İktidar, pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle kesinleşmiş vergi borçlarını ödeyemeyenler ile ilgili olarak Kasım 2020'de 7256 sayılı Yapılandırma Kanunu'nu çıkarmıştı. Bu kanun kapsamında; vergi ve sigortaya olan borçlardan 31.08.2020 tarihi öncesine ait olanlar yapılandırılmış olup, 31.01.2022 tarihine kadar vergi daireleri tarafından 24 milyar 288 milyon 775 bin 191 TL'lik tahsilat gerçekleşmiştir.
7256 sayılı Kanun, pandeminin henüz bitmemiş olması ve ekonomik göstergelerin daha da bozulmaya başlaması ile birlikte başarılı olamadı. Bu kez, Haziran 2021'de 7326 sayılı Kanun çıkartıldı. Bu kanunda hem 30 Nisan 2021 tarihine kadar ödenmemiş borçların yapılandırılması hem de matrah artırımı, stok, kasa, ortaklar cari hesabının düzeltilmesi ve feragat yoluyla ihtilaflı dosyaların temizlenmesine ilişkin düzenlenmeler getirildi. 7326 sayılı Kanun kapsamında 31.01.2022 tarihine kadar vergi daireleri tarafından tahsil edilen gelirlerin toplamı 59 milyar 161 milyon 88 bin 643 TL oldu. 7326 sayılı Kanun'un kapsadığı 30.04.2021 tarihi itibarıyla devletin tahsil edemediği vergi gelirleri toplamı 282 milyar 614 milyon 629 TL iken, bu tutar aşağıdaki tabloda da görüldüğü üzere 31.01.2022 tarihi itibarıyla 343 milyar 676 milyon 225 bin TL'ye çıktı.
EKONOMİK KRİZ VE TAKSİTLERİN ÜST ÜSTE GELMESİ ÖDEME PERFORMANSINI DÜŞÜRDÜ
7326 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçlar ve matrah artırımı ödemeleri için ilk taksit ödeme süresi 30.09.2021 yerine 31.10.2021 tarihine ertelenip, 2 ayda bir ödenen taksitlerde vade kayması yapılmayınca; vergi ve sigorta borcu olan mükellefler bu kanun kapsamında vergide 1. ve 2. taksiti Ekim ve Kasım 2021'de ve sigorta borçları için ilk iki taksiti ise Kasım ve Aralık 2021'de ödemek zorunda kaldılar. Bu ağır ödeme takvimini gerçekleştirecek parası olmayanlar; ilk iki taksiti süresinde ödeme şartını yerine getiremedikleri için, yapılandırma hükümlerinin dışında kaldılar. Yine, matrah artırımında bulunmuş mükellefler her taksiti zamanında ödemeleri zorunlu olduğu için, bu taksitleri zamanında ödeyemediler. Bugün itibarıyla matrah artırımının sağladığı “vergi incelemesine alınmama” avantajından yararlanamadıkları halde, matrah artırımı nedeniyle doğmuş olan borçlarını vergi dairelerine ödeme zorunluluğu içindeler.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım durumda olan yüzbinlerce mükellef, vergi dairelerinin her an uygulayabileceği elektronik haciz tehdidi altında faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor. Bu durumda olan mükelleflerin ödeyemedikleri borçları ile ilgili yeni bir takvim belirlenerek, borçlarını ödemelerinin sağlanması gerekmektedir. Yapılacak yeni bir yasal düzenleme ile yapılandırma ve matrah artımı ödemelerini süresinde yapamayanlara bir hak tanınması durumunda; devletin bir kaybı olmayacak, ilave önemli bir tahsilat rakamına ulaşılabilecektir.