Günümüzde muhasebeci olmak mı zor yoksa muhasebe yapmak mı zor birbirine karışmaya başladı. Bir tarafta müşterinin beklentilerinin günbegün artmasıyla birlikte gelen müşteriyi memnun etmenin zorlaşması, diğer tarafta teknolojik gelişmeler, mevzuat karmaşası, devletle müşteri arasında köprü vazifesi görmek gibi dış etmenler mesleğin kaliteli icrasını maalesef zorlaştırmaktadır.
Müşteri Memnuniyeti ve Beklentileri:
Karar vericiler olarak adlandırılan işletme sahipleri veya yöneticileri gerek işletmenin normal faaliyetlerini sürdürüp işletmede karşılaşılan problemleri çözerken gerekse stratejik nitelikli kararlar alırken çok sayıda bilgiye ihtiyaç duymaktadırlar.
İhtiyaç duyulan bilgiler işletme içinden ve işletme dışından temin edilmektedir. Ancak karar vericilerin ihtiyaç duydukları mali bilgilerin temin edilebileceği tek yer muhasebedir. Bu durumda karar vericilerin muhasebeden beklentilerini karşılayabilecek bilgiler, muhasebe bölümünün yeterliliğine bağlıdır.
Tüm mal ve hizmet üreten işletmelerin sahipleri veya yöneticileri, muhasebe meslek mensuplarından ve muhasebe meslek elemanlarından müşteri memnuniyetini esas alarak, müşteri portföyünü arttırmalarını ve işletmenin sürekliliğini esas almalarını (dahi) beklemektedir.
Bu nedenle muhasebe mesleğini icra edenlerden öncelikle mesleki yeterlilik, özen, sır saklama gibi etik değerlerle birlikte, mali tabloların doğru, güvenilir düzenlenmesini ve sosyal sorumluk ilkesi gereği bağımsız ve tarafsız olarak saklanmasını beklemektedir. Bağımsız davranabilme ve tarafsız hizmet sunabilme her meslek mensubu için vazgeçilmez bir erdem olmalıdır.
Mesleğin kaliteli olarak icra edilememesi (Engeller):
En ileri ve en yüksek seviyede profesyonelce mesleği icra ederek kamu yararını da gözetmek durumunda olan meslek mensupları görevlerini icra ederken birtakım sıkıntılarla da karşılaşabilmektedir.
Örneğin, işletme içerisinde sektörel veya ülke bazında oluşan bir kriz neticesinde finansmana ihtiyaç duyan işletme sahipleri veya yöneticileri meslek mensuplarından finansal raporları gerçeği yansıtmayacak şekilde düzenlemesini isteyebilmektedir. Bu taleplerini karşılayamayacağını söyleyen bağımlı çalışan meslek mensubunu işten çıkartmakla tehdit edebildiği gibi bağımsız çalışan meslek mensubuyla da sözleşmesini feshederek yeni bir muhasebeci arayışına girebilmektedir.
Atadan kalma yöntem ve kurallarla işlerini yöneten işletme sahipleri veya yöneticileri muhasebeyi gider üreten bir birim olarak değerlendirebildiklerinden en son ödeme yeri olarak meslek mensuplarını görebilmekte bu da meslekte tahsilat sorununu doğurabilmektedir.
Ülke genelinde artan yeni meslek mensubu sayısının müşteri sayısının çok üzerinde olması haksız rekabetin oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Teknolojik gelişmeler, çok sık değişen mevzuat sebebiyle fazla ve gereksiz iş yükünün oluşması, sehven yapılan ve devletin kaybına neden olmayacak hatalara karşı bile yüklü cezalar ödenebiliyor olması, mesleğin stres altında yapılmasına hatta meslek mensuplarının kalp krizi, beyin kanaması gibi rahatsızlıklar yüzünden hayatlarını kaybetmelerine sebebiyet vermektedir.
Devletin kendisi dahi mali müşavirleri kendi ücretsiz çalışanları gibi görmekte ve devlet memurlarının yapması gereken işleri meslek mensuplarından beklemektedir.
Muhasebe mesleğinin yeni misyon ve vizyonu ne olmalıdır?
Günümüze kadar muhasebe mesleği ülkelerin kendi stratejilerine göre şekil almış ve sürdürülebilmiştir. Ancak küreselleşen dünyada muhasebe mesleğinin de yeni vizyonu oluşturulurken küreselleşmelere paralel olarak gelişebilmesi, her bir gelişmenin mesleği nasıl etkileyebileceğinin tespitinin yapılması ve hem üniversiteler düzeyinde hem de meslek örgütlerince tedbirlerin alınması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Henry Ford’un dediği gibi “Eğer gelecek hakkında düşünmezseniz, asla bir geleceğiniz olmaz”.
Türk muhasebe mesleğinin bundan sonraki icrasını planlarken oluşturulacak mesleki misyonun, dünya tek bir ülkeymiş gibi hareket eden küresel ticarete paralel olarak bütünleşmesi, tüm dünya ile uyumlu ve ortak bir dil kullanan muhasebe sisteminin oluşturulması, teknolojik gelişmelere paralel olarak meslek mensuplarına verilecek eğitimlerin de bu doğrultuda verilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Unutulmamalıdır ki
“Bilgelik bundan sonra ne yapılacağını, beceri bunun nasıl yapılacağını bilmektir. Erdem ise bunu yapmaktır.” ANDRE STARR JORDON
Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)