33
Bildiğiniz üzere, 14.03.2017 tarihinde manşeti ilemakalemde aşağıya alıntıladıladığım durumu sizlerle paylaşmıştım.
İlk defa Türkiye Muhasebe cenahının Tarafımdan öğrenmiş olduğu bu haber ile, yine bir kurumumuz Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir meslek insanlarına haksızlık fitili tutuşturarak, sessiz sedasız uygulamaya almış bulunmakta idi.
Kısaca makaleyi hatırlayacak olursak;
"Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) diye bir kurumumuz var.
4 Kasım 1999'da 4457 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlı olarak kurulan kurum, 2011 yılından günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı ile "ilgili" olarak; Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yeterliliklerinin, uluslararası standartlar esas alınarak değerlendirmesini ve onaylanması görevini yerine getirmektedir. ISO/IEC 17011[2] standardına uyum sağlamış olan TÜRKAK; Laboratuvar, belgelendirme ve muayene hizmetlerini yürütecek yurt içi ve yurt dışındaki kuruluşları akredite etmek, bu kuruluşların belirlenen ulusal ve uluslararası standartlara göre faaliyetlerde bulunmalarını ve bu suretle; ürün/hizmet, sistem, personel ve laboratuvar belgelerinin ulusal ve uluslar arası geçerliliğini temin etme görevini yürütmektedir. “(Vikipedi)
Kurumun mantık dairesindeki bu görevlerine elbette bir şey dediğimiz olamaz …
Karşı çıktığımız ise, her şeyin olup bitmiş ve Bizlerin de uyutularak, uygulamanın hazmettirildiği sonucunda mevcuttur. Detaylandıracak olursak;
11 Mayıs 2016 29709 Sayılı Resmi Gazete ile Uygulanacak Akreditasyon Kullanım Ücreti/Payına Dair Tebliğ ‘de, TÜRKAK ‘a yatırılması gereken pay ile alakalıdır.
Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşların, akreditasyon kapsamında elde ettikleri brüt gelirlerini hesaplayıp, bu bildirimlerini ispat eden mali belgelerin, imzalanarak onaylanması ve bir örneğinin de Türk Akreditasyon Kurumuna gönderilmesi işlemi, tebliğden evvel Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerce yapılır iken, tebliğden sonra “yeminli mali müşavirler” tarafından yapılacağı ortaya konmaktadır.
Hali ile de kazanılmış (!) bir hak gibi, her nedense hep karşımızda olan diğer tebliğ ve yönetmelikler gibi ve hatta kararlar gibi, tebliğ ile yasalaşan bu hak (!) münasebetin de YMM ‘ler de firmalara mail yolluyorlar… "
şeklinde idi.
Makalamizin yayınlanmasından sonra bu defa, T.C. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ ne yapılmış olunan 1700390963 sayılı başvuru 24.03.2017 tarihinde AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI tarafından cevaplanmış ve gelecek yıllarda (neden hemen değil o da ayrı bir konu ya neyse) yayınlanacak Tebliğde, " beyanların doğruluğunun teyidine ilişkin belgelerin onaylanmasında söz konusu talep " dikkate alınarak düzenlemenin önü açılmış oldu.
Sonuç olarak, " Bununla birlikte, bu yıl ilk defa uygulanan bu kontrol mekanizmasında kuruluşların sadece yeminli mali müşavirleri değil serbest muhasebeci ve mali müşavirlerince ya da kamu kurumlarının yetkili mercilerince onaylanıp gönderilen tüm belgeler kabul edilmiştir." diyereke meslek ve meslektaşın kabullenmediği kadere haklı olarak çok şiddetle katılım sağlanarak " olur " hükmüne gidilmiştir.
Emeğimizin berhava olmaması için birlik olalım..
Kader Gayrete Aşıktır...!
Saygılarımla...
Selahattin İPEK
Bağımsız Denetçi
[email protected]
Not:15.03.2017 Tarihinde, ilgili makale üst yazısı ile beraber, aşağıdaki ünvanlara gönderilmiş ve hala bir sonuç Tarafıma tevdi edilmemiştir.
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM...
Başkanlık Makamına...
Bilgi maksatlı olarak Tarafınıza gönderilmiştir.
Gereğini yapacağınız hususun da harekete geçeceğinize olan inancım ile
Saygılarımı sunarım...
Selahattin İPEK
SMMM - BD
[email protected]
KABULLENDİĞİMİZ KADERE İSYAN ETME HAKKIMIZ YOKTUR…!
