Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve vergiye gönüllü uyumun artırılması için daha fazla adımlar atılmaya başlandı. Maliye'nin denetim alanı genişletildi.
Vergiye gönüllü uyumun artırılması, vergiye uyum maliyetinin azaltılması ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi amaçlarıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 370'inci maddesinde “İzaha Davet” uygulaması düzenlenmiştir. Uygulama 2017 yılından itibaren başlamasına rağmen müessese tam olarak işleyemiyordu. 7.194 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler ve 519 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ'i ile uygulamanın etkinliği arttırılmaya çalışılıyor.
İzaha davet uygulaması ile belirlenen konular kapsamında idare tarafından yapılan tespitlere ilişkin olarak öncelikle mükelleflerden açıklama talep edilerek, mükelleflerin olayların gerçek mahiyetinin tespitinde katkıda bulunması, vergiye gönüllü uyumun artırılması ve idare ile mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların azaltılmasını sağlamak amaçtır.
İNSANIN YERİNİ TEKNOLOJİ ALDI
Gelir İdaresi Başkanlığı, yıllardır teknoloji altyapısına büyük yatırımlar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Teknoloji kullanılarak veriler arasındaki uyumsuzluklar tespit ediliyor ve süreç başlatılıyor. İzaha davet müessesesi kapsamında aşağıda yer verdiğim 16 konu başlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın uyguladığı programlar aracılığıyla tespit ediliyor ve süreç başlatılıyor.
- BA-BS formlarında yer alan bilgilerde uyumsuzluk tespit edilenler,
- Kredi kartı satış bilgileri ile KDV beyanları arasında uyumsuzluk tespit edilenler,
- Yıllık beyanname ile Muhtasar ve Sigorta Prim Bildirgeleri arasında uyumsuzluk tespit edilenler (Muhtasar ve Sigorta Prim Bildirgelerinin birleştirilmesi ile beraber bu konudaki uyumsuzluklar asgariye indirildi),
- Asgarî Ücret Tarifesi'nin altında gelir beyan eden avukat, mali müşavirler gibi serbest meslek erbabları,
- Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi beyanlarında yasa ile belirlenmiş yasal indirim oranlarını aşan mükellefler,
- Kâr dağıtımı üzerinden tevkifat yapmadığı tespit edilenler (Şirketler bugün itibariyle kâr dağıtımı yaptıklarında %10 tevkifat yapmak zorundadırlar),
- Geçmiş yıl zararlarının mahsubu ile ilgili yasa hükmüne uymayan mükellefler,
- İştirak kazançlarını ilgili hesapta göstermeyen mükellefler,
- Gayrimenkul, iştirak hisseleri vb satış kazancı istisnası ile ilgili usulsüzlük yapanlar (istisnanın kapsamı ve 2 yıllık sürenin hesabı önem arz etmektedir),
- Örtülü sermaye yönünden riskli görünen mükellefler,
- Ortaklardan alacaklar için faiz hesaplamayan mükellefler (Sadece faiz değil, faizin üzerinden katma değer vergisi de hesaplamak gerekmektedir),
- Limited şirket hisse satışından elde edilen kazançlarını beyan etmeyenler (Anonim şirket hissesinin satışında yasa ile belirlenen şartları yerine getirenler için kazançtan vergi alınmaz),
- Gayrimenkul alım-satım bedelini eksik beyan etmiş olabilecek mükellefler (Bu yılın ilk yarısında bu kapsamda 7.000 kişi izaha davet edildi),
- Gayrimenkul satışı ile ilgili elde edilen değer artış kazancını beyan etmeyenler (Satın aldıkları gayrimenkullerini 5 yıl içinde elden çıkartanlar, elde ettikleri değer artış kazancını ile ilgili gelir Vergisi ödemek zorundalar. 2021 yılında bu kapsamda gelir elde eden 110.000 kişiye beyanname vermeleri için mektup gönderildi),
- Kira gelirlerini beyan etmeyen veya eksik-hatalı beyan edenler (Gelir İdaresi Başkanlığı, belediyeler, su, doğalgaz, elektrik ve telefon şirketlerinden alınan bilgilerle, kiraya verildiği halde, kira geliri beyan edilmeyen mülkleri çok kolay tespit etmekte),
- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge (naylon fatura) kullandığı tespit edilenler (Kullanıldığı tespit edilen her bir belge tutarının 148.000 TL'yi geçmemesi veya bu tutarı geçse dahi ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5'inin aşılıp aşılmadığı bakımından değerlendirme yapılmaktadır. Mükelleflerin farklı yıllara ilişkin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair bulguların mevcut olması durumunda ise, yıllar için belirlenen fatura sınırının veya %5'lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı değerlendirilecektir).
Ölüm ve vergiden kaçış yok
İzaha davet müessesesinin son değişikliklerden sonra etkinliğini ne kadar artıracağı, komisyonların sorumluluk alıp almayacağına göre değişecektir. Bu müessese, muhasebecisi olmayan, ticaret ya da serbest meslek erbabı olmayıp çoğunlukla gayrimenkul kira ya da satışı ile ilgili yaptığı işlemin vergiye tabi olup olmadığını bilmeyen vatandaşlar için daha az ceza kesilerek konunun çözümünü sağladığı için yararlı olmaktadır. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin çoğunlukla serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirleri olduğu için, yukarıdaki izaha davet edilecek konularda hassasiyet gösterip, mükelleflerine hata yaptırtmıyorlar. Vergi mükellefleri açısından ise izaha davet müessesesi, bugün itibariyle nerede ise sadece sahte fatura kullanan mükellefler için çalıştırılıyor.
Sözcü | Nedim TÜRKMEN