Geçtiğimiz iki ay içerisinde hem iş dünyasını hem de meslek camiamızı meşgul eden “vergi paketi” 16 Temmuz tarihi itibariyle TBMM’ne sunuldu....

İçerisinde önemli düzenlemeler olmakla birlikte iki ay kadar önce basına sızdırılan 105 sayfalık dokümanla karşılaştırıldığında birçok hükmün bu pakette yer almadığı görülüyor. “Devreden Katma Değer Vergisi” hesaplarında yer alan tutarlar işletmelerin yıllardır çözüm beklediği konulardan birisidir ve bu pakette çözüme dair bir öneri yer almaktadır.

KDVK madde 29/2.fıkrasında “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolur ve iade edilmez…” denilmekte, iade hakkı bulunanlarla ilgili koşullar ayrıca sıralanmaktadır.

İşletmelerin gerek stokları gerekse duran varlık alımları ve yatırımları dolayısıyla ödedikleri katma değer vergisi yıllar boyu beyannamelerinde devreden katma değer vergisi olarak yer almakta bu da önemli bir finans sorunu haline dönüşmektedir. İşletmeler sermayelerinin önemli bir kısmını devreden kdv olarak hesaplarında bekletmekte adeta Hazine ve Maliye Bakanlığını bu miktarlar kadar finanse etmektedir. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak iş dünyası çok kez talepte bulunmuş ancak son düzenlemeye kadar hiçbir adım atılmamıştır.

Meclise sunulan kanun teklifinin gerekçesinde devreden katma değer vergisinin azaltılmasının amaçlandığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla sorunun varlığı kabul edilmiş, çözümüne yönelikte bir düzenleme yapılmıştır. Bu bakımdan durum sevindiricidir ancak söz konusu düzenleme mevcut sorunu çözmediği gibi daha da büyütecek gibi görünüyor.

Kanun Teklifinin 20.maddesinde “3065 saylı kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“f) Beş takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi.”     ,

23.maddesinde de “ 3065 sayılı kanunun 58 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“ Şu kadar ki, bu kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca indirilemeyecek katma değer vergisi , sonraki döneme devreden katma değer vergisi hesabından çıkarılarak özel bir hesaba alınır. Özel hesaba alınan sonraki döneme devreden katma değer vergisinin, üç yıl içinde mükellefler tarafından yapılacak talep üzerine, Vergi Usul Kanununda düzenlenen zaman aşımı süreleri ile bağlı olmaksızın talep tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılacak vergi incelemesi sonucunda incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Bu suretle talepte bulunulmayan katma değer vergisi gider olarak yazılamaz.

Hükümleri yer almaktadır.

Aslında konunun özeti şudur. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk. Neden mi?

İşletmelerin yaptığı yatırımlar, duran varlık alımları ya da stoklar nedeniyle ödeyip satışlardan doğan hesaplanan katma değer vergisinden indirim yoluyla beş takvim yılı içerinde telafi edemedikleri katma değer vergisi (KDVK 30/f hükmü gereği) indirim hesaplarından çıkarılacak ve başka özel bir hesaba alınacaktır. Bu sürede telafi edilemeyen katma değer vergisi için indirim hakkı yitirilmiş olmaktadır.

İndirim hakkı kaybolan ve özel bir hesaba alınan katma değer vergisinin üç yıl içerisinde talep edilmek şartıyla bir yıl içerisinde yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre gider olarak kayda alınmasına izin veriliyor.

Birçok sivil toplum kuruluşu, meslek örgütleri ve değerli yazarlar, devreden katma değer vergisinin bir kısmının nakit bir kısmının vergi borçlarına mahsup, belli bir kısmının da devlet tahvili ya da borçlanma senedi gibi varlıklara çevrilerek mükelleflerin bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Yüksek enflasyonun yaşandığı ülkemizde beş yıl dokunulamayan devreden katma değer vergisinin beşinci yıldan sonraki üç yıl içinde, üstelik vergi incelemesi yapılarak gider yazılmasına izin verilmiş olması sorunu gidermekten uzak bir çözümdür. İşletmelerin birçoğunun devreden katma değer vergisi tutarının (ÖRN:500 bin TL) beşinci yıldan sonraki üç yıl içerisinde gider yazılarak ödeyeceği vergi oranı kadar getirisi olacak (500 bin*%25 =125 bin TL) tutar için vergi incelemesi isteyeceğini düşünmüyorum.

Yani, devreden katma değer vergisi hesaplarında bulunan tutarların süresiz indirim hakkı ortadan kalkmış oluyor. Gider yazabilmek için vergi incelemesi şartı olması çoğu işletmenin devreden katma değer verilerinden vazgeçeceği anlamına gelmektedir.

Kanunun gerekçesinde devreden katma değer vergisi ile ilgili beş yıllık süre sınırlamasının vergi mevzuatımızda yer alan geçmiş yıl zararlarındaki zamanaşımı süresi ile kıyaslanması ve beş yıldan sonra zamanaşımı nedeniyle inceleme imkanının ortadan kalkmasının hazine zararına yol açtığı ifade edilerek aslında mükelleflerin mağduriyetlerinin giderilmesinin düşünülmediği anlaşılıyor.  

Umarım ilgili komisyonda bu konuyla ilgili olumlu bir adım atılır ve mevcut sorunu daha da büyütecek olan düzenlemeden vazgeçilir ya da mükelleflere yarar sağlayabilecek hale getirilir.