Türkiye, 2011 yılında tam da Suriye'deki iç savaşın patlak verdiği dönemde, gri listeye alınmıştı. Ancak, hükümet tarafından gösterilen çaba ve atılan adımlar sonucunda 2014'te listeden çıkarılmıştı. Bu dönemde, şu anda Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek Maliye Bakanı idi.
Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force) FATF, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik uluslararası standartlar koyan bir kuruluştur. Konulan standartlar, FATF 40 Tavsiyesi olarak adlandırılmaktadır. Dünyada 200'ün üzerinde ülke, FATF tavsiyelerine uyacağını taahhüt etmiştir. Türkiye de 1991 yılında FATF önerilerini kabul ederek teşkilata üye olmuştur.
Türkiye, 2011 yılında tam da Suriye'deki iç savaşın patlak verdiği dönemde, gri listeye alınmıştı. Ancak, hükümet tarafından gösterilen çaba ve atılan adımlar sonucunda 2014'te listeden çıkarılmıştı. Bu dönemde, şu anda Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek Maliye Bakanı idi.
Türkiye, 21 Kasım 2021'de kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele önlemlerinin yetersiz olduğu sonucuna varıldığı için, FATF tarafından tekrar gri listeye alınmıştı. Türkiye'nin kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele tedbirlerini güçlendirmede geçen yıl kaydettiği ilerleme, Türkiye'nin Paris merkezli Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) “gri listesinden” çıkması için yeterli olmadı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 20.07.2023 tarihinde Twitter hesabından; Türkiye'nin 40 FATF Standardı'nın 39 adedinden uyumlu olduğunun tescil edildiğini ifade ederek, “Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı için verdiğimiz mücadelenin öneminin açık bir tezahürüdür. Ülkemiz bu kapsamdaki çalışmalarını artırarak devam ettirmeye kararlıdır. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız” mesajını paylaştı. Kendisinden önceki Bakan'ın aksine Sayın Şimşek'in bu konuda büyük bir duyarlılık göstermesi ve listeden çıkış için çalışmaları hızlandırması, ülkemiz açısından çok önemli bir konunun çözümünü sağlayacak. Sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın değil, İçişleri, Adalet, Dışişleri velhasıl devletin bütün kurumlarının bu konuda aynı duyarlılığı göstermesi ve samimiyeti ortaya koyması ülkemiz açısından kritik önem arz etmektedir.
NEDEN LİSTEYE ALINDIK?
FATF, henüz Temmuz 2023'te yayınlanan bir değerlendirmede, Türkiye'nin küresel gözlemciler tarafından yapılan tavsiyelere uyma konusunda hâlâ stratejik eksikliklerinin olduğunu belirtti.
Gri listede takıldığımız ağdan çıkamama sebeplerimizden biri ise Varlık Barışı mevzuatı. FATF, Türkiye'nin bireylere ve şirketlere daha önce açıklanmayan nakit, altın, döviz, menkul kıymetler ve yurt dışında tutulan diğer varlıkları ülkelerine geri göndermelerine veya Türkiye'de tutulan varlıkları beyan etmelerine izin veren tartışmalı bir “Varlık Barışı” yasası olduğunu belirtti. Tüm bu para işlemlerinin, varlıkların kaynağı hakkında herhangi bir sorgulamaya maruz kalmadan veya vergi cezasına çarptırılmadan yapılması dikkat çekiyor ve göze batıyor.
Türkiye hakkındaki son FATF Raporu, ülke hükümetini daha karmaşık kara para aklama soruşturmaları ve kovuşturmaları yürütmeye ve terörizm vakalarında daha fazla mali soruşturma yürütmeye çağırıyor. Ek olarak, ülkemize BM tarafından belirlenen terörist gruplarla ilgili soruşturma ve kovuşturmalara öncelik vermesi tavsiye edildi.
Raporda, Türkiye'nin mali düzenleyici çerçevesini güçlendirmesi, yasa uygulama çabalarını artırması ve kara para aklama ve terörün finansmanı faaliyetlerini önlemek için uluslararası iş birliği yapması gerektiği de eklendi.
Türkiye'nin gri listede kalmaya devam etmesinin temel nedeni, yeni teknolojiler konusundaki tavsiye kararının “Büyük ölçüde uyumludan, kısmen uyumluya düşürülmesidir”. FATF, “Türkiye'de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, kara para aklamayı önleme ve terörizmin finansmanı ile mücadele tedbirlerini almalarının gerekmediği ve lisanslamaya tabi olmadıkları vurgulanarak, bu alanda düzenleme yapılmasını'' istedi. Aslına bakarsanız; bu alanda çalışan ve çalışmak isteyen birçok kripto varlık hizmet sağlayıcısı şirkette, 2 yıldır bu düzenlemeleri bekliyor. Neden hâlâ bu düzenlemelerin yapılamadığı sorusunun yanıtı: Kripto piyasasının nasıl işlediği, nasıl çalıştığı ve nasıl önlem alınacağı konusunda idarenin dersini iyi çalışmadığı ve konuyu anlamakta zorluk çektiğidir.
LİSTEDEN HEMEN ÇIKMAK ZORUNDAYIZ
Gri liste statüsü, ülkenin mali ve ekonomik durumu için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Uluslararası borç verenler, Türkiye'ye borç vermeyle ilgili daha yüksek riskler algıladıklarından, bu durum borçlanmada risk primlerini yükseltiyor. Gri listede bulunma durumu ülkemize olan yabancı yatırım ilgisini düşüren en önemli etkenlerden biridir. IMF'nin raporunda, gri listeye alınmanın ülkelerin gayrisafi milli hasılasının %3'ü kadar sermaye akışını durdurduğu tespitine yer verilmiştir. Bu durumda Türkiye'nin gri listeye alınmış olması, yıllık 30 milyar dolar yabancı sermaye girişini engellemiş olmaktadır. Ayrıca gri listede olmanın, ihracat ve ithalat yapan şirketlerin daha sıkı denetimine ve zorlaştırıcı önlemlerle karşılaşmasına yol açtığını görüyor ve yaşıyoruz. Türkiye'deki ithalatçı firmaların ithalat ödemeleri, bankalar tarafından uzun süren incelemelerden sonra onay alabilmektedir. Gri listeye alınma, genellikle daha katı yaptırımların ilk adımı olarak görülür. Türkiye'nin gri listede yer alması, Avrupa Birliği'ne Türkiye'yi kendi kara para aklama listesine dahil etmesi için baskı yaratmanın yanında, Dünya Bankası gibi kuruluşların da bir süre sonra kredi sağlama vb. konularda zorluklar çıkarmasına neden olmaktadır. Yüzümüzü tekrar batıya dönmüş iken, gri liste utancından devletin bütün kurumlarının ve vatandaşların ciddi ve duyarlı çalışmaları ile çıkmak geleceğimiz için yaşamsal önemdedir. Ne demek istediğimi, bizimle birlikte gri listede yer alan ülkelere bir göz atarsanız anlayacaksınız. Bütün dünyaya kafa tutuyoruz algısı yaratıp, 3. dünya ülkeleri ile aynı utanç listesinde yer almak, ülkemizin hem bugününe hem de geleceğine ihanettir.