11.06.2022 tarih ve 31863 sayılı Resmi Gazetede 7409 sayılı Avukatlık Kanunu İle Türk Borçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanarak yürürlüğe girdi..
Yayımlanan kanun, özet olarak 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ‘nun 16, 177 ve 180. Maddesinde revizyona gidilerek değiştirilmiştir. Diğer yandan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa geçici madde eklenerek, konut kiraları bakımından 11.06.2022-01.07.2023 (bu tarih dahil) yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaların bir önceki kira yılına ait kira bedelinin %25’ini geçmemek koşuluyla geçerli olacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Yazıyı çok da tekniğe boğmadan sadece 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 16. Maddesine eklenen fıkra üzerinden yorumlayarak, görüşlerimi açıklamaya çalışacağım. Neydi bu eklenen fıkra?
Hatırlayalım.
“Avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajının yapılmasına engel değildir. Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları ile hâkim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilir. İlgili birimlerce stajın yapılması konusunda gereken kolaylık sağlanır. Bu fıkraya ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.”
Bilindiği üzere Hukuk Fakültesinden mezun olanlar avukat unvanı alabilmeleri ve avukatlık mesleğini yapabilmeleri için avukatlık stajını yapmaları gerekmektedir.
O halde yapılan eklenti ile adaletin savunuculuğuna aday olanların; mesleğe giriş aşamasındaki en önemli merhalelerden biri nitelikli staj konusu olduğundan, stajyere etkisi büyüktür.
Fıkra ile avukatlık stajına kanunilik açısından gölge düştüğü kanaatindeyim. Fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajına engel olmayacağı, hakim ve savcı adayları ile hakim ve savcılar hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanların avukatlık stajı yapabileceği yönünde düzenleme getirilmiştir. Ki bu maddeye bakarak avukatlık kanununda yapılmaya çalışılan revizyonun en azından mesleki staj bakımından kadük olduğudur.
Dağ, fare doğurdu!
Liyakatin arandığı bir zamanda, esas işinin dışında her türlü sigortalı bir işte çalışan stajyer avukat, sözüm ona pratikte bir serbest avukatlık bürosu veya şirketi nezaretinde öylesine gösterilerek işin inceliklerini öğrenemez. Ancak burada da açıkça anlaşılıyor ki, "öğreniyormuş gibi" yapar.
Dolayısıyla her hangi bir işte çalışarak stajyer avukatlık yapanların meslek ile olan ilgi ve alakaları tartışılmaya açık olacaktır.
Meslekten uzak olan avukatlar dönemi elbette ki, liyakati sorgulatacaktır.
Bu vesile ile konuyu iki başlık halinde görebiliriz.
- Avukatlık şirketleri ve serbest avukatlık büroları dışında her hangi bir işte çalışanlar(işçiler), sözleşmeli personel ve tüm memurlar, avukatlık kanununda yapılan değişiklikle artık staj yapabileceklerdir. Bu bakımdan konuyu ele alacak olursak, tüm memurlar ve çalışanlar için faydalı bir revizyon olduğunu söyleyebiliriz.
- Ancak gerçekten avukatlık bürosunda veya şirketinde stajını yapan ve veya yapacak olan meslek adaylarının usta avukatlarıyla karşı karşıya geleceklerini görememek eleştirel bir durumdur. Tabirimi mazur görürseniz, tamamen bir sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı staj(naylon staj) dönemine girdik diyebiliriz!
Nitelikli bir avukat yetiştirmenin giriş kapısı olan stajyerlik durumu, pratikte asimetrik düşünmenin ve proaktif davranış biçimine ayak uydurabilmenin temelidir.
Bu meslek şartını yerine getirirken Neo-Liberal dünyanın akışına ters olarak stajyer, yaptığı hizmetlerin karşılığında haklarını bilerek ve emeklerinin karşılığını da alması gerekir.
Oysa bu değişiklikle, ücretini almak konusu sıkıntılıdır.
Meslek adayı çalışırken, yanında staj yapılan yani patron statüsünde olanların,
—Ücret vermiyorum / veremiyorum.
—Zaten yapman gerekenleri stajın şartı olarak yapman gerekiyor, dilersen gelmeyebilirsin.
—Gidip başka bir yerde çalışarak ücretini çıkarabilirsin. Kanun buna müsait.
Derse ne olacak? Bireylerin hakkı ve haksızlık üzerinden tahakküm nasıl önlenecek?
Söz konusu Kanun, stajyer avukatlar başlarının çaresine baksınlar, gerekirse başka işte çalışsınlar diyorsa yapacak bir şey yok(!)
Yani kısaca Avukatlık Kanununu da mı sulandırdık? Diye düşünmekten kendimi alamıyorum
Sonuç olarak; 7409 sayılı Kanun 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 16. Maddeye eklenti yapılırken teknik olarak, tarafları müşküle düşürmemeliydi(tüm memur ve bir yerde çalışanlar ile sözleşmeli personeller hariç).
Ayrıca bir yıl olan avukatlık stajının, çapraz olarak 6 ayını avukatlık bürosu veya avukatlık şirketlerinde, kalan 6 ayını ise Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bürolarında yapılması şeklinde düzenlenseydi nasıl olurdu?
Gerekçesi ise, önümüzdeki zamanlarda vergi mahkemelerinde arabuluculuk ve sorumluluk sözleşme ile Mali Müşavirlerin mükellef yanında GABİN pozisyonundan dolayı vekil olarak bulunmasının önünün açılmasının ivedilikle yapılması gerekmektedir. Mali Hukuk olgusunun muhasebe meslek geleceği için çok önemli bir yeri olacağı varsayımı ile 3568 sayılı Kanun olası revizesi halinde, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler için staj yönetmeliğinin 6. Maddesinde ilgili değişiklikler yapılırken, 1136 sayılı Kanun 16. Maddesi de yeniden değiştirilebilir.
Ne dersiniz?