Hane halkı işgücü araştırma­sında esas alınan tanım dolayı­sıyla, umudunu yitirerek iş ara­mayı bırakma ve kurumsal olma­yan işlerde düzensiz ve yetersiz süreli çalışmanın giderek yaygın­laşması bu durumdaki kişileri ta­nım dışına çıkardığı için, resmi veride işsizlik oranını kâğıt üze­rinde düşük çıkarıyor. İşsiz sa­yılmayıp, “potansiyel işgücü” ve “eksik istihdam” kategorisinde yer verilen bu kişiler de dahil edil­diğinde toplam işsiz sayısı 10 mil­yonu aşıyor, işsizlik oranı yüzde 26,5’e ulaşıyor.

4,3 milyon “umutsuz”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), yılın 3’üncü çeyreği (temmuz-eylül) itibarıyla açıkla­dığı hane halkı işgücü araştırma­sına göre toplam işsiz sayısı son bir yılda 100 bin kişi azalarak 3 milyon 106 bine, işsizlik oranı da yüzde 9,2’den yüzde 8,7’ye geri­ledi. Ancak, resmi verideki işsiz sayısı, sadece anket haftasında öngörülen kriterlere göre aktif iş arama kanallarını kullanan işsiz­leri kapsıyor.

İşbaşı yapabilecek olup iş bula­cağına inanmadığı için iş arama­yan 2 milyon 171 bin, işbaşı yapa­bilecek olup ilgili dönemde arama kanallarını kullanmamış olan 1 milyon 921 bin ve iş arayan ancak hemen işbaşı yapacak durumda olmayan 171 bin olmak üzere top­lam 4 milyon 263 bin kişi, açıkla­nan işsiz sayısının dışında yer al­dı. Hane halkı işgücü araştırma­sında, işgücü dışında sayılan bu kişiler, “potansiyel işgücü” olarak adlandırılıyor.

Söz konusu kişilerin sayısı ge­çen yılın aynı çeyreğine göre 849 bin kişilik artış gösterdi. Bu kap­samdakilerin 1 milyon 560’ını er­kek, 2 milyon 702 binle asıl büyük bölümünü ise kadın işsizler oluş­turdu. Umudunu yitirip iş arama­yı bırakma eğiliminin kadınlarda çok daha yüksek olduğu dikkati çekti. Son bir yılda bu kapsamda­ki erkek işsizlerin sayısı 270 bin, kadınların sayısı ise 578 bin ki­şi arttı.

3,3 milyon kişi “eksik istihdam”da

Anket haftasında çeşitli işler­de toplamda 40 saatten az çalış­ma olanağı bulabilmiş, düzenli ça­lışma ve gelir imkânı arayan kişi­lerin sayısı, 3 milyon 269 bin kişi ile resmi işsiz sayısının üzerinde gerçekleşti. “Zamana bağlı eksik istihdam” tanımına dahil edilen bu kişilerin sayısının son bir yılda 1 milyon 301 bin kişi arttığı belir­lendi. Son bir yılda; bu durumdaki erkeklerin sayısı 812 bin kişi arta­rak 2 milyon 98 bine, kadınların sayısı da 489 bin kişi artarak 1 mil­yon 171 bine yükseldi.

Buna göre son bir yılda “potan­siyel işgücü” ve “eksik istihdam” kategorisinde sayılan örtülü işsiz­ler, toplamda 2 milyon 150 bin ki­şi artarak 7 milyon 532 bin kişi­ye ulaştı. Son bir yılda dar tanıma göre işsiz sayısı 100 bin kişi aza­lırken, bu kapsamdakilerin sayı­sındaki rekor artış, işsizlik olgu­sunun giderek örtülü hale geldiği­ni ortaya koydu.