Başlığında yazmış olduğum Makalem ile Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) 'nun yapmış olduğu bir haksızlığı daha ortaya koymuş bulunmaktayız. " Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşların, akreditasyon kapsamında elde ettikleri brüt gelirlerini hesaplayıp, bu bildirimlerini ispat eden mali belgelerin, imzalanarak onaylanması ve bir örneğinin de Türk Akreditasyon Kurumuna gönderilmesi işlemi, tebliğden evvel Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerce yapılır iken, tebliğden sonra “yeminli mali müşavirler” tarafından yapılacağı ortaya konmaktadır."
SMMM 'lere yapılan bu haksızlıklar öteden beri süregelmekte ve artarak devam etmektedir.
An itibari ile uyandığımız bu haksızlığı da aşağıda isimleri bulunan Oda ve TÜRMOB Başkanlık Makamlarına e-mail yolu ile göndermiş bulunuyorum...
Değerli Yöneticilerimden gereğini arz ettim...
* TÜRMOB-TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ
* ISMMMO-İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
* ASMMMO-Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
* İZSMMMO-İZMİR SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI tarafından cevaplanan başvuru aşağıdadır...
T.C. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ ne yapmış olduğunuz 1700390963 sayılı başvurunuz 24.03.2017 tarihinde AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI tarafından cevaplanmıştır:
Sayın İlgili,
1700390963 Sayılı BİMER’e yaptığınız 16.03.2017 tarihli başvuru.
İlgi dilekçenizdeki hususlar incelenip değerlendirilmiş ve başvurunuz ile ilgili açıklama ve değerlendirmelerimiz aşağıda belirtilmiştir.Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), 4457 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince akredite kuruluşların elde ettiği gelirlerden alacağı katkı payları ile ilgili olarak her yıl Tebliğ yayınlamaktadır. 2016 yılında bu konuda hazırlanan Tebliğ, 11.05.2016 tarih ve 29709 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve katkı payının hesaplanıp ödenmesi ile ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir.Anılan Tebliğde geçmiş yıllardan farklı olarak, dilekçede belirtildiği üzere, beyan edilen gelirlerin dayanağı olan mali belgelerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yeminli malî müşavirlere tasdik ettirilerek bir örneğinin Kurumumuza gönderilmesi istenmiştir. Hâlbuki daha önceki Tebliğlerde yalnızca kuruluşların kalite yöneticilerinin beyanları yeterli görülmekte, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerce beyanların onaylanması veya başka bir belge istenmemekteydi.Son Tebliğde bu şekilde düzenlenmesinin sebebi, Kurumumuzun 5018 sayılı Kanun kapsamında Sayıştay denetimine tabi olmasıdır. Sayıştay Başkanlığınca düzenlenen denetim raporlarında, uygunluk değerlendirme kuruluşlarının katkı payı beyanlarının doğruluğunu kontrol edebilecek herhangi bir mekanizmanın bulunmadığı tespitine yer verilmiş ve bunun için bir kontrol mekanizmasının kurulması gerektiği belirtilmiştir.Bunun üzerine TÜRKAK olarak, akredite kuruluşların beyanlarının doğruluğunu teyit edebilmek amacıyla, 2016 yılında yayınlanan Tebliğde, benzer kamu kurumlarındaki uygulamalar dikkate alınarak düzenleme yapılmıştır. Bu çerçevede özel kuruluşların beyanlarına ilişkin mali belge, defter ve raporlarını, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yeminli malî müşavirlere tasdik ettirerek bir örneğini Kurumumuza göndermeleri istenmiştir.Bu konudaki örnek Tebliğ: Milli Emlak Genel Tebliği (4) (Sıra No: 324) olup,“…Hak lehdarı ile varsa alt kiracıların yıllık hasılatını gösteren ve ilgili vergi dairesine yıllık beyanname ekinde verilen gelir tabloları, 1/6/1989 tarihli 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yeminli malî müşavirlere tasdik ettirilerek bir örneği İdareye verilecektir.” Denilmiştir.
Bununla birlikte, bu yıl ilk defa uygulanan bu kontrol mekanizmasında kuruluşların sadece yeminli mali müşavirleri değil serbest muhasebeci ve mali müşavirlerince ya da kamu kurumlarının yetkili mercilerince onaylanıp gönderilen tüm belgeler kabul edilmiştir.
Gelecek yıllarda yayınlanacak Tebliğde, beyanların doğruluğunun teyidine ilişkin belgelerin onaylanmasında söz konusu talebiniz dikkate alınarak düzenleme yapılmaya çalışılacaktır.Bilgilerinizi rica ederiz.