28.07.2024 Tarihinde yayınlanan, 7524 sayılı Torba Kanun ile Türk Vergi Sistemi’ne “Asgari Kurumlar Vergisi Müessesesi” yeniden getirilmiş bulunmaktadır.
Söz konusu düzenleme ile yurt içi asgari kurumlar vergisi ve yurt dışı asgari kurumlar vergisi olmak üzere iki ana başlık belirlenmiştir. Yurtiçi asgari kurumlar vergisinin, uygulamaya ilişkin hükümler 23 seri numaralı kurumlar vergisi tebliğ olarak 28 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Söz konusu düzenlemenin detaylarına geçmeden önce, yapılan düzenlemenin öneminin altını çizmek isterim. Çünkü bu tebliğ 2023 Eylül döneminde yayınlanan 2024-2025-2026 dönemine ilişkin ÖVP ile 2024 Eylül döneminde yayınlanan 2025-2026-2027 dönemine ilişkin ÖVP de yer alan vergisel hedefleri gerçekleştirmek amacıyla yapılan ilk yasal düzenleme niteliği taşımaktadır.
Bu Orta Vadeli Programlarda ortak hedefler neydi? Birlikte hatırlayalım;
- Vergide adaletin sağlanılması (Adil bir vergi sistemi)
- Adil gelir dağılımı
- Vergiyi tabana yaymak
Hepimizin bildiği kabul ettiği evrensel hedefler, hepsi doğrumu %100 doğru!
Hatırlatmamızın amacı odur ki, bu tebliğ bu güzel hedefleri gerçekleştirmek için çıkarılmış birinci tebliğ niteliğindedir.
Şimdi gelelim asgari kurumlar vergisinin detaylarına!
Asgari kurumlar vergisinin mükellefleri olarak, Kurumlar vergisi kanununda sayılan kurumlar vergisi mükellefleri belirlenmiştir. Dolayısıyla kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler asgari kurumlar vergisi mükellefi değildirler. Söz konusu düzenlemede bir de yeni işe başlayan kurumlar vergisi mükelleflerinin üç hesap dönemi boyunca asgari vergi yükümlülüklerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca birleşme devir tür değişikliği kısmi ve tam bölünme suretiyle kurulan şirketlerin ise ilk kez faaliyete başlayan şirket olarak kabul edilmeyeceği de belirtilmiş bulunmaktadır.
Asgari kurumlar vergisinin oranının, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan aşağı olamayacağı belirtilmiştir.
Uygulanma dönemi ise 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerin de elde edilen kazançları kapsamaktadır.
Burada kastedilen indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ifadesi ile hesap dönemi sonundaki ticari bilanço karına veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderlerin ilave edilmesi ile elde edilen tutar anlatmaktadır. Ticari bilanço karı ile kanunen kabul edilmeyen giderler toplamının veya ticari bilanço zararı ile kanunen kabul edilmeyen giderler toplamının sıfırdan büyük olduğu durumlarda asgari kurumlar vergisi hesaplanacaktır.
Beyannamelerde indirim konusu yapılan geçmiş yıl zararları asgari kurumlar vergisi matrahından düşülmeyecek ve asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacaktır.
Aslına bakarsanız uzun yıllardır vergilendirme sistemimizde var olan, (5 yıl süreyle) geçmiş yıl zararlarının, dönem bilanço karından indirilmesi ilkesi asgari kurumlar vergisi müessesesinde uygulanmayacaktır.
Sanırız vergide reform uygulamalarının ilk örneği geçmiş yıl zararlarının kaldırılması oldu!