6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe gireli 10 (on) seneyi geçti. Uygulamalardan sonra yeni yeni problemler çıkıyor, tereddütler, duraksamalar oluşuyor.
SMMM, YMM ve diğer uygulamacılar ile üniversite öğretim üyelerinin de üzerinde en çok durdukları, aynı zamanda anlaşamadıkları konulardan biri de anonim şirketlerde birinci tertip yedek akçenin hangi kar üzerinden ayrılacağı, geçmiş yıl zararları olduğu takdirde birinci tertip yedek akçenin ayrılıp ayrılmayacağı veya hangi tutar üzerinden ayrılacağı, karın hangi tutar üzerinden dağıtılacağı konusudur.
Ben de kendi fikrimi bu yazımda açıklamaya çalışacağım.
Eski ticaret kanunumuzdaki 466’ıncı madde kar dağıtımı ve yedek akçeleri düzenlemekte iken 6102 sayılı son TTK da ise 519 uncu madde aynı konuları içermektedir.
6102 sayılı TTK’nun kar dağıtımı ve yedek akçelerle ilgili düzenleme maddelerini yazımızda gösterelim.
TTK 507-(1) Her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem karına, payı oranında katılma hakkını haizdir.
TTK 509-(2) Kar payı, ancak net dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir.

MADDE 519- (1) Yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır.
(2) Birinci fıkradaki sınıra ulaşıldıktan sonra da;
a) ………………..
b)………………….
c) Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ödendikten sonra, kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu, genel kanuni yedek akçeye eklenir.
(3) Genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.
(4) İkinci fıkranın (c) bendi ve üçüncü fıkra hükümleri, başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan holding şirketler hakkında uygulanmaz………………………….
Konumuzla ilgili olduğundan dolayı 519 uncu maddenin gerekçesini de yazımızda belirtmek gerekir.

GEREKÇE Madde 519 – Madde, 6762 sayılı Kanunun 466’ncı maddesinden alınmıştır. Ancak, anılan 466’ncı maddenin ifadesi, uygulamada yorum güçlükleri doğurduğundan gerek kelimelerin seçiminde, gerek söz diziminde önemli değişiklikler yapılmış, ancak içeriğe temel olan düşünce ve hükümler değiştirilmemiştir.
Gerekçeden anlaşıldığı üzere eski ticaret kanununun yedek akçe ve kar dağıtımı ile ilgili hükümleri değişmemiş, maddelerin anlaşılması için söz diziminde ve kelimelerin seçiminde değişiklikler yapılmıştır.
Kar dağıtımı ve yedek akçelerle ilgili bir başka madde de 523 üncü maddedir.

MADDE 523- (1) Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez.
Yukarıya aldığımız maddeler ve gerekçeye göre diyebiliriz ki GEÇMİŞ YIL ZARARLARI KARŞILANMADAN KAR DAĞITILAMAYACAĞI GİBİ YEDEK AKÇE DE AYRILAMAZ.
Kar payı dağıtımını yukarıdaki maddelere göre bir daha açıklamaya çalışırsak:
a.TTK 509 madde: kar payı ancak net dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir.
b.Kar dağıtımı sırasında dikkat edilmesi gereken bir konu da geçmiş yıl zararlarının durumudur.
c.TTK 507 maddeye göre her pay sahibi kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem karına payları oranında katılma hakkına sahiptir.
d.Ortaklara dağıtılabilecek kar net dönem karıdır.
e.Yedek akçeler de bu hükümler esas alınarak ayrılacaktır.
f.Ayrılan yedek akçe şirketin zararlarını kapamada kullanılabilecektir.
g.Öyle ise devreden bir zarar varsa geçmiş yıl zararları düşülmeden yedek akçe ayrılmasının şirkete bir faydası olmayacaktır.
h.Çünkü şirketin gerçek karı, önceki yıl zararlarının düşülmesinden sonra anlaşılabilecektir.
i.Yani, Şirketin geçmiş yıllara ait zararları varsa, dağıtılacak kardan öncelikle bu zararlar mahsup edilir, sonra kalan net kısım dağıtılabilir.
j.Bu durumda 570 ve 580 hesapların mahsup edilmesi işlemi kar dağıtımı ve yedek ayrılması aşamasında yapılması gerek muhasebe ve grekse TTK açısından gereklidir.
k.Kurumlar Vergisi kanunu açısından ise geçmiş yıl zararları kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve son beş yıla ilişkin KV. beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması şartıyla dönem karından indirilmesi imkanı bulunmaktadır. Yani geçmiş yıl zararları KV beyannamesinde gösterilmelidir.
l.Söz konusu zararların beyannamede gösterilmemesi durumunda Vergi İdaresi, KVK 9. maddesini gerekçe göstererek indirim hakkından vazgeçildiği ve sonraki yıllarda da indirim hakkından faydalanılmaması gerektiği görüşündedir.

SONUÇ OLARAK: Geçmiş yıl zararları mahsup edilmeden ne kar dağıtılabilir ne de birinci tertip yedek ayrılır. Gerek TTK, gerek Tek düzen muhasebe sistemi ve gerekse KVK açısından birinci tertip yedek akçe ancak geçmiş yıl zararları indirildikten sonra kalan tutardan ayrılabilir ve kar dağıtımının hesabı bundan sonra yapılabilir.