Bir önceki yazımızda Avrupa Birliği’nin (AB) ithalatta uygulamaya başladığı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması penceresinden sanayi sektörlerinin enerji kaynaklarının fosil yakıtlara ne ölçüde bağımlı olduğunu ele almıştık. AB’ye ihracat için söz konusu ihraç malının üretiminin ne kadar karbon emisyonuna yol açtığını gösteren belgeler istenecek. 2026 yılından itibaren AB’nin belirlediği sınırı aşan ürünler için ek mali yükümlülükler devreye girecek. Bu sınırı aşan ihraç ürünlerinin AB pazarında rekabet gücü azalacak.
Bu yazımızda sanayi sektörlerinin tükettiği enerji içinde karbon kaynaklı enerji payı ile bu sektörlerin ihracatında AB’nin payını karşılaştırmalı olarak ele alacağız. Hem ihracatta AB bağımlılığı yüksek hem de kullandığı enerjide karbon ayak izi yüksek olan sektörler, yeni dönem için kırılganlığı en yüksek sektörler olacak.
Karbon ayak izi yoğunluğu ve AB ihracat bağımlılığı dengesinde en kırılgan sektörlerin başında otomotiv sektörü ile giyim eşyası imalatı yer alıyor. Her iki sektörün de hem ekonomide, hem ihracatta, hem de istihdamdaki ağırlığı çok yüksek.
Kırılganlıkta ilk sırada yer alan motorlu kara taşıtı, römork ve yarı yarı römork imalatı sektörünün tükettiği enerjide fosil yakıtlara dayalı enerjinin payı, yüzde 75.9 gibi ortalamanın oldukça üzerinde. Özel ticaret sistemine dayalı verilere göre otomotiv sektörünün 2023 yılında gerçekleştirdiği 30.56 milyar dolarlık ihracatın 24.60 milyar doları yani yüzde 80.51’i AB ülkelerine yapıldı.
İkinci sıradaki giyim eşyası imalatının tükettiği enerjide karbona dayalı enerj miktarı yüzde 77.68 düzeyinde. Giyim eşyası sektörü 2023 yılında gerçekleştirdiği 12.83 milyar dolar ihracatın 12 milyar dolarını AB ülkelerine yaptı. AB ülkelerinin giyim eşyası ihracatındaki payı yüzde 67.68 oldu.
Kırılganlıkta üçüncü sırada fabrikasyon metal ürünleri sektör yer alıyor. Metal eşya sektörünün kullandığı enerjide fosil yakıtlara dayalı enerjinin payı yüzde 74.55. Metal eşya sektörü 2023 yılında 13.59 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatın 7.07 milyar dolar ile yüzde 52.02’si AB ülkelerine yapıldı.
Bu sektörleri elektrikli teçhizat üretimi sektör izliyor. Elektrikli teçhizat üretimi sektörünün enerji tüketiminde karbona dayalı enerjinin payı yüzde 72.21, ihracatında AB’nin payı yüzde 53.97.
Ana metal sanayii ile tekstil sektörü de kırılganlığı en yüksek sektörler arasında bulunuyor. Tekstil sektörünün enerji tüketiminde fosil yakıtlara dayalı enerjinin payı yüzde 80.58. Tekstil sektörünün 12.83 milyar dolarlık ihracatında AB’nin payı 5.2 milyar dolar ile yüzde 40.49. Ana metal sanayisinin karbona dayalı enerjiye bağımlılık oranı yüzde 86.97 ile ilk sırada Ana metal sektörü de 21.54 milyar dolarlık toplam ihracatının 7.35 milyar dolar ile yüzde 34.11’ini AB ülkelerine yapıyor.
Bu arada ana metal sektörünün çok yüksek oranda karbona dayalı enerji kullanıyor olması, aramalı olarak bu sektörün ürünlerini kullanan diğer sektörlerin karbon ayak izi oranında ilave bir artış yaratacağını da not etmek gerekiyor.
İhracatın lokomotifi konumundaki sektörlerin hem üretimlerinde fosil yakıta dayalı enerji payının yüksek olması, hem de ihracatlarında AB’nin payının yüksek olması, bu sektörleri en kırılgan sektörlerin ilk sıralarına yerleştiriyor. Bu sektörler aynı zamanda hem genel olarak ekonomi, hem de istihdam açısından hayati önem taşıyorlar. Bu durum, sanayide ve enerji üretiminde “yeşil dönüşüm”ün ne kadar acil bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.