GİRİŞ:
Nakdi Sermaye Artırımından Kaynaklanan Faiz İndirimi, 27 Mart 2015 Tarihinde 6637 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kabul edilerek, 07 Nisan 2015 tarihinde 29319 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanmasıyla hayatımıza girmiştir. Kanun’un 8 inci maddesi, Kurumlar Vergisi Kanunu(5520) “Diğer İndirimler” başlıklı, 10’ uncu maddesine (ı) bendinin eklenmesinden ibarettir. Madde 26 - Bu Kanunun;
a) 8 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi 1/7/2015 tarihinde,
yürürlüğe girmiştir.
İndirime esas açıklamalar daha sonra yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 Seri No.lu Tebliğ (04/03/2016 Tarihli Resmî Gazete) ile yapılmıştır. Yayımlanan bu metin 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’ne “10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere eklenmiştir.
Buraya kadar yukarıda yasal dayanağını sistemik bir düzen içinde vermeye çalıştığım bu değişiklikle, aslında ne yapılmaya çalışılmıştır? Vergi hukukunda vergiye ait her çıkarılan yasanın elbette bir dayanağının varlığı dışında hangi amaca hizmet ediyor ve kapsamı hakkında gerekçeli bilgiler yer alır.
O halde, yararlanma zorunluluğu bulunmayan bu faiz indirim hizmetinden, indirimin maksadı ve kapsamlarına olan etkilerine bakalım.
İndirimin amaç ve kapsamı
Bu uygulamanın firmalar üzerindeki direk etkisi, hangi şirket üzerinden ele alınıyor ise o şirketin sermaye yapısının güçlendirilmesine esas, sürdürülebilir menfaatten ibarettir. İndirimden, şartları sağlayan sermaye şirketlerinin yararlanabilmeleri mümkündür. Buna göre;
Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Düzenlemeye konu edilecek tutarın hesabını yaparken, 1/7/2015 tarihi milat olarak alınmış olup, bu tarihten itibaren ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı indirim kapsamında dikkate alınacaktır. Ne var ki, sermayenin nakit olarak karşılanmayan kısmı için indirim uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Dünya devletleri ile aynı kaderi paylaşan Ülkemizin içinden geçtiği ekonomik durgunluk ve sorunlar neticesi, geleceğimize yönelik kararlar alınırken, şirketlerde elbette kendilerini ayakta tutabilecek öneri ve önlem paketlerine sımsıkı sarılarak faaliyetlerini ifa etmeye çalışmaktalar.
Bu vesile ile önümüzdeki günlerde her şirket kendi finansal tablolarının iyileştirilmesi çalışmalarına hız vererek, sermaye artırımlarının nakit olarak yapılması hususunu yeniden gözden geçireceklerini umuyorum.
İndirimde özellik arz eden durumlar
Normal hesap dönemine tabi şirketlerin(01.01.20xx – 31.12.20xx), TCMB ‘nin ticari kredi faizi ile hesapladıkları nakdi sermaye artırımı tutarını, banka dekontu veya elektronik ortamda tevsik ederek, beyanname döneminde kurumlar vergisi bakımından bağlı olunan vergi dairelerine ibraz edilmesi gerekir.
İspat ve ibraz mükellefiyetinden başka, faiz indirimi içinde yer alan konulara özet halinde değinerek, dikkat edilmesi gereken özellikli durumları gözden geçirelim.
- Şirketler, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere, izleyen her bir dönem için bu indirimden ayrı ayrı yararlanabilmektedir.
- Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması halinde, azaltılan sermaye tutarı nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
Bu indirimden yararlanan sermaye şirketlerinin daha sonra sermaye azaltımı yapmaları halinde, nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı için sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği ayı izleyen aydan itibaren bu indirimden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, nakdi sermaye artışı yapılmadan önce sermaye şirketlerinin sermaye azaltımına gitmiş olmaları halinde, bu indirimin hesaplanmasında azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısım dikkate alınmayacaktır.
- İlgili dönem matrahın yetersiz kalması nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devretmektedir. Ancak bu tutarlar, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Nakdi sermaye faiz indiriminden haksız yararlanmanın vergi ziyaına sebep olmayacağı ve sadece vergi aslının salınacağı konusunda kanunda özel bir hüküm yoktur. Ancak şartların oluşması halinde VUK’un 371. Maddesi (pişmanlık) hükümlerinden yararlanılabilir.
İndirim hesaplamasında dikkate alınmayan sermaye artışları
Aşağıda yer alan sermaye artışları, nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
- Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,(Gayrimenkul, menkul, taşıtların vb. ayni sermaye olarak işletmeye devri.)
- Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları,
- Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları, (Geçmiş yıllar karlarını sermayeye devri, özel fonlar, yedekler, enflasyon farkları gibi)
- Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,(Ortak tarafından sermaye borcu için kredi çekilerek ödeme yapılması)
- Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,
- Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları(Gerçek nitelikli borç ilişkisine dayanmayan ortaklara borçlar hesabı gibi.
Hemen akıllarda askıya alınan bir konuyu açıklığa kavuşturalım. Şirketler arasında “birleşme” öncesinde, nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indiriminden yararlanan şirketin, birleşmeden sonra devralan şirkette indirim hakkı devam eder. Detayında şu ayrıntıya dikkat etmemiz gerektiğinin altını çizecek olursak; sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemleri devam ederken, taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları indirim olarak dikkate alınmayacaktır.
İndirim uygulaması dışarıdan çok basit gibi görünse de içine girildiği vakit aslında solo düşünülemeyecek kadar konsolide bir yapıya sahip olduğunun farkına varırız. Devamlı takip etmek ve doğru sonuçları, şirkete doğru olarak yarar sağlayacak biçimde işleme almalıyız. Sermaye hareketlerinde yapılması olası her finansal hareketin bağlayıcılığını göz ardı etmemeliyiz. Mesela öz kaynak grubunu yakından ilgilendirmesi bakımından sermaye avansları ile alakalı tasarrufumuz indirim uygulaması kapsamının neresinde yer alır? Dikkate değer mi?
Açmaya çalışalım!
Bilindiği üzere, sermaye avanslarının kullanımına ilişkin bir takım şekil ve şartların hâsıl olması gerekir.
İlk ve en önemli şart, şirket iradesinin tecelli ettiği yani sermaye artırımına ilişkin kararın alınmasından önce, ortakları şirketin banka hesaplarına yatırdıkları tutarları sermaye avansı olarak tevsik etmeleri gerekmektedir.
Ki, indirim uygulamasında dikkate alınmaları bu işlemden sonra mümkün bulunmaktadır.
Diğer dikkat edilecek hususlar ise;
- Yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi.
- Banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi.
- “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında yer almayan tutarlar için indirim uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.
Ne var ki şöyle bir düşünceye kapılabiliriz: Peki bu sermaye artırımı yapıldıktan sonra geçmiş yıl kârları dağıtılırsa ne olacak? Merak etmeyin. Geçmiş yıl karları dağıtılsa bile indirim hesaplamasında dikkate alınmadığından, kanunen faiz indirim hakkından yararlanma konusunda bir engel veya eksiklik oluşmaz.
İndirim Oranları
Genel indirim oranı %50 olarak belirlenmiş olup, durumlarına göre sermaye şirketlerinin oranı aşağıda yer alan tablodaki gibi değişkenlik gösterebilir.
Açıklama |
İndirim oranı (%) |
Genel indirim oranı |
50 |
Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinde indirimden yararlanılan yılın son günü itibarıyla, Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı %50 ve daha az olanlar |
75 |
Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinde indirimden yararlanılan yılın son günü itibarıyla, Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı %50’nin üzerinde olanlar |
100 |
Nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında ve/veya bu yatırımların inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarla sınırlı olmak üzere |
75 |
Gelirlerinin % 25 veya fazlası, faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri |
0 |
Aktif toplamının % 50 veya daha fazlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarndan oluşan sermaye şirketleri |
0 |
Artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olarak kullandırılan kısmı |
0 |
Arsa ve arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden kısım |
0 |
09.03.2015 tarihinden 01.07.2015 tarihine kadar olan dönemde sermaye azaltımına gidilmiş olması halinde, artırılan sermaye tutarının azaltılan sermaye tutarına tekabül eden kısmı |
0 |
Faiz İndirim Hesaplama Tablosu Nasıl Yapılacak?
İndirim uygulamasında, artırılan sermayenin hesap dönemi içerisinde ortaklarca nakit olarak ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, yılın kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanacaktır.
Nakden taahhüt edilen sermayenin;
- Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi(Yeni kurulan şirketler ana sözleşmelerinin tescil edildiği aydan itibaren başlarlar),
- Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi, esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.
Kurum kazancı bulunması halinde indirilebilecek tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Kurum kazancından indirilebilecek tutar E |
= |
Nakdi sermaye artışı A |
X |
Ticari krediler faiz oranı B |
X |
İndirim oranı C |
X |
Süre D |
Ticari Krediler Faiz Oranlarına ait tablo yıllar itibari ile aşağıda gösterilmiştir.
