Evet, borçların yeniden yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, kasa - ortaklar cari hesap düzeltmeleri, işletme kayıtlarının düzeltilmesi, stok düzeltme beyanı, imar barışı gibi bir çok yeni düzenleme geçtiğimiz hafta sonuna doğru kamuoyunun gündemine girdi.....

Hepsi birbirinden önemli ve toplumun büyük bir kesiminin beklediği ve talep ettiği düzenlemeler. Bu düzenlemenin, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırma düzenlemesi olduğu ifade ediliyor.

Bu düzenlemeleri seçim yatırımı olarak görenler olduğu gibi, reel sektörün istediği ve ihtiyaç duyduğu, yapılması zorunlu düzenlemeler olarak değerlendirenler de var. Her iki görüşün de kendi dinamikleri içerisinde haklı olduğu taraflar var!

Pandemi sonrası yaşananlar hem devleti hem de reel sektörü yordu!

2020 yılı Mart ayından itibaren ülkemizi de yoğun etkisi altına alan COVID-19 salgını ve hemen arkasından ekonomide yaşanan yüksek enflasyon ve fahiş fiyat artışları gerek Devletimizi gerekse reel sektörü ve vatandaşlarımızı oldukça yordu. Bazı sektörler hariç çoğu işletmede cirolar düştü, çalışma hayatı ve çalışma şartları oldukça değişti, zorlaştı, işletmeler kira ve ücret ödeyemez duruma geldi vs. Devletimiz imkânları ölçüsünde buna tedbir almaya çalıştı, işletmelere ve çalışanlara destek verdi, kamuya olan yaklaşık 500 milyar TL tutarındaki vergi ve SGK borçları ile diğer borçları yeniden yapılandırdı. Ancak, borç yapılandırmasında işler düşünüldüğü gibi olmadı! Borçlu işletmelerin büyük bir kısmı borçlarını yapılandırdı ama yapılandırmanın taksitlerini bile ödeyemedi, bir kısmı ise sadece ilk taksiti ödeyip ikinci taksiti ödeyemedi, borç yapılandırmasını başlamadan ihlal etti.

Sahadan yoğun talep geldi!

Küçük esnaf, KOBİ’ler, sanayiciler, iş dünyası yani tüm reel sektör uzun bir süredir kendilerini rahatlatacak yeni bir borç yapılandırması (vergi ve SGK dahil tüm kamu kurumlarına olan borçların en uygun koşullarda ve uzun vadede yapılandırılması), matrah ve vergi artırımı, kasa ve cari hesap düzeltmesi, stok affı, imar barışı gibi konularda düzenleme yapılması talebinde bulunuyordu. Bu talepler, seçim öncesinde iyice artmaya başlamıştı.

Matrah/vergi artırımı ve borç yapılandırması ile ilgili yasa teklifi hazır!

Hükümet, nihayet bu taleplere olumlu yanıt verdi.

Geçtiğimiz hafta içerisinde yazılı ve görsel basın ile kamuoyuna yansıyan bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, bu konularda gerekli çalışmaların yapıldığı, bu hafta içerisinde söz konusu düzenlemeleri kapsayan Torba Yasa Teklifi’nin TBMM’ye sunulması ve kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

Söz konusu düzenlemeler, yüksek enflasyon nedeniyle bozulan bilançolar ve daha önceki yapılandırma ve matrah artırımları nedeniyle ödemelerini yapamayıp yapılandırmaları bozulanlar açısından son derece önemli.

- Düzenleme neleri kapsayacak, detaylar belli mi?

Maalesef yapılacak yeni düzenlemelerin detayları henüz belli değil, ancak kamuoyuna yansıdığı kadarıyla ana hatları belli!

- Torba yasada hangi düzenlemeler var?

Yeni Torba Yasa Teklifi’nin kapsamının oldukça geniş tutulması, başta reel sektör olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden gelen taleplerin tamamına yakın kısmının karşılanması bekleniyor.

Teklifin kapsamında;

- Kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması

- İhtilaflı alacakların tasfiyesi

- Matrah ve vergi artırımı

- İşletme kayıtlarının düzeltilmesi,

- Varlık barışı süresinin uzatılması,

- İmar barışı,

- Diğer düzenlemelerin,

olacağı öngörülüyor!

