7 bin TL’yi aşan tahsilat ve ödemeleri, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapma ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu kapsamına mükellef olmayanlar da dahil edildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığının, mükelleflere, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idareleri kanalıyla yaptırma ve bu kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğunu getirme yetkisi bulunuyor (Vergi Usul Kanunu -VUK- Mükerrer Md.257/1-2).

Bakanlık bu yetkisine istinaden 459 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu (VUK) Genel Tebliği ile mükelleflere, 7 bin TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar[1] kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmişti.

2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren yasal değişiklikle Hazine ve Maliye Bakanlığına, tevsik zorunluluğunun kapsamına mükellef olmayanları da dahil etme yetkisi verildi. (7254 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değişik VUK’nun mükerrer 257/1-2 nci maddesi)

Bakanlık bu yetkisini 572 sıra no.lu VUK Tebliği ile 18.10.2024 tarihinde kullandı ve mükellef olmayanlara, tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan[2] yapacakları alımlarına ilişkin 7 bin TL’yi aşan ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapma zorunluluğunu getirdi.

Bu konuyu örneklerle açalım biraz.

Örnek 1: Kamu kurumunda memur olarak çalışan Bay (A) evinde kullanmak üzere, beyaz eşya perakende ticareti ile uğraşan (B) Ltd. Şti.’nden 20 bin TL tutarında bir buzdolabı satın almıştır. Söz konusu buzdolabının tutarı 7 bin TL’lik sınırı aştığından bu işleme ait tahsilat ve ödemenin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekir. Söz konusu tahsilat ve ödemede tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda memur Bay (A) ve (B) Ltd. Şti.’ye ayrı ayrı ceza uygulanır.

Örnek 2: Herhangi bir banka hesabı veya kredi kartı bulunmayan nihai tüketici Bay (C), mobilya perakende ticareti ile uğraşan (D) AŞ’den 15 bin TL tutarında bir masa satın almıştır. Bay (C) söz konusu ödemeyi gerçekleştirmek için (D) AŞ’nin hesabının bulunduğu bankanın bir şubesine gitmiş, işleme ait açıklamalara yer vermek ve karşılığında banka dekontu almak suretiyle ödemeyi yapmıştır. Bu durumda tevsik zorunluluğuna uyulmuş sayılır ve Bay (C) ile (D) AŞ’ne ceza uygulanmaz.

Ceza nasıl uygulanıyor?

7524 sayılı Kanunla mükellef olmayanları tevsik zorunluluğu kapsamına alma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilirken, diğer taraftan tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflere uygulanan özel usulsüzlük cezasının mükellef olmayanlara da uygulanması hükme bağlandı.

Ayrıca, tevsik zorunluluğuna uyulmaması halinde 2024 yılında kesilecek özel usulsüzlük cezası;

Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 20 bin Türk Lirası'ndan,

İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 10 bin Türk Lirası'ndan,

Bunlar dışında kalanlar hakkında 5 bin Türk lirasından,

az olmamak üzere üzere, işleme konu tutarın yüzde 5’inden yüzde 10’una yükseltildi. Yani hem cezanın alt sınırları hem de oranı artırıldı.

Buna göre, 2 Ağustos 2024 tarihinden beri, tevsik zorunluluğuna uymayan, yani tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanların her birine (yani alıcı ve satıcıya ayrı ayrı), her bir işlem için yukarıda belirtilen cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesiliyor.

Ancak, bu kapsamda bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemiyor.

Tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, bu durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmeleri halinde, ödemede bulunan bu kişiler adına özel usulsüzlük cezası kesilmiyor.

Mal veya hizmet satışında bulunanların tahsilatlarının, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya PTT aracılığıyla yapılmakla birlikte başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda da mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı yukarıda belirtildiği şekilde özel usulsüzlük cezası kesiliyor.

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının üç katı uygulanıyor.

Nihai tüketicilere uyarılarım…

Mükellef olmayanlara 7 bin TL’yi geçen mal veya hizmet alışlarını banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya PTT aracılığıyla yapmamaları ve belgelememeleri halinde 5 bin TL’den az olmamak üzere, işleme konu tutarın yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilmesini çok ağır/fahiş bir yaptırım olarak değerlendiriyorum. Cezanın alt sınırı her yıl yeniden değerleme oranında artacak.

Üstelik bu ceza her bir tespit için ayrı ayrı kesiliyor.

Bu kapsamda bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezası toplamının üst sınırı (2024 yılı için 20 milyon TL) de mükellef olmayan vatandaşlarımız için çok yüksek. Mükellef olmayanlar için daha düşük bir sınır belirlenebilirdi.

Bence nihai tüketiciler için bu cezalar çok yüksek. Adını veya hesabını başkalarına kullandıranlara yüksek ceza kesilmesini anlayabiliyorum. Ancak bu tür bir eylemi bulunmayan vatandaşlarımıza bu derece yüksek cezalar kesilmesini anlayamıyorum.

Umarım bu cezalar en kısa sürede makul düzeye indirilir!

Ancak mevcut düzenleme yürürlükte kaldığı sürece vatandaşlarımızı, bu cezaya muhatap olmamaları için 7 bin TL’yi aşan ödemelerini banka ve diğer finansal kurumlar aracılığıyla yapmaları konusunda uyarıyorum.


[1] Aracı finansal kurum, tevsik uygulaması bakımından tahsilat ve ödemelere aracılık eden ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini ifade eder.

[2] Fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlar, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, vergiden muaf esnaf.

Kaynak: T24 | Erdoğan SAĞLAM