Dünyada 80 milyar, Türkiye’de ise 800 milyon Euro seviyesine ulaşan tax free (vergisiz alışveriş) işlemlerinde son yıllarda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bunun sebeplerinin başında TL’nin seyri ve enflasyonist baskı olarak öne çıktığını söyleyen Global Blue Genel Müdürü Selim Seyhun, 2022’de zayıf TL ve nispeten düşük enflasyonun etkisi ile yabancıların Türkiye’den yaptığı alışverişte patlama yaşandığını, 2023’te ise ekonomide yaşanan değişimlerin etkisi ile ibrenin tersine döndüğünü belirtti.

Seyhun, bu durumun Türklerin yurtdışından yaptığı alışverişte rekor getirdiğine dikkat çekerek, “Türkler ilk kez tax free işlemlerinde yabancıların Türkiye’de gerçekleştirdiği işlemleri yakaladı. Bu yıl geride bırakabilir” dedi. İsviçre’de kurulan Global Blue, 53 ülkede 80 milyon tüketiciye uluslararası alışveriş sistemi konusunda hizmet veriyor. Türkiye piyasasına 1995’te girerek tax free hizmetini başlatan şirket önümüzdeki yıl Türkiye’de 30. yılını dolduracak.

Pazarı lüks alışveriş domine ediyor

Türkçesi vergisiz alışveriş olan tax free, başka bir ülkede mal satın aldıktan sonra tüketicinin ürünü ülkeden çıkarmak kaydıyla perakendeci tarafından tahsil edilen satış vergisinin iadesini alması olarak tanımlanıyor. Selim Seyhun, şu an Türkiye’de yabancı markaların yüzde 92’si ile çalıştıklarını, pazar paylarının ise yüzde 82 olduğunu belirterek, Türkiye’deki tax free işlemlerinde pazar büyüklüğünün 800 milyon Euro civarında seyrettiğini aktardı.

Covid 19 salgının ardından 2020’nin kayıp yıl olduğunu belirten Seyhun, “2021’de Kuveyt, Katar, BAE ve İran’dan gelen turistler ile idare ettik. 2022’de Türkiye yüksek kur, zayıf TL ve çok yüksek olmayan enflasyonun etkisi ile adeta uçuşa geçti. Muhteşem bir yıl yaşadık. 2019’a göre işlem hacmi yüzde 100 artarak 500 milyon Euro’dan 1 milyar Euro’ya çıktı. 2019’da 2,1 milyon olan tax free işlem adedi, 3,7 milyona çıktı. Alışverişin yüzde 60’ı lüks, yüzde 40’ı ise lifestyle ürünlerden oluştu. 2023 de fena değildi. İşlem hacmi Euro bazında yüzde 10-12 düştü” diye konuştu.

"Türkiye Avrupa’dan %15-20 daha pahalı"

Selim Seyhun 2024’te turist sayısının artmaya devam ettiğini ancak bunun alışverişe dönüşünün aynı oranda gerçekleşmediğini belirterek, “8 aylık dönemde turist sayısı hemen hemen aynı kaldı ama alışveriş yapanların sayısı yüzde 30, tax free işlem adedi yüzde 36 geriledi. İşlem hacmi ise yüzde 15 düşüşle 500 milyon Euro oldu. Temmuz ve ağustos aylarında düşüş hızlanarak yüzde 50’ye ulaştı. Alışverişte lüksün payı ise yüzde 60’tan yüzde 50’ye geriledi. Ancak 8 aya bakıldığında hacim olarak 2019’un hala yüzde 25 üstündeyiz ve bu da aslında çok kötü değil” diye konuştu.

Güçlü TL, zayıf kur ve yüksek enflasyonun etkisi ile turistin “bu fiyata ülkemde de alabilirim” düşüncesi ile alışveriş yapmadığını anlatan Seyhun, bunun Türkiye’nin alışveriş cazibesinin düşmesine yol açtığını belirtti.

Seyhun, “Şu an Türkiye’deki fiyatlar Euro bazında Avrupa’daki fiyatlar ile kıyaslandığında aynı üründe aynı markada yüzde 15- 20 daha pahalı. Buna rağmen gene gelen geliyor ama bunun alışverişe yansıması düşüyor” Aynı dönemde Türklerin yurtdışı alışverişini değerlendiren Seyhun, “2022 ile 2024’ün ocak-ağustos dönemleri kıyaslandığında Avrupa’da alışveriş yapan Türklerin sayısı yüzde 565, işlem adedi yüzde 670, hacmi ise Euro bazında yüzde 333 arttı. En fazla alışveriş yapılan ülkeler ise İtalya, Fransa, Almanya, Hollanda ve İspanya olarak sıralandı. Ama artışın büyük kısmı 2023’te gerçekleşti. Artış bugün hala devam ediyor. Türklerin Avrupa’da harcadığı parayla Türkiye’ye gelen turistin yaptığı işlem hacmi geçen ilk kez eşitlendi. 2023’te Türkler Avrupa’da yaklaşık 750 milyon Euro’luk perakende alışverişi yaptı. Bu yıl 8 aylık dönemde ise bu rakam 400 milyon Euro’ya ulaştı” diye konuştu.