Bu yeni düzenlemelerin de, son 3 yapılandırma yasasına benzer şekilde hazırlandığı ifade ediliyor.

- 31 Aralık 2022 öncesi kesinleşmiş alacaklar yapılandırılıyor!

Vadesi 31 Aralık 2022 tarihinden önceki kesinleşmiş borçların yapılandırmadan yararlanacağı ifade ediliyor. Yani, BORÇ YAPILANDIRMASINDA MİLAT, 31 ARALIK 2022!

- Borç yapılandırmasında anaparada indirim yok!

Borç yapılandırmasında ANAPARA KORUNUYOR, ANAPARA’DA BİR İNDİRİM YAPILMIYOR!

- Yapılandırmada esas alınacak faiz oranı henüz belli değil!

Kesinleşmiş borçlara orijinal vadelerinde ödenmesi gerektiği tarihten yapılandırma düzenlemesinin yayımı tarihine kadar gecikme zammı ya da faizi oranları yerine, uygulanacak faiz oranı henüz belli değil. Ancak, bugüne kadar çıkarılan benzer düzenlemelerde ya gecikme zammının yıllık toplam oranı veya Yİ-ÜFE aylık değişim oranından düşük olanı esas alındı.

Gecikme zammı oranı yıllık yüzde 30, Yİ-ÜFE değişim oranı ise 31 Aralık 2022 tarihi itibariyle bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 97,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 128,47. Bu oranların her ikisi de yüksek ve rantabl değil.

Peki, yapılandırmada faiz oranı ne olmalı?

Yapılandırmadan beklenen amacın gerçekleşmesi, katılımın yüksek olması ve vatandaşlara kolaylık sağlanması açısından bu oran daha düşük tutulmalı. Oran olarak; T.C. Merkez Bankası avans işlemlerine uygulanacak faiz oranı yüzde 10,75 veya bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranı olan yüzde 13,47 esas alınabilir.

- Yapılandırılan borca taksitle ödeme kolaylığı!

Kesinleşmiş borçlarını yapılandıranlara, önceki düzenlemelerde olduğu gibi 6, 9, 12 ve 18 taksit şeklinde ve ikişer ayda bir ödemeli ödeme seçeneğin sunulması bekleniyor. Ancak, taksitle ödemeyi seçen borçlular, kanunda belirlenen bir katsayıyla taksit dönemine ilişkin bir ek yükümlülükle karşılaşıyorlar.

Reel sektörün taksitle ödeme ile ilgili talebi, toplamda 60 ay yani 5 yıl. 2 ayda bir ödemeli 30 taksit ve ilk bir yıl daha düşük taksit tutarlarının belirlenmesi, hatta ödemesiz bir dönem olması.

- Peşin ödeme yapanlara büyük indirim yapılacak!

Peşin ödemeyi tercih eden borçlulara yapılandırma kanununa göre hesaplanan faiz tutarından da yüzde 90 indirim yapılması bekleniyor. İlk 2 taksit ödeme süresi içinde borcunu tamamen ödeyen borçlulara ise faizde yüzde 50 oranında indirim yapılacağı ifade ediliyor. Ayrıca, taksit katsayılarının da uygulanmayacağı belirtiliyor. Örneğin; 100 liralık bir vergi borcu olduğunu ve buna 80 lira gecikme zammı işlediğini varsayalım. Yapılandırma düzenlemesi ile 80 lira gecikme zammı yerine 40 lira faiz hesaplandığını düşünelim. Yapılandırma kapsamında ödenecek tutar, 140 lira oldu. 140 lira peşin ödenmek istenirse, faizi 40 lira yerine 4 lira olarak ödenecek. Yani, peşin ödeme olursa, hesaplanan faiz tutarının 4 lirası ödenecek, 36 lirası silinecek. Peşin ödemede, 140 lira yerine toplam 104 lira ödenmiş olacak. Yani, yapılandırmada peşin ödeme oldukça cazip olacak gibi görünüyor, özellikle eski tarihli borçlarda!

Borç yapılandırmasında nelerin silinmesi öngörülüyor?

Kesinleşmiş vergi borçlarını bu düzenleme kapsamında yapılandıranların, sadece vergi asılları ile kanuna göre hesaplanacak faizi ödemeleri, kalan vergi ziyaı cezası, gecikme faizi, gecikme zammı ve diğer fer'ilerinin silinmesi bekleniyor.

