Özetle ifade etmek gerekirse söz konusu kanunla;
1- Mal ve hizmet satışlarında kendi banka hesaplarını (IBAN) başkalarına kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir.
2- Mal ve hizmet satışlarına ilişkin tahsilatları başkalarına ait POS ve benzeri cihazları aracılığıyla tahsil edenler ile bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara da özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir.
3- Alışverişlerde fiş-fatura almayan vatandaşlara verilecek özel usulsüzlük cezası arttırılmaktadır.
4- Vergi mükellef olmayanlara da, tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğu getirme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmektedir. Tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik zorunluluğuna uyulmaması halinde söz konusu kişilere de özel usulsüzlük cezası verilmesi öngörülmektedir.
5- Yurtdışı harç pulu tutarı arttırılmış olup, bu tutarın her yıl yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmektedir.
1. Kendi Banka Hesaplarını ve Ödeme Sistemlerini Başkalarına Kullandıranlar
7524 sayılı Kanun’la Vergi Usul Kanunu’nun 355’inci maddesine şu hükümler eklenmiştir:
“Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilir. Bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemez.
“23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumun da, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının üç katı uygulanır. Şu kadar ki, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk Lirası’nı geçemez.”
Getirilen söz konusu düzenlemelerle özellikle son yıllarda mükellef olmayanların vergi mükelleflerinin vergi kaçırmalarına yardımcı olmalarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
2. Alışverişlerde fiş-fatura almayan vatandaşlara verilecek cezanın arttırılması
Kamuoyunda “10 liralık çikolataya 5.000 liralık vergi cezası” olarak da ifade edilen yaptırımla ilgili olarak 213 sayılı Kanunu’nda şu düzenleme yapılmıştır:
“232’nci maddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar dışında kalan kişilerin fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve giriş ve yolcu taşıma biletlerini almadıklarının tespit edilmesi halinde bunlara her bir belge için 5 bin Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı için 50.000 Türk Lirasını geçemez. Şu kadar ki, bu bent kapsamındaki kişiler tarafından, idarenin bilgisine girmeden önce belgenin düzenlenmesi gereken tarihi takip eden beş iş günü içerisinde belgenin düzenlenmediğinin idareye bildirilmesi durumunda, bunlar adına özel usulsüzlük cezası kesilmez.”
Benzer düzenleme daha önce de 213 sayılı Kanun’da bulunmakla birlikte cezanın miktarı mükellefe kesilen cezanın (3 bin 400 TL) beşte biri oranında yani 680 TL tutarındaydı. Getirilen yeni düzenleme ile bu cezanın her bir alışveriş için 5 bin TL tutarında ve bir takvim yılı için toplam 50 bin Türk Lirası’na kadar uygulanmasına imkan sağlanmıştır.
Getirilen düzenleme vatandaşların da vergi bilincine sahip olup maliye idaresine yardımcı olmaları açısından önemli olmakta birlikte bu kişilerin fiş-fatura almadıklarının yerinde ve zamanında tespiti de önem arz etmektedir.
3. Tahsilat ve ödemelerin banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla yapılmaması halinde ceza verilmesi
Kanunda yapılan düzenleme ile vergi mükellef olmayanlara da, tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğu getirme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir.
Tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik zorunluluğuna uymayan söz konusu kişilere da özel usulsüzlük cezası verilmesi (işlem tutarının %10’u oranında) öngörülmektedir. Bununla birlikte, tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden maliye idaresine bildirmesi halinde, ödemede bulunan adına bu tür bir özel usulsüzlük cezası kesilmez.
Söz konusu düzenleme özellikle elden yapılan konut kira ödemeleri açısından önem arz etmektedir.
4. Yurtdışı çıkış harcının arttırılması
Yurtdışı çıkış harç puluna ilişkin olarak 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklik ile söz konusu kanunda yer alan “50 Türk Lirası” ibaresi “500 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiş ve bu tutarın her yıl yeniden değerleme oranında arttırılması öngörülmüştür.
Böylece, vergi mükellefi olsun olmasın yurtdışına çıkan herkesten alınacak harç pulu tutarı 150 TL’den 500 TL’ye yükseltilmiş bulunmaktadır.
Sonuç;
7524 sayılı Kanun’la vergi mükellefi olmayanları da ilgilendiren düzenlemeler kayıtdışı işlemlerin önüne geçmeye yönelik bulunmaktadır.
Bununla birlikte, söz konusu düzenlemelerden beklenen faydanın elde edilebilmesi için düzenlemelere ilişkin tespitlerin maliye idaresince yerinde ve zamanında yapılması ve vergi mükellefi olmayanların da vergi bilincine ve vatandaşlık görevi ve sorumluluğuna sahip olarak maliye idaresine yardımcı olmaları gerekmektedir.