Merkezi İsviçre’de bulunan bankacılık devi UBS’in ‘2024 Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye, kişisel servet artışında dünya genelinde öne çıktı.

Rapora göre Türkiye, TL cinsinden %157.78’lik bir büyüme sağlayarak başı çekerken, ABD doları bazında da %63.2’lik artışla ilk sırada yer aldı.

İsviçre Bankası UBS, 2024 Küresel Servet Raporu’nda; “Türkiye’nin 2022 ve 2023 yılları arasında kişi başına düşen servette %157’nin üzerinde muazzam bir büyüme göstererek, diğer tüm ülkeleri geride bıraktığını” belirtti. Kişi başına ortalama servet artışı açısından Türkiye’yi, %20’ye yakın artış oranıyla Katar ve Rusya, yaklaşık %16 oranla Güney Afrika izledi. ABD’de ise kişi başına ortalama servet sadece %2.5 oranında arttı.

Türkiye, %71’in üzerindeki enflasyon ile Avrupa’da açık ara enflasyonun en yüksek olduğu ülke konumunda. 85 milyonluk nüfusun büyük bir kısmı, son birkaç yılda satın alma güçlerinde dramatik bir düşüş yaşadı. Son beş yılda, Türk Lirası dolara karşı değerinin neredeyse %83’ünü kaybetti. Yüksek enflasyon seviyelerine rağmen, Türkiye yıllık küresel servet sıralamasında diğer ülkeleri açık ara geride bıraktı. Ancak gayrimenkul gibi varlıklara sahip olan Türkler için servet artarken, enflasyon bu varlıkların maliyetlerini de artırdı.

UBS raporu, “net serveti” veya “zenginliği” hanehalkının sahip olduğu finansal varlıkların ve reel varlıkların (esas olarak konut) toplam değeri olarak tanımlamakta ve borçlar düşülerek hesaplanmaktadır. Aslında aynı raporda, Türkiye’deki enflasyon ve servet artışı arasındaki ilişki de açıklandı.

UBS Küresel Varlık Yönetimi Ekonomisti Samuel Adams; “Belirli açılardan, yüksek enflasyon hızı, yerel para birimi cinsinden servetin diğer ülkelere göre neden çok daha fazla arttığını da açıklamaya yardımcı oluyor, çünkü servetin nominal terimlerle ölçüldüğünü akılda tutmakta fayda var. Eğer enflasyon çok yüksekse, konut gibi reel bir varlığınız varsa, ev fiyatları enflasyonla birlikte hatta daha hızlı artma eğilimindedir. Bu yüzden, ev sahipliği olanlar veya bu tür ortamlarda genellikle iyi performans gösteren hisse senetlerine sahip olanlar, servetlerinin biraz daha hızlı arttığını göreceklerdir” şeklinde belirtti.

Tabii ki bu, herkesin aynı şeyden aynı ölçüde fayda sağlamadığı anlamına gelir. Eğer bu varlıklara sahip değilseniz, eğer maaş artışlarınız enflasyonla aynı oran ve hızda artmıyorsa, o zaman bu durumda oldukça olumsuz etkileneceksiniz. Zaten Türkiye’de bu tür bir servet artışından ve enflasyon rakamlarından olumsuz etkilenen milyonlarca insan mevcut.

Raporda ayrıca “kur etkisi” de belirtildi, bu da servet artışını en çok değiştiren faktör. Yerel para birimi cinsinden servet büyüme rakamları, genellikle dolar cinsinden olanlardan önemli ölçüde farklıdır.

Raporda, “Türkiye’nin zaten olağanüstü olan %63’ün üzerinde USD cinsinden büyümesi, Türk Lirası cinsinden neredeyse %158’e çıkarak iki katından fazla artıyor,” denildi. Raporda diğer örnekler arasında, Japonya’nın 2022 ile 2023 arasında dolar cinsinden kişi başına düşen servetinde %2’den az bir büyüme görürken, yerel para birimi cinsinden bu büyümenin %9 olduğu belirtildi.

UBS, 2008 ve 2023 yılları arasındaki ülkelerin ortalama servet artışlarını değerlendirirken; “en dramatik artışın Türkiye’de gerçekleştiğini ve bu dönemde kişi başına düşen ortalama servetin yerel para birimi cinsinden %1708 oranında arttığını” yazdı.

UBS Küresel Varlık Yönetimi Baş Ekonomisti Paul Donovan; varlık açısından zengin olmanın her zaman nakit açısından zengin olmak anlamına gelmediğini ve Türkiye’de bunun tam tersi olabileceğini belirtti. Donovan, geçen hafta; “Yaşam standartları açısından değil de servet açısından konuşacak olursak, eğer bir eviniz varsa, evinizin değeri artmış olabilir ancak reel maaşınız aynı anda negatif olabilir. Yani varlık açısından zengin ama nakit açısından fakir olabilirsiniz” dedi ve “Bu kesinlikle bir olasılık, çünkü son birkaç yılda Türkiye ekonomisinde ortaya çıkan streslerin çoğu negatif reel gelirden kaynaklanmıştır, bu mutlaka varlık tarafında ne olup bittiğiyle ilgili değildir” diye ekledi.

NAS DENEMESİNİN MEYVELERİNİ YİYENLER BULUNDU

Ülkemizde Eylül 2021 ile Mayıs 2023 arasında uygulanan “nas” denemesinde enflasyon %75 iken; yılda %8.5 faiz oranıyla ilk 2 yılı ödemesiz, 10 yıl vadeli krediler verildi. Bu da yetmedi, Kur Korumalı Mevduat uygulaması ile parası olan ya da kamu bankalarından ballı kredilere ulaşanlara servetlerine servet katma fırsatları altın tepside sunuldu. Sonuç, UBS’in raporunda vücut buldu.

Türkiye, Eurostat 2022 verilerine göre; nüfusunun en zengin %1’inin toplam gelirin %14.6’sını alması nedeniyle gelir dağılımı adaletinde Avrupa sonuncusu oldu.

Hayaldi gerçek oldu. Hane halkı kullanılabilir gelirine göre, Avrupa’nın en fakir insanlarına kemer sıktırılıyor. Ama bireysel servet artışında dünya birincisiyiz.

UBS’in raporunda; 2023 yılı itibarıyla ABD doları cinsinden milyoner sayısı 60 bin 787 olan Türkiye’nin, 2028 yılına kadar %43’lük bir artış göstererek, 87 bin 77 dolar milyonerine sahip olacağı tahminine yer veriliyor. Servetin daha adil bir şekilde dağıtılması ve gelir adaletsizliğinin azaltılması yönünde atılacak adımlar, sürdürülebilir bir gelecek için hayati önem taşımaktadır. İyi bir eğitim ile sınıf atlamanın artık mümkün olamamasını bir kenara bıraktım, ülkemiz 30 bin yıl önceye döndü. En önemli sorun beslenme ve barınma.

Adaletin bu mu dünya?