Ayrıca, bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları (I. ve II. derece usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları) ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezaları varsa, bunların yüzde 50’sinin hesaplanacak faiziyle ödenmesi halinde, kalan yüzde 50’si ve hesaplanan gecikme zamlarının da silinmesi öngörülüyor.

Ödenmemiş alacak sadece gecikme zammı ise, gecikme zammı yerine kanuna göre hesaplanacak tutarın ödenmesi şartıyla, önceki düzenlemelerde olduğu gibi gecikme zammının da silinmesi bekleniyor.

Başvuru tarihinin 30 Haziran 2023 olması bekleniyor!

Borç yapılandırmasından yararlanmak isteyen borçluların başvuru süresi daha tam olarak net değil. Önceki yapılandırmalarda 3 ay süre veriliyordu. Ancak, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması artık netleştiğinden, başvuru süresi seçim sonrasına bırakılmalı, yani 30 Haziran 2023 olmalı.

Hangi borçlar yapılandırma kapsamında olacak?

Yapılandırma kapsamına aşağıdaki borçların girmesi bekleniyor:

- Hazine ve Maliye Bakanlığı’na olan borçlar: Vergiler (Gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV, ÖTV, TV, damga vergisi, harçlar gibi) ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i borçlar, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun ve düzenleyici ve denetleyici kurumlarca, verilen idari para cezaları hariç olmak üzere 31 Aralık 2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezaları, ecrimisiller, KKDF alacakları, DFİF alacakları, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından verilen öğrenim ve katkı kredisi alacakları, doğrudan gelir desteği ödemelerinden geri alınması gereken alacaklar, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki alacaklar, Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkümlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanuna göre doğan yiyecek bedelleri, Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı bedelleri,

-  İl özel idarelerine olan borçlar,

- Belediyelere olan borçlar (Emlak vergisi, ilan ve reklam vergisi, haberleşme vergisi, çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, belediyelerin ücret ve pay alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar , su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil), büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil), su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil)

- YİKOB’larca takı̇p edilen alacaklar (6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i alacakları)

- SGK’ya olan borçlar (Sigorta primi, genel sağlık sigortası primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, ödeme imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, SGK tarafından takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı, idari para cezaları, iş kazası, meslek hastalığı ve vazife malullüğü sonucunda doğan rücu alacakları, yersiz ödenen gelir ve aylıklardan doğan alacaklar, Bağ-Kur sigortalılarının daha önce dondurulan hizmet sürelerinin ihyası halinde doğacak alacaklar, 6183/48. maddesi kapsamında taksitlendirilen alacaklar)

- Ticaret Bakanlığı’na olan borçlar (Gümrük vergisi ile buna bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, idari para cezaları)

- TOBB’a olan borçlar (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine göre, üyelerin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine olan aidat borçları, bunlara ait faiz, gecikme faizi, gecikme zamları)

- Diğer Birliklere Olan Borçlar (TÜRMOB, TESK, Türkiye Barolar Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliğine olan aidat borçları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zamları.

Meclis görüşmeleri sırasında kapsamın daha da genişlemesi bekleniyor.

Belli bir tutarın altında kalan borçların silinmesi bekleniyor!

7420 sayılı Kanun’la, icra takibine uğramış 2 bin TL ve altındaki borçlar tasfiye edilmişti. Benzer düzenlemenin bu yapılandırma düzenlemesi ile yapılması ve kamuya olan belli bir tutarın altında kalan borçların silinmesi, söz konusu tutarın ise 2 – 3 bin lira aralığında olması bekleniyor.

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar

Dava açma süresi geçmemiş veya dava safhasında bulunan kesinleşmemiş amme alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemelerin de Torba Yasa Teklifi’nde olması bekleniyor.  Kapsama; önceki düzenlemelerde dikkate alınarak tür ve dönem açısından kapsama alınmış olan vergiler, vergi cezaları, idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların girmesi öngörülüyor. Yapılandırılacak alacak tutarlarının davanın bulunduğu safha dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi gerekiyor. Hesaplanan tutarlar peşin veya taksitlerle ödenebilecek.

