Staj, herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi olarak veya bir kimsenin meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir veya birçok bölümünde çalışarak geçirdiği dönem olarak tanımlanması mümkündür. Bu yönüyle staj, bir eğitim faaliyetidir.

Nitekim stajyerlik ve mesleki eğitim ülkemizin gelişiminde ve kalkınmasında en önemli hususlardan biridir. Kalkınmanın gerçekleşmesi gençlerinde işgücü piyasasına entegre olabilmeleri oldukça kritiktir.

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun 3'üncü maddesinde tanımlamalara yer verilmiş olup, aday çırak, çırak, öğrenci ve kalfa tanımları hüküm altına alınmıştır.

Stajyer, belirli bir meslek veya sanatla ilgili daha önce alınmış veya alınmaya devam edilen eğitimi uygulamak ve deneyim kazanmak amacıyla; uygulamayı ve bir işyerinde yapılan işleri izleyerek bilgisini geliştirmek için bir işveren yanında beceri eğitimi alan kişi olarak tanımlanabilir.

Aday çırak, çıraklığa başlama yaşını doldurmamış ve çıraklık döneminden önce kendisine işyeri ortamı tanıtılan, sanat ve mesleğinin ön bilgileri verilen kişiyi tanımlarken; çırak, çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişidir.

Ayrıca, öğrenci, işletmelerde, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında örgün eğitim gören bireylerdir.

Son olarak kalfa, bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazanmış ve bu meslekle ilgili iş ve işlemleri ustanın gözetimi altında kabul edilebilir standartlarda yapabilen kişiyi ifade etmektedir.

Özellikle meslek liseleri ve yükseköğrenim sırasında işletmelerde yapılan bu tür pratik çalışmaların birçoğu staj çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Öğrencilerin kariyer arayışlarında staj uygulamasının aktif istihdam politikası olarak uygulanması, üniversite-işgücü piyasası iş birliğinin gerçekleştirilmesine ve ilişkilerinin artırılmasına bağlıdır.

Stajyer üniversite öğrencilerinin sosyal güvenlik açısından durumlarının üç farklı kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre söz konusu öğrenciler;

Yükseköğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan üniversite öğrencileri,

Yükseköğrenimleri sırasında okul tarafından staj yapması uygun görülen üniversite öğrencileri,

Staj zorunluluğu olmayan, öğrenim gördükleri yüksekokul tarafından staj yaptırılmayan ancak isteğe bağlı olarak işyerlerinde staj yapan üniversite öğrencileri

şeklinde gruplandırılabilir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre, "meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler", Kanun'un 5'inci maddesinin birinci fıkrasının "b" bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar ve bu sigortalılar hakkında yalnızca kısa vadeli sigorta kollarından olan iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primleri ödenmektedir.

Stajyerler adına uzun vadeli sigorta kolu primleri yatırılmadığından, bu süreler emeklilik hesabında sigorta başlangıç tarihi olarak sayılmayacak ve prim ödeme gün sayısında da dikkate alınmayacaktır.

Dolayısıyla staj faaliyeti sırasında öğrencilerin tüm sigorta kollarına tabi çalışmaya başlaması halinde emeklilik açısından sigortalılık başlangıcı dikkate alınacaktır.

Kaynak: Star | Resul KURT