Şimdi diyeceksiniz ki efendim bu da nereden çıktı? Nasıl oluyor da ekonomimiz koşuyor(muş)? Peşinden konkordatolar coşuyor(muş)?

Buyurun birlikte değerlendirelim koşmayı da coşmayı da!..

Ekonomimiz koşmasını; birbirine bağlı hatta iç içe girmiş üç ana başlık halinde açıklayabiliriz;

- Yüksek faiz-Düşük kur makası; Bilindiği üzere gerek enflasyonda yaşanılan ciddi artış gerekse döviz kurunda meydana gelebilecek hızlı yükseliş Merkez Bankası’nın radikal faiz artış kararları ile kontrol altına alınmaya çalışıyor. Gelinen noktada Merkez Bankası’nın belirlediği gecelik faiz oranı %50 seviyesinde sabit tutuluyor. Döviz ise bu yüksek faize bağlı olarak baskı altında tutularak, döviz kuru frenlenmeye çalışılıyor. Daha doğrusu kurdaki bu seviyeler frenlenmiş kurlardır. Kısacası Merkez Bankası yüksek faiz aracılığı ile kuru sabit tutmaya çalışmaktadır. Ancak gerek faizlerin bu kadar yüksek olması gerekse uygulanan sıkı para politikası kredi kullanımını daha doğrusu krediye ulaşımı çok zorlaştırmaktadır. Bu oranlarla kredi kullanılması girdi maliyetlerini ciddi şekilde artırırken, buna razı olanlar da bankaların değişik zorlukları ile karşılaşmaktadırlar. Yani aslında nakit paranın bedeli çok yüksek… bedele razı olsanız bile nakit paraya erişiminiz çok zor… Şimdi ekonomik istikrar programına mecbur kalınmıştır. Çünkü birkaç yıl önce bütün taraflarca ve ekonomi bilenlerce karşı çıkılmasına rağmen uygulanan yanlış ekonomik politikaları ülkemizi bu duruma mecbur bıraktı. Uygulanmak zorunda kalınan sıkı para politikası nakit sıkışıklığı yaratmakta, maliyetleri artırmakta hatta hatta vergi tahsilatını bile yavaşlatmaktadır. Ülkemizde en kolay kredi; ödenmeyen vergidir. Verginizi ödemediğinizde otomatik olarak kredi kullanmış oluyorsunuz. Ancak vergi kredisinin maliyeti diğerlerinden fazla bilesiniz… Hem gecikme faizi oranı oldukça yüksek, hem de bu faizi gider yazamıyorsunuz…

Konumuza dönersek kurun bu şekilde baskı altında tutulması; başta ihracat ve turizm sektörü olmak üzere dış ticaretle ilişkili bütün alanları olumsuz etkilemektedir. Nitekim bu sektörler yavaş yavaş ses yükseltmeye başladılar. Ekonomi yönetimi bu baskılara ne kadar direnir yaşayıp göreceğiz.

- Bütçe açıklarının artması nedeniyle ekonomi yönetimince alınmaya çalışılan önlemler; Bu dönem Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe gelirlerini arttırmak amacıyla; başta tahsilatı hızlandırma, peşinden kayıp ve kaçak ile mücadele, sektörel bazlı vergi incelemeleri ve yeni vergi ihdasına yönelik düzenlemelerle sahaya inmiş bulunmakta… Bu durum tabi yine ticareti olumsuz etkilemekte, piyasada yaşanılan nakit sıkışıklığını iyice artırmaktadır. Üstelik bakanlığın bu çalışmalarının kısa ve uzun dönemde vergi gelirlerini artırıp artırmayacağı tartışmaya açık bir konudur.

- Dünyada genel, ülkemizde özel yaşanılan yüksek enflasyon ve durgunluk; Yukarıda açıkladığımız bu genel başlıklara bağlı olarak ülkemizde yüksek enflasyon, düşük kur, yüksek faiz oranlı kredi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın almış olduğu vergisel önlemler ekonomiyi ve ticareti olumsuz etkilemektedir. Bunun sonucu olarak ekonomide bir durgunluk dönemi yaşanılmaktadır. Dünya genelinde yaşanılan siyasi krizler ve savaşlar da belirsizliği ve ekonomik durgunluğu körüklemektedir.

Bütün bunların sonucu ekonomimiz koşmakta(mı)dır. Koşuyorsa nereye?... Bilen yok!...

Ekonomi böyle koşar da konkordato durur mu?.. O da coşmuş durumda!..

İşletme sermayeleri oldukça sınırlı olan ve kullandıkları krediyi işletme sermayesi olarak çalıştıran işletmelerimiz sektör farkı gözetmeksizin yukarıda saydığımız olumsuz etkenlere dayanamamakta ve konkordato müessesini çare olarak görmektedir. Bu durum mevcut şartlarda zaten zor olan ticareti iyice zorlaştırmaktadır. Şu an konkordato taleplerinde ciddi bir artış olduğunu görmekteyiz.

Aslında tam bir kısır döngü yaşıyoruz; sıkıntılı ekonomik süreç konkordatoyu getiriyor, konkordato ise sıkıntılı ekonomik süreci körüklüyor.

E peki sizce ekonomimiz daha ne kadar koşacak(mı), konkordatolar daha ne kadar coşacak(mı)!..

Dileriz bu faydasız koşuşturmalar biran evvel son bulur… Yoksa coşan konkordatolar koşacak ekonomi bırakmayacak, bizden söylemesi!..