Son günlerde vergi ve ekonomi ile ilgili mevzuatlarda o kadar çok değişiklik yapıldı ki, başımız döndü, mesleki kamuoyu, vergi mükellefleri ve meslek mensupları bile bu değişiklikleri izlemekte zorlandı. Yapılan değişikliklere bakıldığında, hemen hepsi olması gereken hususlara ilişkin. Örneğin, asgari ücretin vergi dışı bırakılması ve asgari ücretin üzerinde ücret geliri elde edenlerin asgari ücret kadarlık kısmının vergiden istisna edilmesi, ihracatçı ve imalatçılarda kurumlar vergisi oranının 1 puan düşürülmesi, enflasyon muhasebesinin ertelenmesi, kur korumalı TL mevduata geçişin teşvik edilmesi vb.

Bu düzenlemeler arasında en dikkat çekici olanı ise, döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştüren şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnası ile ilgili.

Bu konu kamuoyunda oldukça fazla tartışıldı, eleştirildi. Bazı uzmanlara göre, döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabına dönüştüren şirketlere kurumlar vergisi istisnası getirilmesi yanlış, bazı uzmanlara göre ise doğru bir düzenleme. Yalnız hemen herkes dövize olan talebi azaltma ve döviz kurundaki hızlı yükselişi geri çevirmek amacıyla yeni araçlar uygulamaya konulması konusunda hem fikir. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Tabi bunun çeşitli yolları var; geçmişte olduğu gibi yüksek faizli hazine bonosu veya tahvil çıkarmak, mevcut döviz ve altın hesaplarının kur garantili TL mevduat ve katılım hesabına dönüşümünü teşvik etmek vb. Kolay değil, gerçek kişilerin 162 Milyar Dolar, tüzel kişilerin ise 93 Milyar Dolar civarında döviz tevdiat hesabı bulunuyor. Bu hesapların TL.ye dönüştürülmesi için, hesap sahiplerinin bir şekilde ikna edilmesi gerekiyor. Bu konuda hükümetin bulduğu yöntem de, vergi istisnalı kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı uygulaması.


Kur korumalı TL hesabına şirketler de dahil edildi

Başlangıçta yurt içi yerleşik gerçek kişiler için getirilen kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı uygulamasına, gelen talepler de dikkate alınarak şirketler de dahil edildi (2022/1 sayılı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, 11.01.2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmi Gazete).

Söz konusu Tebliğe göre, gerçek ve tüzel kişiler döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabına dönüştürebilecekler. Gerçek kişiler 3, 6 ve 12 ay vadeli, tüzel kişiler ise 6 veya 12 ay vadeli TL mevduat ve katılım hesabı açabilecek.


Altın ve altın hesapları da kapsama dahil edildi

Aynı gün yayınlanan bir Tebliğ ile de, yurt içi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin altın cinsinden mevduat ve katılım fonu hesaplarının, TL vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesine imkan sağlandı (2022/2 sayılı Altın Hesaplarından Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, 11.01.2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmi Gazete). Tebliğde yapılan açıklamalara göre, yurt içi yerleşik gerçek kişilerin 28 Aralık 2021 tarihinde mevcut olan, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31 Aralık 2021 tarihinde mevcut olan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini dönüşüm fiyatı üzerinden TL’ye çevirmeleri mümkün bulunuyor. Yurt içi yerleşik gerçek kişiler 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli, yurt içi yerleşik tüzel kişiler ise 6 ay veya 1 yıl vadeli TL mevduat veya katılma hesabı açabilecek.


Şirketlere kurumlar vergisi istisnası geldi

TBMM’de kabul edilen 7352 sayılı Kanun ile, döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştüren şirketlere çok yönlü kurumlar vergisi istisnası getirildi. Anılan Kanunun en kısa sürede Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanmasını müteakiben Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Yalnız, bu düzenlemede bir değil, birkaç istisna söz konusu. Bu nedenle, istisnadan yararlanma şartlarının ve yararlanılacak istisnaların detayının bilinmesi ve tam olarak anlaşılması gerekiyor.


1) 17 Şubat’a kadar TL’ye dönüştürülen dövizler nedeniyle yararlanılacak istisnalar

Şirketlerin, söz konusu düzenlemede yer alan kurumlar vergisi istisnalarından yararlanabilmeleri için 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verileceği 17 Şubat 2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) TL’ye çevirmeleri ve bu suretle elde edilen TL varlığı, açılan en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri gerekiyor.


