Türkiye’nin Orta Vadeli yeni programı (eskisinin revizyonu) 05.09.2024 tarihinde açıklandı. Bildiğiniz gibi Orta Vadeli Programlar (OVP) Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından üç yıllık bir projeksiyon olarak hazırlanır ve sunulur.
Açıklanan bu OVP’de 2025-2027 döneminde uygulanacak makroekonomik politikalar ve bu politikalara uygun stratejiler ile merkezi hükümetin beklenti ve tahminleri ortaya konuldu. Bu yazıda OVP’de yer alan vergilendirmeye ilişkin düzenlemeleri incelemeye çalışacağız.
OVP’de vergilendirmeye dair bölümün başlığı ilginç ve yerinde olmuş… Bu başlık “Vergilemede Adalet ve Etkinlik“ olarak belirlenmiş… Verginin ekonomiye yön verme, istikrar sağlama ve sürdürme konularında ne denli güçlü bir enstrüman olduğu bilenen bir gerçektir. OVP’de verginin bu etkisinin artırılması konusu yeniden vurgulanmış, vergide adalet konusu da ön plana çıkarılmış… Adaletin ön plana çıkarılmış olmasını önemsiyoruz. Bu durum aslında mevcut sistemin tam da adaletli olmadığını, sistemde var olan eksik ve hataları kabul etmek ve adaleti tesis etmek üzere harekete geçildiğini bildirmek anlamına gelmektedir. Tabi ki bu durumu kabul etmek bir erdem ise, bu amacı yerine getirmek de bir başarı olacaktır.
Bu amaçla; vergilemede gönüllü uyumun sağlanacak, öngörülebilirlik ve şeffaflık artırılacak, vergide adalet güçlendirilecek, gelir adil bir şekilde dağıtılacak ve vergiyi tabana yayacak bir yaklaşımla vergi gelirlerin artırılacağı söylenmektedir.
- Vergilendirmede gönüllü uyum,
- Öngörülebilirlik,
- Şeffaflık,
- Adil gelir dağılımı,
- Vergiyi tabana yaymak.
Gibi ilkeler çağdaş vergilendirmenin olmazsa olmazları, bütün dünyanın kabul edip uygulamaya çalıştığı evrensel doğrular ve modern vergiciliğin temel taşlarıdır. Bütün bu kavramların ihtiyaç olduğunun kabul edilmesi, bu ihtiyaçları gidermek için yeni stratejiler geliştirmeye çalışılması güzel gelişmeler. Hele hele “Vergilerin tam ve zamanında ödenmesinde etkili olan mükellef davranışları ve vergiye uyum sorunları analiz edilerek uyum düzeyini artırmaya katkı sağlayacak stratejilerin geliştirilmesi” hususunun yazılı olarak rapora girmesi Maliye idaresinin kendi kendisini sorgulayıp ben nerede eksik yapıyorum demesi anlamına gelmektedir. Çünkü yedi yılda altı kez af veya yeniden yapılandırma getirmiş olmamıza rağmen hala tahsilatlar istenilen düzeye çıkmadıysa bir de bunun üzerine Gelir İdaresi Teşkilatını seferber ederek tahsilatın hızlandırılması çalışması yapıyorsanız bu işte yanlış olan, ters giden bir şeyler var demektir. Bunun çözümü de yanlışta israr etmek değil, yeni yollar bulup cesurca uygulamaktan geçer. Yani raporda yazıldığı gibi…
Aslında bunun çözümü öteden beri savunduğumuz vergi ahlakı ve yurttaş bilinci kavramlarına dayanmaktadır. Çünkü toplumumuzda çoğunlukla vergi ahlakı dejenere oldu. Vergi ahlakının, dolayısı ile gönüllü uyumun gerçekleşmesi için vergilendirme sistemimizin şeffaf ve adil olması zorunluluktur. Neyse!.. Vergi ahlakı konusunda söylenecek çok şey var, ama konumuz OVP!..
OVP’de vergi konusunda verilen ikinci büyük mesaj kayıt dışılık ile mücadelenin kararlıkla sürdürüleceği, sahte belge kullanımına engel olmak amacıyla yapay zekâ uygulamalarının kullanılacağı ve bunlarla birlikte fiîli saha denetimlerinin artırılarak devam edeceği hususlarıdır. OVP’de vergilendirilmeye ilişkin ortaya koyulan hedefler ve hedefleri gerçekleştirmeye yönelik stratejiler yerinde ve uygulanabilir (şimdilik söylemde) önlemlerden oluşmaktadır. Bu önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte OVP’nin genel amacı olan “dezenflasyon“ sürecine girilebilir. Aksi halde enflasyonun düşürülmesi de raporun diğer hedeflerinin gerçekleştirilmesi de zor gözükmektedir…
Ne diyelim!.. İnşallah siyasi tercihler teknik gerçeklerin önüne geçmez de hem toplum hem birey olarak geçtiğimiz bu dar boğazda yaşadığımız zorlukların bir anlamı olur…
Yaşayıp göreceğiz... Başka da bir çare gözükmüyor.