Bir bağımsız denetim firması için yaşanabilecek en büyük talihsizlik, olumlu görüş verdiği şirketin konkordato ilan etmesi ve/veya iflasıdır.

Bağımsız denetçinin, bu gibi durumlarda özellikle gelişmiş ülkelerde ne itibarı kalır ne de güvenilirliği.

HSY Danışmanlık ve Bağımsız Denetim A.Ş. (Crowe), otoritelerden lisans almış bir bağımsız denetçi olarak Mega Polietilen Köpük Sanayi ve Ticaret AŞ’-MEGAP’A OLUMLU GÖRÜŞ vermiş, takiben MEGAP konkordato ilan etmiştir.

Lakin burada çok daha FECAHAT bir durum söz konusudur.

Raporlara baktığımda net olarak belirteyim ŞOK yaşadım.

Açık söyleyeyim, işi alanında iyi bir talebeme versem, bunlardan misli yüksek kalitede rapor düzenler.

Ayrıca, biliniz ki, bu raporlardaki finansal tablolara bakarak temel analiz yapmış, akıl vermiş, paylaşımda bulunmuş SÖZDE UZMANLAR kesinlikle muhasebe bilmiyorlar.

Bilselerdi, önce eksiklikleri görürlerdi.

Veya, mevzubahis temel analiz ise, öncelikle nakit ve nakit benzerleri düşerken, hasılat ve alacaklardaki paralel artışa dikkat çekerlerdi.

Şeytanın avukatlığını yapmak istemiyorum ama, eğer tavsiye pazarlamaya dönüşüyorsa; orada mesleki şüphecilik gereği ’kim ne üflüyor ne diyor’ diye özellikli bir dikkat kesilmesi gerekiyor.

Detaylara geçmeden baştan ifade edeyim!

Kamu Gözetimi Kurumu-KGK ve Sermaye Piyasası Kurulu-SPK, aşağıda yazdıklarımı muhakkak dikkatlice okumalılar.

Sonrasında ise şu soruya cevap aramalılar;

Halka açık ve konkordato ilan etmiş bir şirket için bağımsız denetçinin kamusal sorumluluğu es geçilmeli midir, geçilmemeli midir?

Bence, şayet es geçilirse, Türkiye’de giderek kalitesizleşen bağımsız denetim sektörünü kurtarmak mümkün olmayacaktır. Ben, kendi vicdanımın sesini dinliyorum ve kamusal yükümlülüğe haiz bir akademisyen olarak görevimi yapıyorum. En azından öğrencilerime karşı sorumluluğumun bilincindeyim. Gerisini kamuoyunun ve otoritelerin takdirine bırakıyorum.

Gelelim beni şok eden hususlara…

İlk önce YOK ARTIK dedirtecek muhasebe hatalarından birkaçını yazayım!

Not olarak belirteyim, kendimce öne çıkanları yazıyorum. Yoksa sayfalar sürer.

Ayrıca, 2024/3 aylıkta yapılan hatalar için hiç şüphesiz ki 3 aylıklarda görüş vermeme hususu mazeret olarak kullanılacaktır.

Yapmayın Allah Aşkına!

İnsanlara konkordato öncesi hisseler hem 2023/12 aylık hem de 2024/3 aylık raporlar kullanılarak pazarlandı.

Ve 2024/3 aylık raporun 2023/12 aylık rapordan beslendiği de aşikar halde.

Unutmayın, sorumsuzluk hesap vermemezlik yaratır.

Bu ise otoritenin, otoritesini kaybetmesine yol açar.

Umarım en kısa zamanda 3 ve 9 aylık sorumsuzluğuna ilişkin düzenlemeler güncellenir ve saldım çayıra Mevla’m kayıra anlayışı ortadan kalkar!

2023 yılı 12 aylık finansallarda bağımsız denetiminde ‘ticari alacaklar’ ve ‘hasılat’ kilit denetim konuları olarak belirlenmiş.

Ne demek kilit denetim konusu?

Bir şirket için detaylıca denetlenmesinde fayda olan, önemli görülen ve denetim faaliyetlerinde daha çok odaklanılan hususlar!

Peki ne olmuş?

Ticari alacaklar HATALI OLARAK raporlanmış!

Kanıtı mı ne?

2024/3 ile 2023/12 aylık finansallarda şüpheli ticari alacaklar aynı tutarda raporlanmış.

