
Deniz taşıma araçlarının tesliminde, tadil, bakım ve onarımında, imal ve inşasına ilişkin alımlarda istisna uygulamasına yönelik olarak, tam boyu 24 metreye kadar olan turistik, gezi, eğlence ve sportif amaçlı tekne, motorlu tekne, gezi teknesi, yelkenli tekne, yelkenli/motorlu tekne olarak tanımlanan deniz araçları, istisnadan yararlanabilecek deniz taşıma araçları arasında değerlendirilmediğinden, bu araçlar için KDV istisnası uygulanamaz.
Mevzuatta değişiklik yok ama yorum değişmiş!
Maliye'nin görüş ve uygulama değiştirmesinin en büyük mağdurlarının, Turizm Bakanlığı'ndan Belgeli Ticari Yat İşletmecileri olduğu anlaşılıyor. Bu sektör, deniz üzerinde konaklamalı yat kiralama işi yapıyor, Yunanistan ve Hırvatistan ile bu alanda rekabet etmeye çalışıyor.
Sektör temsilcileri; teknelerin sınıflandırılmasında iki temel yönetmenlik olduğunu ifade ediyor. Ulaştırma Bakanlığı‘nın Gemilerin Teknik Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (ü) bendinde küçük deniz aracı tanımının yolcu gemileri hariç, tam boyu 24 metreden küçük olan her türlü ticaret gemisini, Turizm Bakanlığı'nın Deniz Turizm Yönetmeliği'nin “Belgelendirilecek araçlar ve aranacak özel şartlar” başlıklı 9. maddesinin a) bendinde “Yatlar: 24 metrenin altındaki mürettebatlı ve mürettebatsız kiralanan yatlarda klima, çamaşır ve bulaşık makinesi, tuvalet masası ihtiyaridir” sınıflandırması mevcut. Teknelerin 24 metreye kadar boy tanımlamasının; tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerde belirtilen tonaj sertifikası kuralları gereği olduğu, teknenin deniz turizm aracı olmasını etkilemeyeceği ifade edilmektedir. 60 seri no'lu sirkülerde ifade edilen su sporları araçları; Deniz Turizm Yönetmeliği Uygulama Tebliği'nin 9. maddesinin d) bendinde tanımlanan “Turizm amaçlı su üstü faaliyet araçları”dır.
Turizm Bakanlığı'ndan İşletme Belgesi alan 24 metreye kadar teknelerin, su sporlarında kullanılan teknelerinden olmadığı aşikardır. İstisnadan yararlanamayacak olan araçların tamamı, su sporlarında kullanılan araçlardan olduğu ortada iken,”yelkenli tekneler” ifadesi de yine su sporlarında kullanılan optimist, lazer, hobi katamaranları gibi motorsuz küçük teknelerin kastedildiği kolayca anlaşılıyor. Yatlar için, 24 metre gibi bir sınırlama veya sınıflandırma ilgili düzenlemelerin hiçbirinde mevcut değil. Uygulamayı değiştiren görüş yazısı; kanun, tebliğler ve yönetmelikler de yer alan örneklere de açıkça aykırı.
Turizm Bakanlığı'ndan İşletme Belgesi alıp, kayıt içinde ülkeye döviz kazandıran işletmeleri; mevzuat da bir değişiklik olmadığı halde yorum değiştirerek, tekne satın alırken Katma Değer Vergisi ödememek şeklinde tanınan istisnadan yararlandırmamak ciddi kaos yaratmıştır. Geçmişe yönelik yararlanılan istisna tutarı vergi aslı, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile geri alınmaya çalışılınca, asıl kıyamet o zaman kopacak. Konunun yargı tarafından çözülmesini beklemeden, verilen görüşün değiştirilmesinde fayda var. Bütün döviz beklentisini turizme bağlayan bir ülke olarak, ticari tekne kiralama sektörüne “yorum“ yoluyla darbe vurmak, kayıt dışı charter yapanlara yarayacaktır.
Sözcü | Nedim TÜRKMEN