Adli tatilin başlangıç ve bitiş süreleri açısından vergisel işlemlere ne gibi etkileri olmaktadır?

Haber_Resim_tasarım_Yazar_Özel_Mustafa_Alpaslan

Soru-1: Adli tatilin başlangıç ve bitiş süreleri açısından vergisel işlemlere ne gibi etkileri olmaktadır?

Cevap: Adli tatil, bilindiği gibi 20 Temmuzda başlayıp, 31 Ağustos tarihinde bitmektedir. Bazı mahkemeler bu süre içerisinde adli tatil uygulamasına tabidir. Bazı mahkemeler söz konusu adli tatilden faydalanamazlar. Buna göre, yargı çevresine dahil olduğu Bölge İdare Mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı merciileri çalışmaya ara vermeden istifade edemezler. (Bkz: İYUK mad. 61) Sonuç olarak, kendisine vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilen kimseler söz konusu ihbarnamelere yönelik vergi mahkemesinde iptal davası açma tercihlerini kullanmaları açısından ihbarnamelerin tebliğ tarihine göre bu sürelere dikkat edilerek dava açma haklarını kullanmaları gerekmektedir. Örneğin; kendisine 21 Haziran tarihinde ihbarname tebligatı yapılan bir mükellef bu ihbarnamelere karşı dava açmak isterse dava açma müddeti 31 Ağustos tarihiden itibaren 7 gün daha uzayacaktır. Söz konusu örnekte dava açma son günü olan 20 Temmuz adli tatil süresi içerisinde kalmış bulunmaktadır.

Soru-2: Adli tatilde hangi mahkemeler çalışmaz?

Cevap: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 61. maddesinde “Çalışmaya ara verme: Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.

Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62’ nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.” Şeklinde hükümlere yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan kanun hükmü idari yargı organlarını adli yargı organlarından önemli ölçüde ayırmaktadır. Zira kanun hükmü gereği Bölge İdare Mahkemesi bulunan iller dışındaki illerde yer alan idare ve vergi mahkemelerinin adli tatile girebilmesi için idare ve vergi mahkemesi sayılarının ayrı ayrı birden fazla olması gerekmektedir. Aksi takdirde ilde yer alan idari yargı kolları çalışmaya ara vermeden yargılama ile ilgili faaliyetlerine devam edecektir.

Konuya bir örnek vermek gerekirse, Bölge İdare Mahkemesinin bulunduğu il dışında başka bir ilde bulunan idare mahkeme sayısı 2, vergi mahkemesi sayısı 1 ise her iki idari yargı organı çalışmaya ara vermeden faaliyetine devam edecektir. Aynı durum tersi içinde geçerlidir. Çalışmaya ara vermeden yararlanabilmesi için her iki mahkemenin sayısının en az 2 olması gerekmektedir.

Ülkemizde Bölge İdare Mahkemeleri toplam 9 ilde örgütlenmiştir (Adana, Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Samsun). Dolayısıyla bu illerde yer alan idare ve vergi mahkemeleri çalışmaya ara vermekte olup diğer illerde idari yargı organlarının çalışmaya ara verip vermediği hususunun tespiti için ilgili yargılama bölgesinde yer alan idare ve vergi mahkemesinin sayısına bakıp karar vermek gerekmektedir. Söz konusu husus özellikle idari davalar ile vergi davalarında önem arz etmekte olup ülkemizde çoğu ilde tek idare/vergi mahkemesi bulunması illerin bazılarında idare/vergi mahkemesinin dahi bulunmaması nedeniyle hak kaybına uğramamak adına konuya hassasiyetle yaklaşılması tavsiye edilmektedir.

Aşağıda yer verilen çalışma Adalet Bakanlığı verileri ile İlgili Bölge İdare Mahkemeleri 2021 Yılı faaliyet raporlarından faydalanılarak tarafımızca hazırlanmıştır.

