Nakit yerine dijital ödeme yöntemlerinin kullanıldığı bu sistemde, ekonomik işlemleri kolaylaştırırken aynı zamanda vergilendirme ve vergi denetimi süreçlerini de etkilemektedir. Bugünkü yazımızda, nakitsiz toplum sisteminin vergi denetimi üzerindeki etkileri incelenecek ve bu sistemin avantajları ile olası zorlukları ele alınacaktır.
Nakitsiz toplum sistemi (projesi) nedir?
Nakitsiz toplum, geleneksel fiziksel paranın kullanımının en aza indirildiği veya tamamen ortadan kalktığı bir ekonomik düzen olarak ifade edilir. Bu tür bir toplumda, tüm finansal işlemler dijital ödeme yöntemleriyle gerçekleştirilir.
Nakitsiz toplum sisteminde; alışverişler, hizmet ödemeleri ve transferler tamamen dijital sistemler üzerinden gerçekleştirileceğinden fiziksel paraya ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu sistemde başta kredi ve banka kartları kullanımı olmak üzere dijital bankacılık uygulamaları, mobil ödeme sistemleri, kripto paralar gibi dijital ödemeler ön plandadır. Bu şekilde çevrimiçi işlemler her yerden yapılabileceğinden erişim kolaylığı sağlamaktadır.
Bu sistemde ödemeler daha hızlı ve zahmetsiz hale geldiğinden göze çarpan en önemli özelik hız ve kolaylık sağlamasıdır. Para basımı ve dağıtımından kaynaklanan maliyeti azaltmakta olup fiziksel paranın çalınma veya kaybolma gibi risklerini de ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca harcamaların ve gelirlerin kayıt altına alınması sayesinde ekonomik izlenebilirlik kolaylaşmaktadır.
Türkiye’deki uygulamaları
Ülkemizde bu sisteme yönelik olarak atılan en büyük adımlardan ilki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından çalışmaları devam eden “Dijital Türk Lirası” projesi yer almaktadır. Bu projenin hayata geçmesiyle birlikte Dijital TL milli para birimi olarak fiziksel TL gibi yasal bir ödeme aracı olacaktır.
Bununla birlikte Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) nakit kullanımının azaltılmasına yönelik kartlı veya dijital ödeme yöntemlerinin teşvik edilmesi, hizmet sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin nakit kullanım yoğunluğunun azaltılmasına yönelik düzenlemeleri hayata geçirilmesini hedeflenmiştir. Bu hedeflere yönelik olarak dijital birçok uygulamanın da hayata geçirilmesi yönünde adımlar atılmıştır.
Özelikle pandemiden sonra nakit kullanımının azalması ve e-ticaret sisteminin büyümesiyle banka ve kredi kartı kullanımı ile dijital ödemeler artmıştır. Son yıllarda hayatımıza giren yeni düzenlemeler ile ülkemiz nakitsiz toplumlar arasındaki yerini üst sıralara çıkarmaktadır. İşletmelerin yanı sıra tüketiciler için de 7 bin TL üzerindeki mal veya hizmet alımlarına ait ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla yapılması zorunluluğu getirilmesi, iş yeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin kira ödemelerinde banka kanalıyla gerçekleştirilmesi ve POS cihazlarının kullanımın yayınlaştırılması bu düzenlemelere örnek olarak verebilir.
Vergi denetimi üzerindeki etkileri
Nakitsiz toplum sisteminin vergileme üzerindeki etkileri; şeffaflık, vergi toplama ve denetim süreçlerinin hızlanması açısından önemli değişikliklere yol açacaktır.
Bu sistemde tüm işlemler dijital olarak kayıt altına alındığı için tüm ekonomik faaliyetler izlenebilir hale gelecektir. Bu durum kayıt dışılıkla mücadele kapsamında vergiden kaçınma ve kara para aklama gibi faaliyetlerin tespitini kolaylaştırarak “gelir gizleme” ve “vergi kaçırma” gibi yöntemler daha zor hale gelecektir. Bu sistem, kayıt dışı işlemleri zorlaştırarak vergilerin şeffaf bir şekilde toplanmasını sağlayacaktır.
Dijital ödeme sistemleri, vergi idaresine anlık veya yıllık olarak verilerin sunması denetim süreçlerini hızlandıracaktır. Bununla birlikte bireylerin ve işletmelerin finansal hareketleri kolaylıkla takip edileceğinden yanlış veya eksik beyanda bulunanların tespit edilmesi kolaylaştıracak, denetim ve raporlama işlemlerini de hızlandıracaktır.
Ayrıca vergi denetimi elektronik sistemler sayesinde standart hale geleceğinden denetim sonuçlarının daha tutarlı olmasını sağlayacaktır.
Sonuç ve Öneriler
Nakitsiz toplum sistemi, vergi denetimi süreçlerini daha etkin hale getirme ve modernize etme potansiyeline sahiptir. İzlenebilirlik, şeffaflık ve otomasyon gibi avantajları, kayıt dışı ekonominin azaltılmasına ve vergi gelirlerinin artırılmasına katkıda bulunabilir. Bu sistem, vergi denetimi üzerinde önemli ve genel olarak olumlu etkiler yaratmaktadır. Ancak bu geçiş sürecinde bazı zorluklarla da karşılaşılabilir. Bu nedenle, bu zorlukları aşmak ve sistemin etkinliğini artırmak için gerekli önlemlerin alınması önemlidir.
- Vergi sistemlerinin tamamen dijitalleşmesi güçlü bir güvenlik altyapısıyla mümkündür. Bu sistemin en önemli dezavantajlarından biri dijital ödeme sistemlerine yapılan siber saldırılardır. Dolayısıyla bu sürecin başarılı olabilmesi için en önemli unsur siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi gerekmektedir.
- Dijital ödeme sistemlerinin herkese ulaşılabilir olması için altyapı yatırımları artırılarak evrensel erişim sağlanması, kripto para ve benzeri teknolojilere yönelik düzenlemeler yapılarak vergi denetim süreçleri uyumlu hale getirilmelidir.
- Dijital ödemelerin izlenebilir olması, vergi mahremiyetiyle birlikte bireysel mahremiyetin azalmasına neden olabileceğinden buna yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir
Sonuç olarak, nakitsiz toplum sistemi, dikkatli bir planlama ve altyapı geliştirmesiyle vergi denetim süreçlerinde devrim yaratabilir. Bu dönüşüm, sadece bireyler ve işletmeler için değil ülke[miz]ler için de daha adil ve şeffaf bir ekonomik düzen sağlayabilir.
* (Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.)