Köşemde, 31 Ocak 2022'de “Katma Değer Vergisi'nde (KDV)  sadeleştirme nasıl olmalıdır?” başlıklı yazımı okumuştunuz. O yazımda; temel gıda maddelerinde, elektrik ve doğalgazda Katma Değer Vergisi'nin en düşük orandan, yani %1'den vergilendirilmesi gerektiğini vurgulamıştım. Bu yazımdan 12 gün sonra, Katma Değer Vergisi (II) sayılı listenin (A) bölümünde yer alan “GIDA” ürünleri, %8 oranında vergileme yapılan (II) sayılı listeden %1 oranında vergilendirme yapılan (I) sayılı listeye transfer oldu. Bu düzenleme ile Katma Değer Vergisi oranı %8'den %1'e indirilen malların tam ve uzun listesini sizler için hazırladım tablo halinde incelemenize sunuyorum. Kesip cüzdanınızda saklarsanız; “o malın vergi oranı düşmedi” diyen satıcıya gösterebilirsiniz.
 

FİYATLAR DÜŞMEZ!

Ülkemizde, son dört yılda ekonomik kriz nedeniyle sektörlerin desteklenmesi, tüketimin canlandırılması ve pandemi nedeniyle alım gücü azalan tüketicinin desteklenmesi amacıyla birçok kez Katma Değer Vergisi indirimi yapıldı. Bu indirimler, maalesef tüketiciye yansımadı. Fiyatların, Katma Değer Vergisi dahil belirlenmesi ve etikette vergi tutarının ayrı gösterilmemesi, tüketicinin kontrol yapmasını engelledi. Ayrıca, satıcılar her zaman olduğu gibi “zaten zam yapacaktık, zam yapmadık, vergi oran azalışını zam yapmayarak tüketiciye yansıttık!” şeklinde veciz açıklamalarda bulundular. Satıcıların bu veciz açıklamaları önceki indirimlerde gerçeği yansıtmıyordu, ama bugün bu tür bir savunmanın çok geçerli bir nedeni var: Tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki makasın 31.12.2021 tarihi itibarıyla 43.8 puan ile rekor kırması.

Temel gıda maddelerinde Katma Değer Vergisi oranının %8'den %1'e düşürülmesi çok geç kalmış ve enflasyon nedeniyle çok yükselmiş fiyatlar nedeniyle, çok az anlam ifade eder duruma gelmiştir. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı da bunun farkında olarak, “Bizden %7 indirim, satıcılardan da %7 indirim bekliyoruz” demiştir. Bir örnek ile durumu açıklayayım: Geçen yıl bir kilogramını 30 TL'ye aldığımız peynir, bugün 60 TL oldu. Peynir 30 TL iken Katma Değer Vergisi indirimi yapılsa idi, tüketicilerin 2 TL Katma Değer Vergisi avantajı olacaktı. İndirim bugün başladı, ama fiyat 60 TL oldu. Tüketiciler 60 TL yerine, 56 TL ödeme yapacaklar ve Katma Değer Vergisi avantajı 4 TL olacak. Enflasyon nedeni ile yükselen gıda fiyatları içinde %7'lik Katma Değer Vergisi indiriminin çok anlamı kalmadı. Tüketiciye yansımasa veya yansıması çok anlamlı olmasa da yapılan indirimi değerli buluyorum. Enflasyonun belini kıracağımız günlerde anlam ifade edecektir.
 

SIRA ELEKTRİK VE DOĞALGAZDA

Elektrik ve doğalgaza yapılan ciddi zamların ardından hem vatandaşları hem de işyerleri nedeniyle esnafları, yaşamlarını ve faaliyetlerini sürdüremez hale getiren elektrik ve doğalgazda uygulanan %18'lik Katma Değer Vergisi oranının %1'e indirilmesi; ürün fiyatının da indirilmesi ile beraber doğrudan tüketiciye yansıyacak ve yüksek fatura bedellerinin içinde ciddi anlam ifade edecektir.

Gıda maddeleri satanlar, %8'e aldıkları ürünleri bugünden itibaren tüketiciye %1'e satacaklar. Üstlerinde kalan %7'lik farkı “indirimli oran müessesesi “gereği indirim yolu ile giderecekler. Bu yeterli olmaz ise; yıl içinde mahsuben eritecekler veya 2023 yılında nakit olarak iade alabilecekler.
 

Gıda maddelerinin tüketiciye tesliminde %8 oranı yerine bugünden itibaren %1 oran uygulanması, bütçede ne gibi sonuçlar doğuracaktır?

İktidar, 2022 yılı bütçesinde; 2021 yılında 123 milyar 444 milyon TL olarak gerçekleşen Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi tahsilat hedefini 275 milyar 132 milyon TL olarak belirlemiştir. Bütçede, Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi tahsilat hedefinin, bir önceki yıla göre %100'den fazla artış şeklinde belirlenmesi, Türkiye'de mal ve hizmet hareketliliğinin artacağından değil, enflasyonun %100'den fazla olacağı öngörüsünden kaynaklanmaktadır. Maliye, TÜİK rakamlarını 2 ile çarpmış. Enflasyon nedeni ile yükselen fiyatlar ile matrah yükseldiği için, Katma Değer Vergisi zaten artacaktır. Yılın sonunda gıda ürünlerinde yapılan %7'lik indirimin, bütçede 20-25 milyar TL'lik bir tahsilat sapmasına neden olacağını söyleyebilirim. Bu rakam da konulan 1 trilyon 448 milyar TL'lik vergi geliri hedefinin en fazla %2'si seviyesinde olacaktır.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN