Akıllı şehir (smartcity) de neyin nesi? Dediğinizi duyar gibiyim. Bir şehri akıllı kılan şey demi olurmuş canım mı? Diyorsunuz.
Kısa bir araştırma yaparsanız “akıllı şehir”ekosistemi hakkında ve birçok akıllı şehir projelerine, hatta en akıllı olmak için yarışan şehirler olduğunu ve küresel çapta akıllı şehirlere milyarlarca dolarlık yatırım yapan devletler olduğunu göreceksiniz.
Akıllı otopark, akıllı sağlık hizmetleri, akıllı tarım, akıllı ulaşım, akıllı devlet, akıllı enerji gibi, nihai hedefleri“Yaşanabilirlik” düzeyi maksimuma yükseltmek ve şehrin sakinlerine yüksek düzeyde vatandaş hizmeti sağlamak olan başarılı akıllı şehir projeleri, hayatımızı nerede sürdürmek istediğimiz konusunda da bize yön verir olacaktır.
Ülkemizde 2012 yılında TBMM Genel Kurulu’nda onaylandıktan sonra hayatımıza giren ve kavram olarak bugün bile halen tam olarak anlaşılamayan (Bina dönüşümü mü? Kentsel dönüşüm mü?) ve hemen hemen ülkemizin her şehrinde bilgi eksiliğine rağmen uygulanmaya başlayan kentsel dönüşüme ilave olarak bugün bir de akıllı şehirlerden bahseder olduk. “Aslında dönüşümün kentin dokusuna uygun bir şekilde ve kentin sahip olduğu mevcut sistem ve altyapıları aksatmadan adım adım yapılması esastır.”
Akıllı şehirlerde en önemli konu, şehri oluşturan en küçük birime internet ağının (wi-fi) ulaşmasıdır.
Akıllı şehir denilince şehirlerin kaynaklarını daha etkin kullanmalarını ve kent sakinlerine daha iyi hizmet sunmalarını sağlayan bir “modernleşme” çabasını anlamalıyız.
Akıllı şehirlerde; şehrin içerisinde bulunan akıllı cihazlardan ( akıllı cep telefonu, akıllı evler, akıllı aydınlatmalar vb. ) elde edilen veriler sayesinde şehirlerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanıyor. Örnek olarak, akıllı trafik ışıklarından elde edilen veriler sayesinde trafik ışıklarının yanma sıklığını daha dinamik bir şekilde ayarlanabilmekte ve ihtiyaç halinde itfaiye,ambulans gibi araçlar için trafik ışıklarının otomatik olarak yeşile dönmesini sağlayabilmektesiniz.Tabi esas önemli olan; akıllı cihazlardan elde edilen veriler sayesinde zamandan, enerjiden, sudan, atıklardan tasarruf etmek ve şehre ve şehrin sakinlerine daha sürdürülebilir bir hayat sunmaktır.
Bir sokağa girdiğinizde tüm sokak lambalarının sizin yürümenizle birlikte teker teker açıldıklarını düşünün. Lambadaki sensör sayesinde sizin yürüdüğünüz alanın sadece aydınlatıldığını ve bundan sağlanabilecek enerji tasarrufunu bir düşünün.İşte bu akıllı şehirlerin sokaklarında uyguladığı yöntem.
Akıllı şehirlerde akıllı binalarda bulunan sensörler sayesinde tüketilen enerji, su ve elektrik kontrol edilebiliyor; bu şekilde daha fazla tasarruf gerçekleşiyor.
Amsterdam iyi bir iletişim altyapısı ile akıllı kent uygulamalarında başarılı kabul edilmektedir. Amsterdam aynı zamanda sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımı açısından da çözümler geliştirmiş bir kenttir.
Kopenhag kent yönetimi akıllı bisiklet sistemi geliştirmiştir. Bu sistemde gerçek zaman verileri ile kullanıcı ve yönetim arasında sensörler yardımıyla bilgi alışverişi sağlanarak hava kirliliği ve trafik sıkışıklığı izlenip yönetilmektedir.
Malmö kenti akıllı kent kapsamında iklim değişikliği ile mücadelede daha az enerji kullanımı ve daha temiz enerji politikalarını destekleyerek enerji maliyetlerini düşürmektedir.
Stockholm kentin sürdürülebilir çevre politikaları kapsamında özel sektör, kullanıcı, kamu sektörü ile işbirliği yaparak Bilgi ve İletişim Teknolojileri yardımıyla (Green IT) negative çevresel etkileri minimize etmeyi ve enerji tasarruf etmeyi hedeflemiş bir kenttir.
Ülkemizde AB destekli ilk akıllı şehir uygulaması ise Eskişehir’de. “Avrupa Komisyonu Akıllı Şehirler ve İnovasyon Projesi” kapsamında ki 20 proje arasından ikinci seçilerek 5 milyon Euro hibe almaya hak kazanan “Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü Projesi” önemli bir tecrübe olacaktır. Projede ulaşım, iletişim ve bilişim teknolojileri alanında yapılacak iyileştirmelerle sürdürülebilirliğin sağlanması hedefliyor. Proje kapsamında teknolojinin yardımıyla enerji verimliliği artırılarak kaynakların verimli kullanımı hedefleniyor. Bu sayede Tepebaşı’nın sera gazı emisyon oranlarının da yüzde 80 oranında azaltılması hedefleniyor.
Türkiye’nin en büyük akıllı kent kentsel dönüşüm projesi ile örnek olan Akıllı Kent Antalya Kepezaltı-Santral hayata geçirildi.
Akıllı şehir uygulamaları kent yaşamını sürekli dönüştüren ve gelecekte de sıklıkla karşılaşacağımız bir olgu olarak önümüzde durmaktadır.
Yukarıda çok kısaca anlatmaya çalıştığım; geleceğin şehirleri “akıllı kent”, kavramı ile ifade edilemeyecek kadar geniş kapsamlı bir konudur. İnsanoğlu yaşam lüksünü arttırmaya dönük istekleri ile geleceğin şehrini tasarlarken; yenilenebilir enerji kullanan, sürdürülebilir, ekolojisi korunmuş, çevreci, engelsiz ve ulaşımı planlanmış, yeşil alan oranı yüksek, yeşil ve pasif binaları teşvik eden, akıllı kent olarak dizayn edilmiş bir tasarımda olacaktır.
“Uygarlığımızın geleceği bilimsel düşünme alışkanlığımızın gitgide yayılmasına ve derinleşmesine bağlıdır.”John Dewey
Tabi teknoloji sayesinde her şeyin bu kadar akıllanması bir parodoks yaratıyor mu? Detaylar bir sonraki makalem de takipte kalınız…
Faydalı olması ümidiyle…