- “Eldeki bir kuş, daldaki üç, dört, beş, artık kaç tane kuş varsa, onlardan daha iyidir” anlayışıyla, açılan davanın seyrine ve lehe/aleyhe olma durumuna göre farklı teklifler sunuluyor. Örneğin, ilk derece mahkemesinde ve henüz karar verilmemişse, davadan vazgeçilmesi halinde, vergi aslının yüzde 50’si ile vergi ziyaı cezasının tamamının silinmesi, sadece vergi aslından kalan yüzde 50 ve kanunda belirlenecek oran kadar faiz istenilmesi öngörülüyor.

- İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler

Torba Yasa Teklifinde yer alması beklenen diğer bir düzenleme ise, inceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan işlemlerle ilgili. Matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, düzenlemenin yayımı tarihinden önce başlayan ancak tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilmesi planlanıyor. Bu işlemler sonucunda düzenlenen ve yasanın yayım tarihinden (bu tarih hariç) sonra tebliğ edilen ihbarnameler üzerine mükellefler bu madde hükmünden yararlanmak için 30 gün içinde vergi dairelerine başvurabilecekler. Bu durumda da, tarh edilen verginin yüzde 50’si ile bu tutara hesaplanan gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak faiz tutarı ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) sonra ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, kalan yüzde 50 vergi aslı ile bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilmesi, özel usulsüzlük cezasının yüzde 25’inin, öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla kalan yüzde 75’inin tahsilinden vazgeçilmesi öngörülüyor.

Matrah ve vergi artırımı da geliyor

Vergi mükellefleri açısından kasko sigortası niteliğinde olan matrah ve vergi artırımı düzenlemelerinin de Torba Tasa Teklifinde yer alması bekleniyor. Matrah artırımı, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyanları için; vergi artırımı ise KDV ve stopaj gelir/kurumlar vergisi beyanları için söz konusu. Matrah ve vergi artırımından yararlanan mükellefler hakkında artırım yaptıkları yıllar için vergi incelemesi yapılamıyor. Çok ama çok önemli, mutlak suretle yararlanılması gereken bir düzenleme!

2018 – 2021 yılları için artırım yapılabilecek

Torba Teklifte yer alan düzenlemeye göre; 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları için yıllık gelir ve kurumlar vergisi ile KDV ve gelir/kurum stopaj beyanları için matrah ve vergi artırımı yapılabilecek. Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı yapabilecekler.

2022 yılı matrah ve vergi artırımı dışında mı kalıyor?

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyanlarının henüz verilmemiş olması nedeniyle, Teklifte 2022 yılı matrah ve vergi artırımı dışında bırakılmış bulunuyor. İş dünyası ise, en fazla zorluğun ve bilançolardaki bozulmaların 2022 yılında yaşandığını belirterek, 2022 yılının matrah ve vergi artırımı düzenlemesi kapsamına alınmasını istiyor. Bu yapılabilir mi? İstenirse yapılabilir. Nasıl mı? Zaten kurumlar vergisi tahsilatının çok büyük bir bölümü bankalar, sigorta şirketleri ve halka açık şirketlerden yapılıyor ve bunlar da söz konusu düzenlemelerden yararlanmıyorlar. 2022 yılı KDV beyanları ve ilk 9 aylık geçici vergi beyanları ile vergi mükelleflerin 2022 yılı ciroları Maliye’nin elinde. Cirolardan hareketle yapılacak bir hesaplama ile 2022 yılı da matrah ve vergi artırımı kapsamına alınabilir.

Matrah artırımı yapanların devam eden incelemeleri sona erecek mi?

Mükellefler, incelemesi devam eden yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulunabiliyorlar. Önceki düzenlemelerde, matrah ve vergi artırımında bulunulması, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemelerine engel oluşturmuyordu. Sadece matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında, artırımda bulunulan yıllar ve vergi türleri ile ilgili olarak düzenlemenin yürürlük tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemelerinin tamamlanması için 2 ay süre veriliyordu. Bu süre içerisinde sonuçlandırılamayan vergi incelemelerine devam edilemiyor, bulunduğu safhada bırakılıyordu. Aynı görüşün yeni düzenlemede de korunması düşünülüyor. Bize göre son derece yanlış bir düzenleme, yasanın çıktığı tarih itibariyle tüm incelemelerin durması, matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin incelemesine devam edilmemesi lazım. Bu konuda önceki düzenlemelerde çokça mağduriyetler yaşandı, bu kez yaşanmamalı, devam eden incelemeler tamamen durdurulmalı, başvuru süresi sonuna kadar bekletilmeli.

