Bugün sizlere önce; EYT'nin nasıl çözüme kavuşturulduğunu açıklayıp, 2023 yılı seçim öncesinde çözüme kavuşturulacak birkaç önemli başlığı da paylaşmak istiyorum.

Yılı bitirmemize 2 gün kaldı. 2022 yılı,2023'te yapılacak seçimlerin yüzü suyu hürmetine uzun süredir çözülmeyen hatta sorun olarak bile kabul edilmeyen milyonlarca insanı ilgilendiren sorunların çözüldüğü ve çözüm için harekete geçildiği bir yıl oldu.

Belirli meslek gruplarına verilen 3.600 ek gösterge bunların en önemlilerinden biriydi ve son olarak emeklilikte yaşa takılanların (EYT) yaş sınırı aranmaksızın emekli olabileceklerine ilişkin kanun teklifinin Meclis'e sunulacağına ilişkin Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama, bu yıl için görkemli bir kapanış hamlesi oldu. Bu kapsamda olan 5 milyon EYT'li ve yakınları tarafından yapılan açıklama sevinçle karşılandı, hatta bazı illerde konvoy yapılıp halay çekildiğine de şahit olduk.

Bugün sizlere önce; EYT'nin nasıl çözüme kavuşturulduğunu açıklayıp, 2023 yılı seçim öncesinde çözüme kavuşturulacak birkaç önemli başlığı da paylaşmak istiyorum.

EYT SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜYOR?

Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama ile ocak ayı içinde Meclis'e sunulacak olan yasa teklifinin yasalaşması ile birlikte sorun aşağıdaki şekilde çözülecek:

1) Yapılacak olan düzenleme ile 08.09.1999 öncesi sigorta girişi olanlar kapsama alınacak. Bu tarihten sonra hizmet başlangıcı olanlar yapılacak düzenlemeden yararlanamayacak.

2) SSK'lılar kadınlar için 5.000 gün primin yatmış olması ve 20 hizmet yılının tamamlanması, erkekler için ise 5.000 gün primin yatmış 25 hizmet yılının tamamlanması şartıyla yaşa bakılmaksızın emekliliğe hak kazanacak.

3) Bağ-Kur'lular ise kadınlar için 7.200 gün primin ödenmiş olması ve 20 hizmet yılının tamamlanması, erkekler için ise 9.000 gün prim ödenmiş ve 25 hizmet yılının tamamlanmış olması şartıyla emekliğe hak kazanacaklar.

4) Kadınlar doğum borçlanması, erkekler askerlik borçlanması yaparak eksik günlerini tamamlayabilecekler.

5) Kanunun yayımı tarihi itibariyle bu muhtemelen ocak ayı olacak, emekliğe hak kazanacakların 2 milyon 250 bin kişi olacağı açıklandı. Prim şartını tamamlayan ancak sigorta süresini doldurmayanlar, kadınlarda 20 yıl erkeklerde 25 yıl tamamlanınca emeklilik hakkını kazanacaklar. Bu suretle emekli olmayı bekleyen kişi sayısının 2 milyon 750 bin kişi daha olduğu tahmin ediliyor.

6) Emekli olanlar, emekli olup çalıştıkları şirketlerde çalışmaya devam ederlerse, bunların işverenlerine sigorta prim teşviki verilecek. Toplam çalışanların %15'inin EYT kapsamında emekli olacağı düşünüldüğünde bu tür bir düzenlemenin yapılması son derece yerinde.

İşverenler bir anda yaklaşık 300 milyar TL gibi önemli bir kıdem tazminatı yüküyle karşılaşacakları için, bu prim yükünü ödeyemeyecek olan işverenlere kredi garanti fonu kapsamında kredi tahsis edilecek. Bu kapsamda kıdem tazminatı ödemeleri, emekli olanın hesabına direk yatırılacak.

BİR MAĞDURİYET BİTİYOR, DİĞERİ BAŞLIYOR

Muhalefetin, konunun taraflarının sorunlarının çözümü için etkin mücadelesi ve gündem yaratması, yaklaşan seçim hassasiyeti içindeki iktidarın bu sorunlara el atıp çözmesini sağlıyor. O yüzden diyorum ki Anayasa'yı değiştirelim seçimler 5 yılda bir değil, her yıl olsun.

Yapılacak olan düzenleme ile ülkemizde emekli sayısı çalışan sayısının yarısını geçmiş olacak. Sosyal güvenlik sistemi zaten problemliydi, daha da problemli hale geleceği anlaşılıyor.

8 Eylül 1999 öncesinde işe girenlerin sorunlarını çözüyoruz. Bu tarihten 1 gün sonra işe başlamış olanlar, emekli olmak için tam 17 yıl bekleyecekler. Ama panik yok, bir sonraki seçim öncesinde de bu sorun çözülür.

Ülkemizde çalışanların bir an önce emekli olmak istemeleri çalışmayıp evde oturma isteğinden kaynaklanmamaktadır. Yoksullaşan ve milli gelirden aldığı pay gittikçe azalan ücretliler, aldıkları maaşlarla geçinemedikleri için bir an önce emekli olup, emekli maaşını yan gelir yapıp yine çalışmaya devam edecekler. Dolayısıyla çalışanları enflasyon altında ezdirmemek ve milli gelirden hak ettikleri payı almalarını sağlamak en önemli görev olmalı.

Ülkemizde emekli sayısının fazlalığını ön plana çıkarmak yerine, istihdam edilenlerin sayısının azlığını öne çıkarıp, istihdam edilenlerin sayısını artırmak ana hedef olmalıdır. Diğer ülkelerde emeklilik sistemi bu kadar sık değişiklik geçirmiyor hatta hiç değişmiyor. Gelecek nesillerin geleceğini etkileyen sosyal güvenlik uygulamalarının siyasetçilerin oy almak için kullandıkları bir silaha dönüştürülmesine izin verilmemelidir.

Herkesin üzerinde mutabık kalacağı bir sosyal güvenlik sistemi kurup, siyasetin bu konudan elini çekmesini sağlamak; gelecek nesiller için yapılması zorunlu bir görevdir.

Yeni yılın ilk aylarında kapsamlı bir vergi affı düzenlemesi ve cezaevlerinde yer kalmadığı için “genel af” düzenlemesi içeren yasa teklifinin de tamamlanarak Meclis'e sunulacağını sizlere duyurmuş olayım.

Sözcü | Nedim TÜKMEN