7524 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 28/7/2024 tarihinde TBMM’de kabul edildi.

Cumhurbaşkanı’nın onayının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Yaklaşık 2 ay bu yasa sürecinde birçok konuyu tartıştık ama Meclis’te kabul edilen metin sorunları çözmekten çok uzakta kaldı. Yürürlük maddesi dahil 61 maddeden oluşan Kanun ile aşağıdaki konularda düzenleme yapıldı.

- Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen “Yurt içi Asgari Kurumlar Vergisi” başlıklı düzenleme ile 01/01/2025 tarihinden başlamak üzere yurt içi Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması getirildi. Bu düzenleme ile Kurumlar Vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri, Kurumlar Vergisi indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan aşağı olamayacak. Bu düzenleme ile 62.000 mükelleften 70 milyar TL vergi alınması amaçlanmıştır.

- OECD nezdinde yayımlanan Model Kurallar ve Rehberler de dikkate alınmak suretiyle, dünya genelinde elde ettikleri yıllık konsolide hasılatı 750 milyon Euro karşılığı Türk Lirası’nı aşan çok uluslu işletmelere asgari düzeyde %15 oranında Kurumlar Vergisi uygulanmasına ilişkin düzenleme yapıldı. Küresel Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması ile 57 Türk, 1.024 küresel şirketten 40 milyar TL tahsilat hedeflenmiştir.

- Şirketlerin efektif Kurumlar Vergisi oranının %15’in altına düşmesi durumunda, tamamlama amaçlı ek vergi alınması öngörülmektedir.

- Yatırım fon ve ortaklıklarında Kurumlar Vergisi istisnası, fon ve ortaklıkların gayrimenkul kazançlarının en az %50’sinin kâr olarak dağıtılması koşuluna bağlayan düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile 35 gayrimenkul yatırım ortaklığı ve 135 gayrimenkul yatırım fonundan 7.2 milyar TL vergi alınması amaçlanmıştır.

- Bazı ödemelerin Gelir ve Kurumlar Vergisi tevkifatı kapsamına alınabilmesine yönelik Cumhurbaşkanı’na yetki verildi.

- Yap işlet ve devret modeli kapsamında elde edilen kazançlardan %30 oranında Kurumlar Vergisi alınmasına ilişkin düzenleme yapıldı. Bu kapsamda 44 mükelleften yıllık ilave 557 milyon TL vergi alınması hedeflenmiştir.

- Ticari veya serbest meslek faaliyetleri yönünden mükellefiyeti olanların gerçek hasılatlarının tespitine yönelik vergi güvenlik müessesi oluşturulmuştur.

- Teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası getirildi.

- Vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarıldı.

- Usulsüzlük cezaları artırıldı.

- Özel usulsüzlük cezalarında astronomik artışlar yapıldı.

- Bazı malların ithalatı ve yurt içi teslimindeki ithalat lehine olan uygulama farklılığının giderilmesi için düzenleme yapıldı.

- Birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde, devreden KDV ve iade hakkının zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devrine izin veren düzenleme yapıldı.

- Beş yıl süreyle indirilemeyen KDV’nin indirim hesabından çıkartılarak özel bir hesaba alınması ve gider olarak dikkate alınmasına ilişkin düzenleme yapıldı.

- KDV iadelerinde vergi incelemesi sonucunda iade yapılması ana yöntem olarak belirlendi.

- Serbest bölgelerde faaliyette bulunan işletmelere sağlanan kazanç istisnası ihracat gelirleri ile sınırlandırıldı. Bu düzenleme ile yıllık 2.5 milyar TL gelir hedefi konulmuş.

- Vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu kapsamına mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeleri dahil edildi.

- Yurt dışı çıkış harcı 150 TL’den 500 TL’ye çıkarılmıştır. Bu uygulama ile geçen yıl harç ödeyerek yurt dışına çıkan 8.743.760 kişi baz alındığında, yıllık ilave gelir hedefi 3 milyar TL’nin üzerinde olacaktır.

- Bazı tütün mamullerinden alınmakta olan maktu vergi tutarına ilişkin asgari maktu vergi tutarının %20’sine kadar olan sınırlama kaldırıldı.

Yapılamayan düzenlemeler!

Vergi adaletini sağlamak ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak için yola çıkan iktidarın yaptığı yukarıda özetlemeye çalıştığım düzenlemeler, ana amacı gerçekleştirememiştir. İndirim, istisna ve muafiyetleri kaldırmak hedefiyle yola çıkılmış, bu istisnalar ve muafiyetlere dokunulamamıştır.

Kurumlar Vergisi mükellefleri için getirilen Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan değişiklikler ile asgari %10 Kurumlar Vergisi alınmasını imkansız hale getirmiştir. Gelir Vergisi mükelleflerinin yarısının zarar beyan ettiği gerçeği karşısında, getirilmesi beklenen Asgari Gelir Vergisi uygulaması da yasalaşamamıştır.

 “Nerden buldun?” sorusunun sorulmasına neden olacak Özel Gider (harcama) Bildirim uygulamasının getirilmemesi çok büyük bir eksiklik. Sırf oy almak için toplam Gelir Vergisi mükelleflerinin %25’ini oluşturan basit usulde vergilendirilen 835.000 mükellefin vergi dışı bırakılması uygulamasından vazgeçilmeyip, basit usulün kaldırılmaması samimiyetsizliğin en büyük göstergesidir.

Vergide adaletsizlikleri ortadan kaldırıyor ve bütün sorunları çözüyoruz rüzgarı yaratıp, sadece 140 milyar TL’lik yıllık ilave gelir etkisi yaratacak sonuçla yetinmek, Türk vergi sisteminde hiçbir şeyin düzelmeyeceğine ilişkin algıyı pekiştiriyor.

Kurumlar Vergisi mükelleflerinin yarısı vergi ödemiyor diye yakınırken 18 yıldır vergi cennetleri listesini yayımlamayarak, vergi cenneti şirketlerden gelen faturalardan %30 stopaj kesilmesini engelleyen ve bu yolla Türkiye’de Kurumlar Vergisi matrahını azaltan ve ülkeden para çıkışını sağlayan sistem neden ısrarla sürdürülüyor? Yazımı son bir soru ile bitireyim. Yıllar itibarı ile Türk şirketlerine vergi cennetlerinden kesilen faturaların toplam parasal tutarı ne kadardır?