Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’na tabi 17 milyon 400 bin çalışanı ilgilendiren asgari ücret, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 700 TL’si asgari ücret desteği olmak üzere; günlük 666.75 TL esas alınarak aylık brüt 20.002,50 TL ve aylık net 17.002,12 TL oldu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2024 yılı için yeni asgari ücret rakamının belirlenmesi amacıyla yürüttüğü çalışma tamamlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücrette bir önceki döneme göre %49 oranında, önceki yıla göre de kümülatif olarak %100 oranında artış yapıldığını açıkladı. Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’na tabi 17 milyon 400 bin çalışanı ilgilendiren asgari ücret, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 700 TL’si asgari ücret desteği olmak üzere; günlük 666.75 TL esas alınarak aylık brüt 20.002,50 TL ve aylık net 17.002,12 TL oldu.

YENİ ASGARİ ÜCRETİN İŞVERENE MALİYETİ 23.502,94 TL

2016 yılından itibaren yılda bir kez belirlenen asgari ücret yüksek enflasyon sebebiyle 2022 yılında 2. kez belirlenmişti. İşveren çalıştırdığı her işçi başına brüt ücret dışında; brüt ücret üzerinden %20.5 işveren SGK primi ve %2 oranında ise işveren işsizlik sigorta primi ödemektedir. Bu oranlar yıllık bazda devletin sağladığı teşvikler neticesinde değişiklik göstermektedir.

01.01.2024 ile 31.12.2024 tarihleri arasında uygulanacak asgari ücret ve değişen parametreler aşağıda tarafınıza sunulmuştur.

2023 Temmuz asgari ücret açıklamasıyla birlikte  işveren maliyetleri 15.762,04 TL’ye yükselmişti. Yeni yılda asgari ücretin işverene aylık maliyeti %49.1 artışla 23.502,94 TL oldu. Asgari ücrette yapılan artış sonrasında; 2024 yılı için ödenecek SGK primi 7.500,88 TL, düzenli ödemelerde 6.500,76 TL ve Bağ-Kur primi 6.900,81 TL, düzenli ödemelerde ise 5.900,69 TL’ye yükseldi.

HERKESİN BİR GÜN ASGARİ ÜCRETLİ OLMASINA AZ KALDI

Bazı sektörlerde asgari ücret üzerindeki vergi yükü gibi bazı ilave maliyet unsurların işverene yansıtılmaması gerekmektedir. Böylelikle hem işçi kazanır hem de işveren en azından maliyetlerini rasyonel seviyelere indirebilir. Çalışanlarımızın alım gücünün artması ne kadar kıymetli ise, işverenlerin de desteklenmesi bir o kadar değerlidir. Mevcut istihdamın korunması ve artırılması işveren maliyetlerine olan kamu desteği ile de orantılıdır. Nüfus artışına göre 2023 yılı sonunda, önceki yıl verilerine göre istihdam 1 milyon kişi artmış olması gerekirken, bu artış gerçekleşmemiştir. 

İstihdama bağlı teşvikler devam ettirilmelidir. 7103 teşvik uygulaması tekrar hayata geçirilmeli ve 31.12.2023 tarihinde sona erecek olan 6111 kanun nolu genç ve kadın istihdamı teşvikinin süresi de süresi de uzatılmalıdır.

İşveren üzerinde oluşacak yükün devlet tarafından karşılanan kısmının, çalışan başına 500 TL’den 700 TL’ye yükseltilmesi yeterli değildir. Ülkemizin üretim gücünün korunması, firmaların ve istihdamın sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi için işverene maliyeti noktasında desteğin artması gerekmektedir. Yapılan asgari ücret artışının etkilerini özellikle emek yoğun sektörler olan tekstil, hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde göreceğiz.

En son 2023 yılı ikinci dönemi için (01.07.2023 - 31.12.2023) net 11.402,32 TL, brüt 13.414,50 TL olarak rakam açıklanmıştı. Bu açıklama yapılırken son 6 aylık enflasyon verisi %18.44 olmasına rağmen, artış oranı %34 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı için bu defa asgari ücrette ara zam düşünülmediği, ilan edilecek rakamın tüm yıl için geçerli olacağı hükümet yetkilileri tarafından kamuoyuna deklare edildi. Ancak 2024 Haziran ayı sonuna gelindiğinde, enflasyonun kontrol altına alınamadığı anlaşılırsa ve Merkez Bankası’nın mayıs ayında enflasyonun %70-75 ile zirve yapacağı öngörüsü dikkate alındığında; ücretteki erime ve satın alma gücündeki kaybın önlenmesi için tekrar bir artış gündeme gelebilir.

Ülkemizde asgari ücret temel ücret haline dönüşmüştür. 2002 yılında asgari ücretin 2 katından fazla ücret alan çalışanların oranı %40.1 iken, bu oran 2022 yılında %18.1’e düşmüştür. Asgari ücretten daha fazla maaş alan beyaz yakalılara, asgari ücretlilere yapılan oranda zam yapılamaması bu sonucu doğurmuştur.

Açlık sınırının bugün itibarıyla 16.483 TL olduğu ülkemizde, tek kişiye göre belirlenen asgari ücret tutarının kısa sürede açlık sınırının altında kalacağı aşikardır. Çalışanlara yapılan maaş artışları daha cebe girmeden, enflasyon canavarı tarafından yutulduğu için, temel sorunumuz enflasyonun kontrol altına alınması ve düşürülmesidir.