Çok sayıda meslektaşım yorumlarıyla katkıda bulununca oldukça yaygın olduğunu anladığım bu konuyu buraya da taşımaya karar verdim. Bir düzenlemeyi temel Türk dil bilgisi kurallarından, cümlede virgülün varlığı, yokluğu ya da cümle içindeki yerinden hareketle yorumlama tartışmasını 30 sene önce de yaptığımızı hatırladım.
Güncel virgül vakası: Olmayan-sanal virgül
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi başlığı ile Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 121.maddesinde düzenlenen (%5’lik)indirimden yararlanabilmenin ilk şartı, kanunda belirtilen beyannamelerin kanuni süresinde verilmiş olmasıdır.
Bahse konu maddenin 1.fıkrasının 1 numaralı bendindeki parantez içi “(Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.)” şeklindeki hükmünü, Mali İdare, "Ancak öncesinde bir beyan verilmiş, sonrasında pişmanlıkla ek beyanda bulunulursa bu imkandan yararlanılır.” şeklinde anlıyor ve öncesinde beyannamenin verilmediği, sadece pişmanlık beyannamesinin olduğu durumların şartları sağlamadığı düşüncesi ile yıllık beyan sisteminde %5 indirimi engelleyen blokaj koyuyor.
Ben bu yorumun doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle iyi mükellef indiriminiz engelleniyorsa ihtirazi kayıtla beyanda bulunun, konuyu yargıya taşıyın tavsiyesinde bulunuyorum.
Bu yorumun yanlışlığının temel noktası, parantez içinde bir virgülün olmaması ve fakat Mali İdarece sanki parantez içindeki cümlede, “sonra” kelimesini takip eden, gizli bir “virgül” varmış gibi okunması ve anlamlandırılmasıdır.
Buna göre, parantez içinde iki ayrı durum belirtilerek, bu hallerde (beyannamelerin kanuni süresinde verilmiş olması ) şartın ihlal edilmiş sayılmayacağı hükme başlanmıştır.
1. Kanuni süresinde verilmiş bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla beyanname verilmiş olmasının, indirimden yararlanma şartını ihlal etmeyeceği açıkça ifade edilmektedir.
2. Daha önce hiç verilmemiş olan bir beyannamenin sonradan pişmanlıkla verilmiş olması hali de dahil olmak üzere, beyannamenin pişmanlıkla verilmesi şartın ihlali sayılmamıştır.
Parantez içi cümlenin Mali İdarenin anladığı gibi anlaşılabilmesi için parantez içi cümlede sonra kelimesinden sonra bir virgül konulması gerekiyordu. Ancak, cümleye o virgül konulursa, Mali İdarenin yorumladığı anlam çıkar ve cümledeki veya kelimesi öncesindeki “kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra” bölümü ile birleştirilerek okunabilir/anlamlandırılabilir.
O cümlede virgül yok. Varmış gibi yapılamaz ve varmış gibi yorumlanamaz.
Birinci virgül vakası: Virgülün kanundaki yeri
Bundan 30 sene önce 1.1.1995 ‘te yürürlüğe giren, yatırım indiriminde endeksleme konusunda da bir virgül tartışması yaşanmıştı.
Tartışma yaratan düzenleme şöyleydi: “…Ek 4. madde hükmü 1.01.1995 tarihinden sonra, yatırım teşvik belgesine bağlanmış olan yatırımlar için 1.01.1995 tarihinden itibaren yapılan yatırım harcamalarına uygulanır.”
Virgülü göz önüne alarak okuyanlara göre; 1.01.1995 tarihinden önce teşvik belgesi alınmış olsa dahi, bu yatırımcılar 1.01.1995 tarihinden sonraki yatırım harcamalarını yeniden değerlemeye tabi tutabileceklerdi.
Mali idare, o zaman sanal virgül yaratmamış, olan virgülü yok sayarak, yasanın ruhundan hareketle,1.1.1995 tarihinden sonra teşvik belgesi alanların yatırım harcamalarını yeniden değerlemeye tabi tutabilecekleri, bu tarihten önce alınmış teşvik belgeleri için yasanın verdiği imkândan yararlanılamayacağı görüşündeydi.
Konu yargıya intikal etmiş ve uzunca bir süre yargıyı meşgul etmişti.
Türk Dil Kurumu'nun hakemliğine ihtiyaç var
Bu konuyla bu kez yargıyı meşgul etmemek için Türk Dil Kurumu'na başvurmayı öneriyorum.
Şaka bir yana, nedense bu indirim düzenlemesini uygulamamak için bin bir dereden su getirircesine zorluklar yaratıldığı hissindeyim. Öyle ise lütfen mükellefleri uğraştırmayın ya uygulayın ya da kaldırın gitsin.
Dünya | Zeki GÜNDÜZ