Tebliğ düzenlemesi ilk bakışta özel esaslar uygulamasının sonlandığı şeklinde algılandı. Hatta bu tebliğ düzenlemesi sonrası Gelir İdaresi Başkanlığının sistemlerinde özel esaslar sayfası kapatıldı. Nitekim, yargı kararları kod/özel esaslar uygulamasını yasal bulmuyor ve anayasaya aykırı olduğunu söylüyordu. Mahkeme kararları sonrası ise mükellefler koddan yani özel esaslardan çıkartılıyor ve normal bir mükellef gibi işleme tabi tutuluyordu.
52 numaralı Tebliğde sahte veya muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenleyen veya kullananların iade taleplerinin nasıl yerine getirileceği ve genel esaslara nasıl dönecekleri de düzenlenmiştir.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma raporu bulunan mükelleflerin iade talepleri vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporu bulunanların iade talepleri
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor bulunanların raporun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibarıyla henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dâhil, bu tarihten sonraki iade talepleri vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
- Sahte belge düzenleyenler için beş kat,
- Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenler için ise dört kat
teminat gösterilmesi halinde iade talepleri yerine getirilmekle birlikte olumsuz raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz raporu nedeniyle iade talepleri vergi inceleme raporu sonucu yerine getirilen mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi halinde iade hakkı doğuran işlemler için belirlenmiş usul ve esaslara göre iade talep edebilirler.
a) Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline ilişkin olarak düzenlenen raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatın yargı kararları ile terkin edilmesi,
b) Mükelleflerin sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme raporlarına dayanılarak yapılan tarhiyatları (kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizi dâhil) ödemeleri veya tamamına teminat göstermeleri ve yapılan inceleme sonucunda düzenlenen olumlu raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesi,
c) Haklarında olumsuz rapor bulunan ve raporun ilgili olduğu dönemden sonraki dönemlerde iade talebinde bulunmayan mükellefler için, düzenleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatları (kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizi dâhil) ödemeleri veya tamamına teminat göstermeleri şartıyla, talepleri üzerine daha sonra yapılan inceleme sonucunda düzenlenen olumlu raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal etmesi,
ç) Vergi inceleme raporu ile iade alınmaya başlanan dönemi takip eden vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce yazılan olumsuz raporlarda en son raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren), sahte belge düzenleme fiilinde beş yıl, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiilinde dört yıl geçmesi.
Bu mükelleflerin ilgili bölümlerdeki usul ve esaslara göre iade talep edebilmeye başladığı tarih itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri de aynı usul ve esaslara göre yerine getirilebilir.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma raporu bulunanların iade talepleri
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımına ilişkin olumsuz rapor bulunan mükelleflerin, raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dâhil, bu tarihten sonraki iade talepleri vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
- Sahte belge kullanımında dört kat,
- Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımında ise üç kat
teminat gösterilmesi halinde iade talepleri yerine getirilmekle birlikte olumsuz raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu bulunması nedeniyle iade talepleri vergi inceleme raporu sonucu yerine getirilen mükellefler, aşağıda sayılan şartlardan birisinin gerçekleşmesi halinde iade hakkı doğuran işlemler için belirlenmiş usul ve esaslara göre iade talep edebilirler.
a) Haklarında sahte belge kullanılmasına yönelik olumsuz rapor bulunan mükelleflerin söz konusu belgeleri indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle beyanlarını düzeltmeleri,
b) Kullanma raporları üzerine yapılan tarhiyatın yargı kararıyla terkin edilmesi,
c) Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma raporlarında tarhı öngörülen vergi ve buna ilişkin olarak hesaplanacak gecikme faizi ile kesilmesi istenen cezanın ödenmesi veya bunların tamamı için teminat gösterilmesi,
ç) Vergi inceleme raporu ile iade alınmaya başlanan dönemi takip eden vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre dolmadan önce yazılan olumsuz raporlarda en son raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren), sahte belge kullanma fiilinde dört yıl, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinde üç yıl geçmesi.
Bu mükelleflerin ilgili bölümlerdeki usul ve esaslara göre iade talep edebilmeye başladığı tarih itibarıyla henüz sonuçlanmayanlar da dâhil KDV iade talepleri de aynı usul ve esaslara göre yerine getirilebilir.
Bu düzenlemeler uyarınca duruma göre 3, 4 ve 5 kat teminatla iadeler yapılabiliyor ve teminatlar da olumlu inceleme raporu sonucuna göre çözülüyor.
Ancak, sorun sadece ilgili mükellefin iadesinin çözülmesi sorunu değil, örneğin sahte fatura düzenleyicisi diye gözüken firmadan mal veya hizmet alan firmaların iadelerinin çözümünün de düzenleyici denilen firma için vergi mahkemesinin esasa ilişkin tarhiyatları kaldırması ya da çıkan tarhiyatların, gecikme faizi/zammı, cezaların ödenmesi ve olumlu vergi inceleme raporunun düzenlenmesinin beklenecek olması sorunudur.
Bilindiği gibi mahkeme karar ve vergi inceleme rapor süreçleri aylar hatta yıllar alabilmektedir. Bu da hem iade alan firmaları hem de örneğin bir fatura için dahi düzenleyici denilen firmaları aylarca hatta yıllarca kilitleyebilecek bir süreçtir.
52 seri numaralı KDV Tebliği ile özel esaslar uygulaması son bulmadan önce, mükellefler dava açarak özel esaslar uygulamasının yasal olmadığını iddia ediyor ve mahkemeler de mükelleflerin özel esaslardan çıkartılması yönünde yaklaşık birkaç ay içinde yürütmeyi durdurma kararları verebiliyordu. Böylece, mükellefler daha kısa sürede bu süreçten kurtulabiliyordu. Hatta 52 numaralı tebliğ sonrası vergi daireleri mahkemelerin mükellefler lehine özel esaslara yönelik verdiği kararları uygulamıyorlar ve gerekçeleri özel esaslar sayfasının kapatılmış olmasıdır. Özel esaslar sayfası her ne kadar kapatılmış olsa da Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde mükellefler hakkında yer alan raporlar duruyor ve işlemler bu raporlara göre tesis ediliyor.
Peki uygulamanın bu hali ile özel esaslar sayfasının kapatılıp mahkeme kararı ve olumlu vergi inceleme raporu sürecinin beklenmesi ile özel esaslar kalkmış mı oluyor, yoksa özel esaslar meselesi daha kalıcı hale mi gelmiş oluyor?
Kanaatimizce uygulama bu hali ile mükellefleri kilitleyecek ve mağdur edecektir. Örneğin, herhangi bir dönemde binlerce belki milyonlarca fatura kesen bir mükellefin herhangi bir faturasına dahi sahte fatura denilirse, bu mükellef yıllarca mahkeme kararının çıkmasını ya da ödeme yapıp hakkında olumlu vergi inceleme raporu düzenlenmesini bekleyecektir. Konunun değerlendirilerek mükelleflerin mağdur olmaması sağlanmalıdır.