EN BÜYÜK(!) BAŞKAN... SİZİN OLSUN...

Bugünlerde Mali Müşavirler olarak hakikaten bazı şeylerin sorgulandığına tanık olmaktayız. Bu beni inanılmaz mutlu etmekte. Daha bir zaman önce " En düşük kademeden en tepeye sizi temsil etmesi için seçtiğiniz kişiler, çalışma ve çabalarının dörtte üç 'ünü kendi mevkilerini korumak, dörtte birini sizi temsil ettiklerini göstermek için mÜcadele ederler, sizde kendiniz için yararlı bir şeyler yaptiklarını sanıp inanırsınız, inanmayın eleştirin SORGULAYIN... " (Özkan Zeyrek) diye bir paylaşımı okuduk...

Şimdi ise alıntıladığım şekline tanık oluyoruz...

" Neden biz meslek mensuplarının vakıf olması gereken konularda genelde televizyon programlarına meslek mensubu olmayan danışmanlar davet edilir? Bizden danışman çıkmıyor mu? Yani meslek mensubu defter yazıp beyanname göndermekten başka bir şey bilmiyor mu? Biz belli konularda uzmanlaşamıyor muyuz? "(İsmet Argın)

Durumun fark edilerek farkındalık yaratılmaya çalışılması hem meslek ve hem de meslektaşın uzmanlaşması açısından çok önemlidir. Meslek insanları önce kendilerine olan öz güvenlerini kazanacak ve sonra saygınlıklarını.. 
Onun için altını bir kez daha çizmek adına aşağıda bu konuya benzer bir biçimi ile itirazım vardı. 

Acz içinde olanların ne feveran halde cevaplara sığındıkları da akıl okuması yapılarak ortada.

Halbuki çok haklı ve derneği öne çıkaran bir konuşma ile üyelerin daha çok söz hakkı alması ile öz güven aşılaması yapılmaya çalışılmıştır.

Ve fakat başkan ve adamı özellikle bu reel politikten değil de işte akademisyen biri anlatsın koyunlar da (kusura bakmasın kimse... ses çıkartmayan sorgulamayanlara lafım) dinlesin merkezindeler. 
Biz de başkancılık yaparak show yapalım....

Sanki akademisyeni dövüyoruz anlayışında bizi yok etmeye ve dahası hem sorgulayan ve hem de asan durumuna geçtiler. Canları sağ ve fakat İnşallah zihniyetleri salim olmasın..!

Akademisyen kimliğe saygım sonsuz. Ama onlarında Bizlerin kimliğine olması şartı ile. Herkes işini yapsın. 
Onlar kendi dersliklerinde ders mi veriyor..? Onu yapsın.. Beni çağırıyorlar mı ki? Ders vermeye...

Eee siz öğretmen değilsiniz veya akademik kariyeriniz yok.. 
Senin benim mekanımdaki yerin ise abartılıyor.

Gezici VAİZ MİSİN? :) (Özel bir eğitim ile alınan vaizlik belgesi)

Çünkü formen veya formatör kendim yaratamıyorum. Basiretsizim...
Güvenemiyorum kendi üyelerime... Alt yapıdan haberim yok. 
Ancak iyi gezerim ve boş konuşurum... 
Diyorsan yönetici olarak, o zaman o atalet içinde benim üzerime esneme. (!) An itibari derneklerin genel profili bu... 
Mantar gibi açıldılar. Adları var, ama kendileri olmayan yolculuklarında uykudalar...


Özellikle de hele ki o üniversitenin ilgili birimi ile görüşerek, yüksek lisans modacılığına başlanılmış ise durum daha da vahim...
Bu yüksek lisans mesleğe yeni girecekler için bir avantaj olmasında hem fikirim. Ve fakat diğerleri pompalanmış gündeme malzeme olmuyorlar mı?
Bu da başlı başına tartışılması gereken bir konu... Belki bir gün ya ben veya bir başkası yazar... 

Bu arada, bir dernek yine bir ortak panel düzenlediğini sanıyor..
İsmi var ve fakat dernekten kimse yok...(Var olan üniversite titri kullanıyor) Çünkü derneğin içinden çıkacak bir panelist yok.!!! 
Bence var da... Başkan ve adamı.. Neyse...

Selahattin İPEK
Bağımsız Denetçi 
[email protected]

İLGİLİ VİDEO İÇİN RESMİ TIKLAYINIZ...