Gelir İdaresince verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum.
Gerçek kişiler için gelir vergisi beyan döneminin bitmesine sayılı günler kaldığını dikkate alarak, konuyla ilgili 2024 yılında verilmiş bazı özelgelerin özetlerine yer vermek istedim. Tam metinlerine Gelir İdaresi başkanlığının internet sitesinden ulaşmak mümkün.
Sahip olunan taşınmazdan yılın bazı aylarında kiralanmış olması durumunda, diğer aylara ait giderler matrahın hesaplanmasında dikkate alınabilir mi?
(05.01.2024 tarih ve 24734 sayılı özelge)
Gayrimenkul sermaye iratlarının elde edilmesinde takvim yılı esası geçerli olduğundan, gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, kira geliri elde edilen gayrimenkule ait ilgili yıl içinde ödenen kredi faizlerinin ve söz konusu gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin %5'i tutarındaki indirimin, ayrıca bahse konu gayrimenkul için ayrılan amortismanların ve ikamet edilen konut için ödenen kira bedellerinin, ilgili takvim yılının tümünün baz alınmak suretiyle, gayrisafi hasılattan indirim konusu yapılması mümkündür.
Bununla birlikte, indirim konusu yapılabilecek, iktisap bedelinin %5'i oranındaki tutar ile ikamet edilen konut için ödenen kira giderinin indirilemeyen kısmı, gider fazlalığı sayılamayacağından söz konusu indirimden dolayı zarar doğması halinde, bu zarar gelecek yıllarda elde edilecek kira gelirlerinden indirilemez.
Mükellefiyet tesisi öncesinde yapılan faaliyete ilişkin eğitim giderleri, serbest meslek kazancının tespitinde dikkate alınabilir mi?
(05.03.2024 tarih ve 134083 sayılı özelge)
Aynı takvim yılı içerisinde mükellefiyet tesis ettirilmeden önce alınan hukuk uyuşmazlıkları ve arabuluculuk eğitimine ait giderlerin, işe başlanılmasını müteakip Vergi Usul Kanunu’nda yer alan süreler içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi halinde, söz konusu eğitime ait giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
Yurt dışı borsalarda işlem gören hisse senetlerinin elden çıkartılmasından doğan gelirin beyanı gerekir mi?
(24.12.2024 tarih ve 167155 sayılı özelge)
Yurt dışı borsalarda işlem gören hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, değer artışı kazancı olarak değerlendirilerek, herhangi bir beyan haddi veya istisna uygulanmaksızın, Gelir Vergisi Kanunu’nun değer artışı kazancının vergilendirilmesine ilişkin diğer hükümleri de dikkate alınmak suretiyle, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
Elde edilen kazanca konu hisse alım satımı faaliyetini gerçekleştirebilmek için satın alınan bilgisayar ve cep telefonuna ait harcamalar ile üye olunan sitelere veri temini amacıyla yapılan ödemelerin, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderler kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, safi kazancın tespitinde indirime konu edilemez.
Çocuğun tiyatro eğitimi için yapılan harcama eğitim gideri kapsamında beyan edilen gelirden indirilebilir mi?
(04.03.2024 tarih ve 134718 sayılı özelge)
18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış olan çocukların eğitimleri için, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında ilgili Bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak eğitim ve öğretim kurumu kapsamında faaliyet gösteren eğitim kursuna ödenen ücretlerin, beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması kaydıyla, eğitim harcaması olarak yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.
Kar paylarının vergilendirilmesinde, sermaye artırımı işlemi nedeniyle ödenen komisyon tutarı gider olarak dikkate alınabilir mi?
(04.07.2024 tarih ve 890906 sayılı özelge)
Tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisnadır. İstisna sonrası kalan tutarın, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
Kâr payının tahsilinin bir banka veya aracı kurum aracılığıyla yapılması durumunda, tahsil işlemi nedeniyle bu kurumlara ödenen komisyon ve benzeri giderler safi iradın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilir. Ancak, sermaye artırımı işlemi nedeniyle aracı kuruma ödenen komisyon tutarının, kâr payının tahsil gideri olarak kabul edilmesi ve kâr payı gelirinin beyanında söz konusu komisyon ödemesinin gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Tasfiye payının beyan edilmesi gerekir mi?
(09.10.2024 tarih ve 608799 sayılı özelge)
Ortağı olunan şirket tarafından tasfiye payı adı altında ödemesi yapılan tutarın ilgili dönemde elde edilmiş kâr payı olarak değerlendirilmesi, söz konusu kâr payının brüt tutarının yarısının vergiye tabi gelir olarak dikkate alınarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmekte olup, anılan Kanun’un 94. maddesi uyarınca tevkif edilen verginin tamamının yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmesi mümkündür.
Kullanılan krediye ilişkin finansman giderleri serbest meslek kazancının tespitinde dikkate alınabilir mi?
(05.08.2024 tarih ve 94723 sayılı özelge)
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında yapılan giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilebilmesi için, söz konusu giderin mesleki faaliyetin idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması öngörülmüştür.
Faaliyetle ilgili ofis giderleri, dosya harçları ve masrafları, vergi, yapılandırma ve Bağ-Kur borçlarını ödemek için çekilen ve bu amaçla kullanılacak banka kredisine ait dosya masrafı, kredi taksitlerine isabet eden faiz tutarları ile krediye ait masraf olarak kabul edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin mesleki kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
Yurt dışında bulunan bankadan elde edilen ancak Türkiye’ye transfer edilmeyen faiz gelirinin beyanı gerekir mi?
(05.08.2024 tarih ve 1041274 sayılı özelge)
Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup gelirin elde edilmesi menkul sermaye iratlarında hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır. Hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesinde, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen hukuki tasarruf aşaması, gelirin istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup, söz konusu menkul sermaye iradının fiilen tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir.
Yurt dışından elde edilen menkul sermaye iratlarında da gelirin elde edilmesi için gelire tasarruf edilmesi şartı aranmakta olup, yurt dışından elde edilen gelirlerin Türkiye’deki hesaba transfer edilmemiş olması, gelirin elde edilmiş sayılmasına engel değildir.
Dolayısıyla, yurt dışı mukimi bankada bulunan vadeli mevduat hesabından elde edilen faiz gelirleri, söz konusu gelire tasarruf edildiği yılda elde edilmiş sayılmakta olup, söz konusu faiz gelirinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. ve 86. maddeleri uyarınca tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul sermaye iratları için öngörülen beyan haddini aşması halinde, ilgili takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Varsa, ilgili ülkeyle yapılmış Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının ayrıca değerlendirilmesi gerekir.