Bu durumda, şirketler aşağıdaki istisnalardan yararlanabiliyor:

a) 2021 yılı sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkları istisna

31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verileceği 17 Şubat 2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabına çeviren ve bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendiren şirketlerin, söz konusu yabancı paraların 2021 yılı dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının son 3 aya (1 Ekim – 31 Aralık 2021) isabet eden kısmı kurumlar vergisinden istisna bulunuyor.

b) 2022 kur farkı, faiz ve kâr payları, MB destek ödemeleri de istisna

Söz konusu düzenlemeye göre; şirketlerin 17 Şubat 2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) TL’ye çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları (Örneğin, dönüşüm 17 Şubat tarihinde yapılmışsa 1 Ocak - 17 Şubat 2022 tarihleri arasına isabet eden pozitif kur farkları) ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde ettikleri faiz ve kâr payları ile Merkez Bankası tarafından yapılacak destek ödemeleri (diğer kazançlar) de kurumlar vergisinden istisna bulunuyor.

2) Dövizler 17 Şubat’tan sonra da TL’ye dönüştürülse istisnadan yararlanılabiliyor

Şirketler, 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 17 Şubat’tan sonra kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürmeleri halinde de, kurumlar vergisi istisnasından faydalanabiliyorlar.

Şirketlerin 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden TL’ye çevirmeleri ve bu suretle elde edilen TL varlığı en az üç ay vadeli kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle TL’ye çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile Merkez Bankası tarafından yapılacak destek ödemeleri (diğer kazançlar) kurumlar vergisinden istisna bulunuyor.


İstisna, TL’ye dönüştürülen altın hesapları için de geçerli

Şirketlerin 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden TL’ye çevirmeleri ve bu suretle elde edilen TL varlığı en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda altın hesabının,

- Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançları,

- Dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile Merkez Bankası tarafından yapılacak destek ödemeleri (diğer kazançlar)

kurumlar vergisinden istisna bulunuyor.

İstisna düzenlemesi en çok geçmiş yıllarda altın hesabına yatırım yapan şirketleri olumlu etkileyecek gibi duruyor. Altın alım satımında vergiye esas kazanç satışın yapıldığı tarihte oluştuğundan, önceki yıllarda altın hesabına yatırım yapan şirketlerin bu hesabı söz konusu düzenleme kapsamında TL.ye çevirmeleri halinde, elde ettikleri kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna olacak. Yani, altına yatırım yapan şirketler, çifte kazanç sağlamış olacaklar. Altın hesabının kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabına dönüştürülmesinde, dövizde olduğu gibi 31 Aralık 2021 gibi bir tarih belirlemesi bulunmuyor.


Dönüşüm nedeniyle oluşan kur ve altın alım satım zararları gider yazılabilecek

Söz konusu düzenleme kapsamında öngörülen süre ve şekilde dönüşüm kuru/fiyatı üzerinden TL mevduat ve katılma hesaplarına çevrilen yabancı paralar ile altın hesaplarına ilişkin olarak bu istisnayla sınırlı olmak üzere oluşan kur zararları ve altın alım satımına ilişkin zararlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecek. Bu da, döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştüren ancak bu dönüştürme nedeniyle zarar eden şirketler açısından çok ama çok önemli bir düzenleme.


Özel hesap dönemine tabi mükellefler kapsamda mı?

Söz konusu düzenlemede özel hesap dönemine tabi mükelleflerle ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor. İlgili düzenlemede, 31 Aralık 2021 tarihli bilançoda yer alan döviz ve altın hesaplarının 17 Şubat’a kadar TL’ye dönüşümü şart koşulduğundan, özel hesap dönemine tabi mükelleflerin bundan yararlanmaları otomatik olarak mümkün görünmüyor. Bunların sadece 17 Şubat’tan sonra döviz ve altın hesaplarını kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürenlere tanınan istisnalardan yaralanabilecekleri anlaşılıyor. Bize göre, Maliye’nin söz konusu düzenlemeyi özel hesap dönemine tabi mükellefler açısından değerlendirmesinde fayda var. Aksinde bir düşünce, özel hesap dönemine tabi mükellefler aleyhine bir sonuç doğuracak.


Bilanço esasına tabi gelir vergisi mükellefleri de yararlanabilecek

Söz konusu düzenlemeye göre, bu istisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin döviz ve altın hesaplarını kur korumalı mevduat ve katılma hesabına dönüştürmeleri nedeniyle elde edecekleri kazançları için de geçerli olacak. Yani, bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin bu kazançları gelir vergisinden istisna olacak.


Şartları ihlal eden yandı!

Türk lirası mevduat veya katılma hesabından vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacak. Bu nedenle, söz konusu uygulamadan yararlanıp yararlanmama konusunda iyi bir karar verilmesi gerekiyor. Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayın. Paraya ihtiyacınız olacaksa ve parayı vadesinden önce çekecekseniz pabuç biraz pahalı. Dikkat etmekte fayda var!


Düzenleme tereddütleri de beraberinde getirdi

Evet, düzenleme yapıldı ancak, bu düzenleme bazı tereddütleri de beraberinde getirdi. Bu tereddütler neler mi? İşte tereddüt edilen bazı konular:


1) Kanun ile Merkez Bankası Tebliği çelişti, vade 3 ay mı, 6 ay mı olacak?

