Değerli okurlar, deprem nedeniyle getirildiği ifade edilen ve kamuoyunda “deprem vergisi” olarak anılan tek seferlik “ek vergi” düzenlemesine ilişkin yaşanan tereddütler konusunda Maliyenin görüşleri, önce kurumlar vergisi beyannamesi değişiklikleri ile kamuoyu ile paylaşıldı. Sonra yayımlanan tebliğle, beyanname değişiklikleri yoluyla paylaşılan görüşler doğrultusunda açıklamalar yapılarak mükellefler tarafındaki olumlu yöndeki beklentiler karşılıksız bırakıldı.
Ek vergi, kurumlar vergisi mükelleflerinin 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden yüzde 10 oranında tahakkuk ettiriliyor.
İştirak kazancı istisnası ile yurtdışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıyan istisna kazançlar üzerinden ek vergi yüzde 5 oranında hesaplanıyor.
Ek verginin, başta “geriye yürüme” olmak üzere birçok Anayasal ilke açısından Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülüyor.
Anayasamıza göre kanunların Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilme hakkı Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere ait.
Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanunun Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşüyor. Buna göre ek vergi ihdasını öngören ve 12 Mart 2023 tarihinde yayımlanan 7440 sayılı Kanun hükmü hakkında doğrudan iptal davası açmak için çok az bir süre kaldı.
Bu yazının kaleme alındığı tarih itibariyle iptal davası açıldığını duymadım, mevcut seçim atmosferinde açılmasını da beklemiyorum.
Geriye sadece mükelleflerce açılacak davalarda vergi mahkemelerinin, ek vergiyi ihdas eden kanuni düzenlemeyi Anayasaya aykırı görmeleri veya davacının ileri sürdüğü aykırılık iddiasını ciddi bulması halinde Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakması olasılığı kalıyor. Yani bu iki halde mahkeme dosyayı Anayasaya Mahkemesine itiraz yoluyla gönderebiliyor.
İlgili mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanmak zorunda…
İptal edilen kanuni düzenlemeler, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkıyor. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabiliyor. Ancak bu tarih, kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemiyor.
İptal kararları geriye yürümüyor
Bu nedenle ek vergi, ileride iptal edilse dahi bu vergiyi dava etmemiş mükellefler için sonuç doğurmayacak. Yani bu durumdaki mükelleflerin ödedikleri vergiyi geri almaları mümkün olmayacak.
Bu bakımdan mükelleflere önerim, ödedikleri ek vergiyi geri alma olasılığını muhafaza etmek için ek vergiyi ihtirazî kayıtla beyan edip dava açmaları yönündedir.
Ek vergi için ayrı bir beyanname verilmeyip, 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bu vergi kurumlar vergisine ilaveten tahakkuk ettirildiğine göre, bu vergiyi dava konusu edebilmek için 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ek vergi açısından ihtirazî kayıtla verilmesi gerekir.
Kişisel gözlemim, ek vergiyi birçok kurumlar vergisi mükellefinin dava edeceği yönünde…
T24 | Erdoğan SAĞLAM