"Gümrük onay sisteminde değişiklik 2025’te gelebilir"

Türkiye’de tax free sisteminin komplike bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Selim Seyhun, “Türkiye’de tax free formu gümrüğe verildiğinde ürünü göstermek gerekiyor, ürün görülmediğinde onaylanmıyor. Bu nedenle mağazada kesilen her 100 işlemden ancak 50’si ödeme alıyor. Avrupa’da bu oran yüzde 79” dedi. Yurtdışında uygulanan self validation sistemini hatırlatan Seyhun, konuya ilişkin Türkiye'de de çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Seyhun, "2025’te bunu müjdeleriz diye düşünüyorum. Türkiye, 2017’de dijital gümrük onayına Fransa’dan sonra geçen ilk ülke oldu ama diğer ayağı atladık ve bunu yapmadığınızda dijitalleşmek bir işe yaramıyor. Self validation ile tax free işlemlerinde patlama yaşanacaktır. Diğer düzenlemeler ile birlikte birkaç yıl içinde hacim ikiye katlanır” ifadelerini kullandı.

"İade oranı ne kadar yüksekse tax free hacmi de o kadar artıyor"

Tax free işlemlerinde bir diğer önemli unsur ise vergi oranları. Türkiye’de yüzde 10-20 arasında iadeye konu olan vergi, yüzde 10’luk alanda yoğunlaşmış durumda. Alt sınır ise bin TL artı KDV. Bu limit İspanya’da sıfır iken Fransa’da 170 Euro’dan 100 Euro’ya, İtalya’da da 154’ten 50 Euro’ya düştü. Bu ülkelerde KDV oranları da yüzde 19-20-21 civarında. Seyhun, “Bu oranların da en az yüzde 70’i iade ediliyor. İade oranı ne kadar yüksekse tax free hacmi de o kadar artıyor” dedi.

Akıllı telefonda işlem hacmi %500 arttı

Telefon kaydına gelen yüksek zam da tax free işlemlerinde ilginç gelişmelere yol açtı. Bilindiği üzere 2018 yılında 500 TL olan IMEI kayıt ücreti peş peşe gelen zamlarla 31 bin 692 TL’ye yükseldi. Seyhun, “Telefonu da kapsayan tüketici elektroniği ve ev eşyaları kategorisi 2022’den 2024’e geçerken yüzde 355, hacim de yüzde 227 büyüdü. Kayıt ücretinin artması ile birlikte 2023’ten 2024’e geçildiğinde ise yüzde 32 daraldı. 2024 dikkate alınmadığında bu kategorideki büyüme yüzde 500’e geldi” ifadelerini kullandı. Seyhun Türklerin Avrupa alışverişlerinin yüzde 72’sini moda, yüzde 18’ini elektronik ve yüzde 4’ünün saat ve mücevherat oluşturduğunu söyledi.

Pazarın yüzde 85’ini üç AVM ile Nişantaşı bölgesi oluşturuyor

Türkiye’deki tax free pazarının yüzde 82-83’ünü İstanbul’un oluşturduğunu belirten Selim Seyhun, İstanbul’daki işlemlerin de yüzde 85’inin İstinyePark AVM, Zorlu Center ve bir miktar Emaar Square AVM ile Nişantaşı’nda gerçekleştiğini anlattı. Seyhun, “Şu sıra herkes Rixos’u soruyor, görüşmeler yapıyor” dedi. Turistin yoğun olarak bulunduğu Sultanahmet, Ayasofya bölgesinde perakende noktalarının eksikliğine işaret eden Seyhun, “Kapalıçarşı, hediyelik eşya ve halıcılar dışında alternatif yok. Belediye ve bakanlık ile birlikte dönüşmesi lazım. İstanbul trafiği yoğun bir şehir, iki günlüğüne gelen turist tarihi yarım adayı gezdikten sonra AVM’lere gidemiyor. Ama siz o bölgede perakende noktaları oluşturursanız oradaki turiste dokunsunuz. Asıl hacim oralarda” diye konuştu.

Kaynak: Ekonomim.com | YENER KARADENİZ/İSTANBUL