YIL |
TİCARİ KREDİLER FAİZ ORANI |
YIL |
TİCARİ KREDİLER |
2015 |
14,65 |
2018 |
27,04 |
2016 |
13,57 |
2019 |
12,02 |
2017 |
17,06 |
2020 |
19,62 |
Ticari Krediler Faiz Oranları yıllar itibari ile belirlenirken, hesaplama tablosunun oluşumu ile alakalı, yukarıda anlatmış olduğumuz tüm açıklamaları formüle ederek, kendi devinimi içinde özet halinde gösteren örnek Nakdi Sermaye Artırımından Kaynaklanan Faiz İndirim Hesaplama Tablosu ‘nu (Kvk. Md.10/1 I) sizlere örnek olarak aşağıda veriyorum. Faydalı olmasını dilerim.
Örnek tablomuz, USTAM, Sayın Cevdet AKÇAKOCA(YMM) tarafından yapılmış olup, yayımlayabilmem izni ile tarafıma gönderilmiştir. Mali Müşavirlik adına verdiği emek yoğun mücadele için teşekkürlerimi arz eder, Saygılarımı sunarım.
|
Sonuç:
Dünya ekonomisinin her dönem aslında volatil bir seyir izlediği bilinmektedir. Öyle ki olağanüstü felaket günlerinde bu durum kendini o kadar hissettirir ki şirketlerin sermaye yeterlilik kayıpları, elbette rasyolarını büyük ölçüde etkileyerek bozacak ve rekabet şanslarını zayıflatacaktır.
Şimdilerde ulusal devletlerin gücü ne yazık ki, bünyelerinde var olan şirketlerin sermaye yapılarıyla ekonomik olarak ölçümlemeye tabi tutulabilmektedir.
Bu yüzden ülkemizde de ticaret ve vergi yasaları vb. kanunlarla şirketlere destek olurlar ve veya teşvikler vererek dışardan bir kaynağa ihtiyaç duymamalarına vesile olunur. Ya da vergi yükü azaltılarak sermayelerinin güçlendirilmesi amaçlanır. İşte nakdi sermaye artışıyla işbu durum söz konusu edilerek indirim yoluyla, sistem dışında olan kaynaklar ekonomiye kazandırılması hedefe konarak uygulama yapılır.
Naçizane şimdiden tavsiyem özellikle nakdi sermaye artışı yapan işletmelerin, bu yüzden kaynaklı faiz indirimine ait bir ajanda yapmalarıdır. Dördüncü geçici vergi sürecinde gerekli tüm kontrollerin yapılarak, değerlendirilmesi menfaatleri icabıdır. Dikkatlice hesaplanan indirim tutarı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirim konusu yapılacaktır.
İndirim, kurumlar vergisi beyannamesinin ve geçici vergi beyannamesinin “kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde yer alan “453-Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi (K.V.K. Mad. 10/1-ı) satırında gösterilir. Aynı zamanda adı geçen beyanların ekler bölümünün “Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi” tablosu da doldurulur.
Öyle ki, kazançları yetersiz olsa dahi, indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.
İndirim tutarı için bilanço hesapları (1-599) ya da gelir tablosu (6-799) hesapları kullanılarak yevmiye kaydı yapılmaz. Nazım hesaplarda, döneminde kullanılan ve sonraki dönemlere devreden indirim tutarı takip edilebilir.
Ancak artırıma konu sermaye ödemesinin indirimden yararlanmak için yatırım gibi özel amaçlara tahsisi gerekiyorsa kayıtlar tespit yapmaya uygun tutulmalıdır.
Şirketlerin sermayelerini güçlendirerek, küresel ekonomi ile mücadele edebilecek konuma ulaşmaları yönünde alınan etkili düzenlemelerden olan bu nakdi sermaye faiz indiriminin, süresiz ve zarar edilmesi halinde dahi hakkın devam etmesi yani sonraki döneme devretmesi durumun ne kadar cazip ve avantajlı olduğunu işaret eder. Vergi yükünün azaltılmasıyla firmaların, küresel vergi oyunlarına karşı güçlendirilmesi esas alındığından, Devlet tarafının sağlamış olduğu katkı hakikaten büyüktür. Konunun dikkatle ele alınarak, hesaplamaları yaparken azami özen gösterilmesi cezaya muhatap olunmaması adına önem arz eder. 14.07.2021
Kaynak:
— 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
— 6637 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
— 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 9 Seri No.lu Tebliğ
— KVK Özelge – 16.06.2020 - Sayı: 46480499-125[2019/906]-E.41915
— Cem Çömez - Nakdi Sermaye Artışından Kaynaklanan Faiz İndirimine Dikkat!
— Mikail Yılmaz - Sermaye Şirketlerinde Nakit Sermaye Artırımı Avantajlı Mı?
— Doğan Çengel - Nakdi Sermaye Artırımında İndirim
14.07.2021
Selahattin İpek
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
[email protected]