Merkez Bankası Tebliğinde, şirketlerin 6 veya 12 ay vadeli TL mevduat ve katılma hesabı açabilecekleri ifade edilirken, 7352 sayılı Kanunda şirketlerin TL.ye dönüştürülen mevduatları bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri gerektiği belirtiliyor. Yan, bu konuda Tebliğ ve Kanun maddesi çelişiyor. Bu nedenle şirketlerin gözü Maliye’ye çevrilmiş durumda. Şirketler, gerçek kişilerde olduğu gibi 3 ay vadeli TL mevduat ve katılma hesabına dönüşüm istiyor. Şirketlerin nakit ihtiyaçları dikkate alındığında, 3 ay vadeli TL mevduat ve katılma hesabı oldukça mantıklı.

Ancak, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Nureddin Nebati’nin hafta sonu ekonomistlerle yaptığı toplantıda, şirketlerin kur korumalı mevduata geçmeleri halinde kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilmeleri için yasal düzenlemede 3 ay olarak belirtilen sürenin 6 ay olarak uygulanacağını açıkladığı ifade ediliyor. Bize göre, bu sürenin yasal düzenlemede yer aldığı şekliyle 3 ay olarak uygulanması daha doğru ve uygun olur. Sürenin 3 ay olarak belirlenmesi, şirketlerin bu uygulamaya daha yoğun olarak katılımını da sağlayabilir. Söz konusu uygulama kapsamında şirketlerin 20 Milyar Doları bozdurarak Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri öngörülse de, vadenin 3 ay olarak belirlenmesi halinde bu rakamın daha da artacağı ifade ediliyor.

Bu nedenle, şirketlerin gözü Maliye’ye çevrilmiş durumda, vade 3 ay mı yoksa 6 ay olarak mı belirlenecek?


2) Şirketlerin yurt dışı bankalarda bulunan dövizleri de bu kapsamda mı?

 Son birkaç gün içerisinde en çok sorulan sorulardan birisi de, şirketlerin bilançolarında yer almakla birlikte yurt dışı bankalarda bulunan hesaplarında yer alan dövizlerin de söz konusu düzenleme kapsamında kur korumalı TL mevduat ve katılım hesabına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ile ilgili.
 
Söz konusu düzenlemede, “kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraları” şeklinde bir ifade bulunmakta olup, bu paraların yurt içindeki bankalarda mı yoksa yurt dışındaki bankalarda mı olacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Bize göre, şirketlerin 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan dövizler ister yurt içinde isterse yurt dışındaki bankalarda bulunsun, bu düzenleme kapsamında kur korumalı TL mevduat ve katılım hesabına dönüştürülebilir. 


3) Kasadaki dövizler için bu uygulamadan yararlanılabilir mi? 

7352 sayılı Kanunda şirketlerin 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarının kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesi halinde kurumlar vergisi istisnasından yararlanılabileceği belirtiliyor. Ancak, Merkez Bankası Tebliğinde, kur korumalı TL mevduat ve katılım hesaplarına dönüşüm imkanı, sadece döviz tevdiat hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizlere getirilmiş bulunuyor.


4) Özel hesap dönemine tabi mükellefler bu işin neresinde?

Söz konusu kurumlar vergisi istisnasına ilişkin düzenlemenin özel hesap dönemine tabi mükelleflerde nasıl uygulanacağı konusu açık değil. Çünkü, anılan düzenlemede, bu konuda açık bir düzenleme yer almıyor. Bu nedenle, söz konusu belirsizliğin de giderilmesi şart.

Tereddütlerin Tebliğ ile giderilmesi bekleniyor

Düzenleme henüz yürürlüğe girmedi ancak tereddütler oluşmaya başladı, sorular aralıksız gelmeye devam ediyor. Maliye’nin kısa bir süre içerisinde çıkaracağı Tebliğ ile bu tereddütleri gidermesi bekleniyor.
 
Sonuç olarak; yukarıda belirtilen tereddütlerin giderilmesi ve vadenin 3 ay olarak belirlenmesi durumunda, şirketlerin özellikle getirilen çok yönlü kurumlar vergisi istisnaları nedeniyle bu düzenlemeye yoğun ilgi göstereceklerini düşünüyorum. Şirketlere de, 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan dövizlerini ve altın hesaplarını söz konusu düzenleme kapsamında kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürerek, getirilen bu çok avantajlı kurumlar vergisi istisnalarından yararlanmalarını tavsiye ediyorum. Söz konusu düzenleme, özellikle 2021 yılı sonu itibariyle yapılacak değerlemelerde ciddi tutarlarda kur farkı geliri bulunan şirketler için kaçırılmayacak büyük bir fırsat!

Dünya | Abdullah TOLU