Yani ENFLASYON MUHASEBESİ BU KALEMLERE UYGULANMAMIŞ.

Ne diyebilirim ki?

AYIP, AYIP! Meslek adına utanç verici.

Devam edeyim.

Şayet nakit akım tablosu dönemleri hatalı değilse tarihler hatalı yazılmış.

Önceki dönem tarih olarak 2023/03 olması gerekirken, 2022/12 yazılmış.

İki durumda da PES DEMEK gerekiyor.

Sunulan rapor, pazarlaması yapılan borsadaki bir şirketin denetim raporu.

Mahalle başındaki marketin alacak defteri değil!

Lisanstaki öğrenciye öğretiriz: NETLEŞTİRME YAPILMAZ!

Yani Gelen 10, giden 5 diye muhasebede net gelen & giden 5 yazmazsınız.

Geleni de gideni de ayrı ayrı yazmak zorundasınız.

Bilgi kaybına yol açar ve bilgi kullanıcıları bunu göremezler.

Buna rağmen, nakit akım tablosunda net gösterim yapılmış.

Nakit girişleri kısmına 2024/3 döneminde 95 milyon TL nakit çıkışı yazılmış. Aynı yerde önceki dönem

60 Milyon TL nakit girişi yazılmış.

Bilgi nerde, dağa kaçtı, dağ nerde, yandı bitti kül oldu!

Gördükçe şişiyorum, gözlerime inanamıyorum.

2024/3 dönemi dipnotlarının çoğu eski rapordan kopyala yapıştır yapılmış!

Daha fazla muhasebe hatası yazmıyorum, gerisini OTORİTELERE BIRAKIYORUM!

Şimdi gelelim DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YERE!

Denetçinin İşletmenin Sürekliliği Varsayıma ve Risk Komitesi Raporu Sunup Sunmadığına!

Düşünsenize,

SİNYALLER adeta konkordato geliyor demiş!

Mesela Şirket tahsisli sermaye artışına ihtiyaç duymuş.

Yatırımların tamamlanması için ortak, hisse satarak şirkete para koymak zorunda kalmış.

JCR Avrasya Derecelendirme, gecikme ve karşılıksız çek probleminden dolayı kredi notunu düşürmüş.

Ne var ki, bağımsız denetçi, denetim raporunda İŞLETMENİN SÜREKLİLİĞİNDE SIKINTI OLMADIĞINI VARSAYMIŞ.

Şirketin koridorlarında çeklerden, banka borçlarından, geciken ödemelerden bi haber dolaşmış.

Buradan açıkça soruyorum!

KGK’ya risk komitesi raporu sunuldu mu?

Sunulduysa denetçi bunu gördü mü, işletmenin sürekliliğiyle ilişkilendirdi mi?

Anlayamıyoruz çünkü, denetçinin bunları dipnotlarda belirtmesi gerekiyor.

Halbuki, 2023/12 raporunda bununla ilgili bir şey yok!

Yani, mevcut (2023/12, 2024/3) bağımsız denetimim raporları kapsamında;

Hissedarlar, paydaşlar ve kamuoyu ‘risk komitesinin’ Şirket yönetimini uyarıp uyarmadığını, bağımsız denetçinin alınan kararları ve uyarıları yeterli bulup bulmadığını bilmiyor!

SPK’da bilmiyor!

Umarım KGK biliyordur.

Çünkü risk komitesi raporlarının mutlaka KGK’ya bildirilmiş olması gerekiyor.

Kısacası,

HSY Danışmanlık ve Bağımsız Denetim A.Ş.’nin kamusal görevini ne kalitede yerine getirip getirmediğine ilişkin takdiri sizlere bırakıyorum.

Düzeni sağlamakla görevli olan otoriteleri göreve çağırıyorum.

Yabancı isim almışlar; Crowe!

Bu isim hakkı acaba kimde?

Kimde olduğu çok önemli çünkü Crowe Türkiye belli ki kalite itibariyle herhangi bir faaliyette bulunmuyor.

Ve son bir kelam…

Doktora derslerimde ‘örnek olay’ olarak okutacağım ender görülebilecek bir materyal elde etmiş oldum.

Anlatayım ki, en azından yetiştirdiğim öğrencilerim işi aslına vakıf olsunlar.

Sevgi ve vicdanla kalın!

ParaMedya | Prof. Dr. Soner GÖKTEN