Zirvede, ayrıca iklim değişiminin engellenmesinin finansman ihtiyacının da trilyon dolarlar seviyesinde olduğu kabul edilerek fosil yakıtlardan uzaklaşma kararının da tekrarlanması sağlandı.

ZUCMAN RAPORU

Brezilya Devlet Başkanı tarafından görevlendirilen Fransız ekonomist Gabriel Zucman tarafından hazırlanan bir rapora göre, ultra zenginlerden yüzde 2 oranında vergi alınması önerisinde bulunulmuş. Raporda, ultra zenginler üzerindeki vergi yükünün binde üçler seviyesinde kaldığı değerlendirilmesi de yer almış. Ultra zenginlerden yüzde 2 oranında vergi alınması halinde 250 milyar dolar civarında bir gelir sağlanabileceği ve bunun çevre için harcanabileceği değerlendirilmiş.

Servet vergisi alınması nasıl sonuç doğurur?

Ultra zenginlerden servet vergisi alınması konusu, ilk bakışta kulağa gayet hoş geliyor. Zaten siyasetçiler açısından da en sevilen geniş seçmen kitlelerine hitap edecek bu tür yaklaşımlar oluyor.

Teorik olarak servet vergisi alınması tavsiyesinde bulunmak elbette kolay. Bu verginin matrahının ne olacağı, nasıl tahsil edileceği gibi teknik detaylar önemli olmakla beraber, bu verginin alınması, özellikle vergi cennetlerinin halen yoğun olarak varlığını devam ettirdiği dünyamızda hiç de kolay değil. Servet vergisi, bütün dünya ülkelerinde eş zamanlı olarak uygulanmadığı sürece bu vergi, servet transferlerine neden olabilecek ve beklenen hasılatın sağlanması mümkün olmayacaktır.  Günümüz dünyasında halen vergi cennetleri veya düşük oranlı vergi uygulayan birçok ülke bulunduğu dikkate alındığında, böyle bir uygulama servetlerin başka yerlere transferine neden olabilecektir. Bu tür vergiler, günümüz koşulları ve kripto dünyası da dikkate alındığında, vergi cennetlerine veya düşük oranlı vergi uygulayan ülkelere servet transferi riski taşıyacaktır. 

Esasen tüm insanlar için hukuk güvenliği ve öngörülebilirlik, tercih sebeplerinin başında geliyor. Bu tür hareketler sonucunda global dünya gelişmekte olan ülkelere göre her zaman daha avantajlı oluyor. Üstelik kripto dünyasında isimler neticede bir şifre ile belli olduğuna göre, istihbarat örgütleri güçlü ülkelerin büyük ölçüde bu bilgilere en azından bir ucundan ulaşabileceğini değerlendirebiliriz. Bu nedenle kendi ülkelerinden uzaklaşan bu servet unsurlarının daha sonra global dünyada özellikle ABD veya Avrupa’da el konulabiliyor noktasına gelmesi göz önünde bulundurulmalı. Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Rus zenginlerin Avrupa bankalarında olan varlıklarına Avrupa Birliği ülkeleri tarafından dondurma kararı alınmasını örnek gösterebiliriz.

TÜRKİYE ÖZELİ

Türkiye gibi tasarruf açığı olan, sermaye birikimine ihtiyacı bulunan; yatırım, istihdam ve üretimi artırması için daha alması gereken çok mesafe bulunan ülkelerde bu tür söylemlerin yatırım ortamını bozucu etkileri ve yukarıda bahsettiğimiz servet transferlerinin daha hızlı bir şekilde ve yine global dünyanın işine gelecek şekilde gerçekleşme riski unutulmamalı.

Bu vesileyle şunu ifade etmek isterim ki; Türkiye için şu anda en önemli konu, enflasyonla mücadelede başarının sağlanması, kamuda tasarruf tedbirlerinin tüm kamu birimleri tarafından ciddiye alınması, mevcut oranlarla herhangi bir ilave tedirginliğe neden olmadan, kayıt dışının kayda alınması ve vergi toplamada etkinliğin ve verimliliğin artırılmasıdır. Yoksa muhtemelen yıllar alacak, belli bir süre fantezi boyutunda kalacak bu tür yeni vergiler, tedirginliğin artmasından başka bir işimize yaramayacaktır.

Kaynak: İstanbul Ticaret Gazetesi | Osman ARIOĞLU