Gerçek işsizlik yüzde 26,5

Açıklanan resmi işsiz sa­yısına, söz konusu örtü­lü işsizler de eklenince, geniş tanımda toplam işsiz sayısı bu yıl 3’ün­cü çeyrek itibarıyla 10 mil­yon 638 bin kişiye ulaştı. TÜİK’in “Âtıl işgücü” tanımında yer verdi­ği bu kişilerin, birçok ülkenin top­lam nüfusunu geçen sayısı son bir yılda 2 milyon 50 bin kişi art­tı. Resmi ve örtülü işsiz­ler toplamında geçen yıl 3’üncü zeyrekte yüz­de 22,4 olan işsiz­lik oranı, bu yıl ay­nı dönemde 4,1 puan yüksele­rek yüzde 26,5’e ulaştı. Erkekler­de 3,3 puan arta­rak yüzde 21’e çıkan bu oranın, kadın­larda 5,1 puan­lık artışla yüzde 30,6’dan yüz­de 35,7’ye yükseldi­ği dikkati çekti.

İşgücü toplamda kaç kişi?

“Eksik istihdam” kapsamında­kiler işgücü içinde yer alırken, “potansiyel işgücü” olarak ad­landırılan “umutsuzlar”, ev ha­nımları, öğrenciler, emekliler, çalışamaz halde olanlar vb. gibi “iş gücüne dahil olmayan nüfus” kapsamında sayılıyor. Bu neden­le toplam işgücü sayısı ve artışı da istatistiklere düşük yansıyor. Sayıları 4 mil­yonu aşan bu ke­sim­le birlikte bu yıl 3’üncü çeyrek iti­barıyla 40 milyonu aşan işgücü, bu kişiler dışarıda tutulduğu için resmi veride 35 milyon 840 bin­de kalıyor.

Bu nedenle son bir yılda toplam iş gücündeki artış 944 binde kalırken, istihdamda­kilerin sayısı 1 milyon 44 binle bundan daha fazla artmış gözü­küyor. Potansiyel işgücü olarak adlandırılanların sayısı da dahil edildiğinde ise toplam işgücü­nün son bir yılda 1 milyon 793 bin kişi artarak 40 milyon 143 bine ulaştığı görülüyor.

İşsizlerin “işsiz” sayılma kriterleri

İşgücü araştırmasının metodolojisine göre bir kişinin işsiz tanımına girebilmesi için başvurması gereken aktif iş arama kanalları ise şunlar:

-Doğrudan bir işverene başvurma

-Eşe, dosta ricada bulunma

-İŞKUR’a başvurma

-Özel istihdam ofislerine başvurma

-Gazete, dergi, internet aracılığıyla iş arama

-Gazeteye iş ilanı verme veya cevaplama

-Online CV paylaşma veya güncelleme

-Sözlü ya da yazılı iş sınavına/ mülakata girme

-Kendi işini kurmak için hazırlıklar yapma

Manşet işsizlik-gerçek işsizlik

TÜİK’in Hane Halkı İşgücü Araştır­ması, anket yöntemiyle gerçekleşti­riliyor. Anketin referans dönemi için­de istihdamda olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az bi­rini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan çalışma çağındaki kişiler “işsiz” kabul edili­yor. Başka deyişle işsiz olduğu halde bu şartlara uymayanlar, örneğin iş arama kanallarını ilgili dönemde kullanmamış olanlar, iş olsa işba­şı yapmaya hazır olduğu halde umudunu yitirip iş aramayı bı­rakmış veya ertelemiş işsizler, sayıya dahil edilmiyor.

Sadece belli kriterlere uyan işsizler işsiz sayısına dahil edilerek ,manşet işsizlik oranı he­saplanıyor. İş bulma umu­dunu yitirip aramayı bıra­kanlar ve kurumsal işler­den çıkarıldığı için geçici, düzensiz, yetersiz sü­reli işlerle yetinmek zorunda kalan kişile­rin sayısı arttıkça örtülü iş­sizlik büyürken, manşet işsizlik oranı geriliyor. Buzdağının sadece ucunu gösteren dar tanım, ülkedeki işsizlik olgusunun gerçek boyutunu yansıt­maktan uzak bulunuyor.

Kaynak: Dünya | Naki BAKIR