Söz konusu tablodan da görüleceği üzere ülkemizde 30 ilde İdare Mahkemesi, 45 ilde ise Vergi Mahkemesi bulunmamakta olup, Adli Tatil uygulanacak il sayısı ise sadece 12’dir. (NOT: İdare Mahkemesi ve/veya Vergi Mahkemesi bulunmayan illerde yargılama yönünden bağlı olunan mahkemelerin Adli Tatilde olup olmadığı hususu kontrol edilmelidir.)[1]

Soru-3: Kendisine 2 Ağustos 2022 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesi dolayısıyla dava açma süresi açısından bu mükellefin en son dava açması gereken süre nedir?

Cevap: Bilindiği gibi, İdari Yargılama Usul Kanununa göre adli tatil 20 Temmuzda başlayıp 31 Ağustos tarihinde son bulmaktadır. Dolayısıyla kendisine 2 Ağustos 2022 tarihinde yapılan bir tebligat nedeni ile mükellef en son 1 Eylül Perşembe günü ilgili vergi mahkemesi nezdinde iptal davasını açması gerekmektedir. (Aynı görüş için Bkz: Doğrusöz Bumin, “Adli Tatil ve Çözülemeyen Süre Karmaşası”, muhasebetr, 14.07.2022)

Soru-4: Adli tatilin vergi uygulaması açısından sürelere mali tatil ile birlikte etkileri nedir?

Cevap: Mali tatil 1 Temmuzda başlayıp 20 Temmuzda sona ermektedir. Ancak 20 Temmuzdan itibaren bu süreye 7 gün eklenir. Adli tatil ise 20 Temmuzda başlayıp 31.08 tarihinde son bulmaktadır. Dolayısıyla kendisine vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilen bir mükellef yasal haklarını kullanması açısından ihbarnamelerin tebliğ tarihinin başlangıcının bilinmesinde yarar vardır. Örneğin; kendisine 30 Haziran tarihinde vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilen bir limited şirket bu konuda normal şartlarda 29 Temmuza kadar yasal haklarını kullanması gerekir. Ancak bu arada devreye adli tatil girmiş olacağından dolayı dava açma süresi açısından süre 7 Eylül’e kadar açılabilecektir. Aynı durum bu mükellefin tarhiyat sonrası uzlaşma olanağı somut olayda düşünülürse yine dava açma süresinin sonuna kadar uzlaşma talep tarihi de söz konusu 7 Eylül’e kadar yapılabilir. Dikkat edileceği üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mükelleflere yollanılan vergi/ceza ihbarnamelerinin arka kısmında bu konuda önemli bir not yer almaktadır.

Soru-5: Kendisine 6.000 TL Özel Usulsüzlük cezası tebliğ edilen (A) şahsı söz konusu ceza ihbarnamesini 15 Haziran 2022 tarihinde e-tebligat sistemine göre tebliğ edildiği varsayılsın.

Cevap: Bu mükellef hakkında tebliğ tarihine e-tebligat sistemi gereği 5 gün eklenir. Yani 20 Haziran 2022 tarihi baz olarak tebellüğ edilmiş sayılmaktadır. Buna göre de mükellefin en son 19 Temmuz 2022 tarihine kadar dava açması veya 213 sayılı VUK mad. 376’ya göre indirim talebi açısından dilekçe vermesi zorunludur. 19 Temmuz mali tatil içinde kalmaktadır. Bu durumda mali tatil 20 Temmuzdan sonra 7 gün daha uzamış sayılacaktır. 27 Temmuz adli tatilin sınırları içerisinde kaldığından dolayı da gerek dava açma son günü ve gerekse VUK mad. 376 talep açısından son gün 7 Eylül’e kadar süreler uzamış olacaktır.

--------------

[1] Bkz: Başar Yalçın, “Adli Tatil Uygulaması, İdari davalar ve Vergi Davalarına Etkileri”, muhasebetr, 19.07.2022

HukukiHaber | Dr. Mustafa ALPASLAN