ŞİRKETİN VERGİ BORCU YENİ ORTAKLAR VEYA YENİ MÜDÜR TARAFINDAN YAPILANDIRILMASI DURUMUNDA ESKİ ORTAKLARIN AMME BORCUNDAN SORUMLULUĞU OLABİLİR Mİ?
Anonim ve limited şirketlerin ödenmeyen vergi ve SGK borçlarından kimin sorumlu olacağı, kimin bu borca muhatap olduğu, eski ortakların bu borçtan sorumlu olup, olmayacakları uzun yıllardır tartışmalara neden olmuştur. Özellikle bu yazımızda asıl borçlu şirketle ortaklık ilişkisinin bitmesinden sonra şirket tüzel kişiliği tarafından yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun kapsamında Amme borcunun yapılandırılmasına karşılık, ödeme planına bağlanan borcun ödenmemesi sonucunda ortaya çıkan yeni hukuksal durum sebebiyle borcun yapısının değiştiğinden dolayı, eski ortağın sorumlu olup olmayacağı emsal bir Danıştay kararı kapsamında aşağıda analiz edilmeye çalışılacaktır.
1. Öncelikle ödenmeyen kamu borçlarının asıl birincil muhatabı anonim ve limited şirket tüzel kişiliğidir. (6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsil Usulü Hakkında Yasa mad. 35, mük mad. 3, ve ayrıca, Bkz: 213 sayılı VUK mad. 10)
2. Anonim ve limited şirketlerde normal ortak olup, şirkette imza yetkisi olmayan ortak veya ortakların birincil planda ödenmeyen amme borçlarından sorumlu olması söz konusu değildir. ( Danıştay, 9 D. 07.11.2018 gün ve E:2016/6774-K:201/6733)
3. Şirkete ait borç tüzel kişilik tarafından yapılandırılmış ise, borcun muhatabı şirket tüzel kişiliği ve son mevcut ortaklardır. (18.12.2017 gün ve E:2016/14436-K:2017/9642 sayılı Danıştay 9. Daire Kararı)
4. Ödenmeyen vergi ve SGK borçlarından dolayı şirketin birincil planda şirket tüzel kişiliğidir. Şirketin ödenmeyen borçları şirketin aktif ve pasifi üzerinde takip açılarak sürdürülür. Şirkete ait bütün menkul ve gayrimenkuller bu borçlardan dolayı haczedilir. Borçlu şirketin bütün banka hesaplarına haciz uygulanır. Varsa borçlu şirketin taşıt araçları üzerine haciz uygulamaları devam ettirilir. Vergi borcu dolayısıyla şirket ortaklarının veya yöneticilerinin emekli maaşlarına haciz konulamaz. Şirketin ödenmeyen SGK borcu nedeni ile ortaklarının emekli maaşlarına haciz konabilmekle birlikte aksi yönde Yargıtay İçtihatları mevcuttur. Örneğin; 21. Hukuk Dairesi 15.04.2014 gün, 2014/3597 E., 2014/7919 K.
5. Şirketi devralan yeni ortaklar geçmişe yönelik matrah ve vergi artırımı yapmak suretiyle bu uygulamadan faydalanıp, şirketin geçmişine yönelik matrah artırımı yaparlar ise bu borçtan şirketin eski ortakları sorumlu olamaz. (Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 05.04.2004 gün ve 014913 sayılı Yazıları)
6. Şirketin geçmişine yönelik borçları hakkında yapılandırma yasalarına göre normal ortaklar (imza yetkisi olmayan) şirketteki ortaklık payı kadar borç yapılandırmasını yapabilirler. Bu durumda, şirketin diğer borçlarından bu ortak sorumlu olamaz. Varsa kalan borçlardan diğer ortaklar sorumlu olacaktır. Unutulmamalıdır ki, şirketlerin ödenmeyen vergi borçlarından dolayı da toplam borçtan ayrıca şirket müdürü tümüyle sorumludur. İmza yetkisi olmayan ortaklar yukarıda açıklandığı üzere sadece ve sadece şirkete giriş ve şirketten pay devri yaparak ayrıldığı tarihe kadar oluşan borçlardan hisseleri nispetinde sınırlı sorumlu olacaktır.
7. Bir şirketin ödenmeyen toplam borcu içerisinde normal ortak yapılandırma yasası kapsamında payına düşen kısmı yapılandırma yapması mümkündür. Eş zamanlı şirket tüzel kişiliği de aynı toplam borcu yapılandırmış ise, borç bitesiye kadar ödemeler sürdürülür. Borç tümüyle bittikten sonra hesaplamalar yapılır, buna göre varsa önceden konulmuş hacizler çözülür.
8. Amme borcunun ödenmesi sırasında borçlar en eski vadeden başlanılarak itfa olunur. Bu arada, şirketin varsa mevcut bir kısım menkul ve gayrimenkuller üzerindeki hacizler kısım kısım bölünebilir olanlar ödemeler nispetinde kaldırılabilir. (Bkz: ÖZDEMİR Aydın, Kanuni temsilcilerin Kamu Alacaklarına İlişkin Sorumluluğunda Dünden Bugüne, Vergi Dünyası Dergisi, Yıl:38, Sayı: 452, Nisan-2019, S:173-176)
9. Sonuç olarak, amme borçlarının ödenmesi sırasında birincil planda şirket tüzel kişiliği sorumlu olacaktır. Şirketin mevcut varlıklarından amme borcu tahsil edilemediği takdirde ikincil planda ödeme emri tebliği yapılarak yönetim kurulu üyelerine veya şirketin kanuni temsilcilerine (Ltd.’lerde müdürlere) ikincil planda yönetim kurulu üyelerinden veya müdürlerden amme alacağının tahsil edilememesi veya edilemeyeceği anlaşılırsa, üçüncül planda şirket ortaklarına ödeme emri tebliğ edilmek suretiyle takip süreci devam ettirilir. (6183 sayılı Yasa mad. 35, mük mad. 35)
10. Benzeri konuda İzmir 3. Vergi Mahkemesi tarafından verilmiş emsal bir kararda yapılandırma başvurusuna rağmen ödenmeyen amme alacağının tahsili için öncelikle asıl borçlu şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenerek takip yapılması gerekirken, bu takipler tamamlanmadan ve kamu alacağının asıl borçlu şirket nezdinde kesinleştiği hususu davalı idarece somut olarak ortaya konulmadan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline ………….. şeklinde karar verilmiştir. (Bkz: İzmir 3. Vergi Mahkemesi kararı 07.09.2022 gün ve E:2022/618-K:2022/1126 ve ayrıca, yine İzmir 3. Vergi Mahkemesinin 13.09.2022 gün ve E:2022/353-K:2022/1200 sayılı kararları da aynı yöndedir. )
HukukiHaber | Dr. Mustafa ALPASLAN