Artırım yapılan yıllara ilişkin devreden zararlarının yüzde 50’si siliniyor

Matrah artırımında bulunan mükelleflerin artırımda bulundukları yıl/yıllara ilişkin devreden zararlarının yüzde 50’sinin silinmesi öngörülüyor. Yani, artırım yapılan yıllarla ilgili olarak devredilen zararların yüzde 50’sinin mahsup imkanı ortadan kalkıyor. Matrah artırımına karar verirken, bu hususu da dikkate almakta fayda var!

Kimlerin matrah ve vergi artırımından yararlanmamaları öngörülüyor?

Önceki düzenlemelerde de olduğu gibi,

- Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu fiiller nedeniyle incelemesi devam edenler,

- Terör suçundan hüküm giyenler,

- Haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya MASAK tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler,

matrah ve vergi artırımından yararlanmamaları öngörülüyor.

İşletme kayıtlarının düzeltilmesine yeni fırsat veriliyor

İşletmede mevcut olduğu halde işletmenin muhasebe kayıtlarında yer almayan yani kayıt dışı kalmış emtia, makine ve teçhizat, demirbaşların işletme kayıtlarına alınmasına imkan verilmesi bekleniyor. Yani, faturasız satın alınan ve işletmede fiilen bulunup muhasebe kayıtlarında yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara alınması mümkün olabilecek. Bu şekilde, kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesi için yeni bir fırsat veriliyor. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların “stok affı” kapsamında kayıtlara alınabilmesi için KDV ödenmesi gerekiyor.

Önceki düzenlemelerde olduğu gibi, bu şekilde kayıtlara intikal ettirilecek; makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia genel orana (yüzde 18) tabi ise, bunların rayiç bedeli üzerinden yüzde 10 oranı; indirimli orana (yüzde 1,8) tabi ise, bunların rayiç bedeli üzerinden tabi oldukları oranın yarısı esas alınmak suretiyle KDV hesaplanması ve ödenmesi gerekiyor. Beyan edilen emtiaya ait hesaplanarak ödenen KDV indirim konusu yapılabilecek, makine, teçhizat ve demirbaşlar için hesaplanarak ödenen KDV indirim konusu yapılamayacak, ödendiği yılın gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınabilecek. Ayrıca, teklif ile, kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmelerde mevcut olmayan emtiaların, fatura düzenlenmek ve her türlü vergisel yükümlülükleri yerine getirilmek suretiyle kayıt ve beyanlara intikal ettirilmesi ve böylece kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesine de imkan sağlanması bekleniyor.

Kasadaki hayali para ve ortaklardan hayali alacaklara da düzeltme imkânı!

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31 Aralık 2022 bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltme imkanı veriliyor. Bu şekilde düzeltme yapmak isteyen mükelleflerin beyan ettikleri tutar üzerinden belirlenecek bir oranda (tahminen yüzde 3) vergi hesaplayarak beyanname verme süresi içerisinde ödemeleri gerekiyor.

Geçmiş yasalara göre hak ihlali yapanlara özel düzenleme!

Geçmiş yapılandırma düzenlemelerine göre borçlarını yapılandırdıktan veya matrah ve vergi artırımında bulunduktan sonra ödemelerini aksattıkları için yapılandırmaları ve matrah/vergi artırımları bozulanlara yeni bir hak verilerek, ihlal ettikleri ödemeleri verilecek sürelerde yapmaları halinde, daha önceki yapılandırma ve matrah/vergi artırımlarını ihya edilmesine (canlandırılması) yönelik özel bir düzenleme yapılması bekleniyor.

İmar Barışı da unutulmamalı!

Vatandaşlar uzunca bir süredir Sayın Cumhurbaşkanımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanımızdan imar barışı ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyorlar.

Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılar maalesef ülkemizin bir gerçeği! Bu yapıların sayısı sadece büyükşehirlerimiz bile dikkate alındığında, tahmin edilenin çok çok üzerinde. Bunlarla ilgili ciddi tedbirlerin alınması da kaçınılmaz. Peki, bu yapılarla ilgili ne yapılması lazım? Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların tamamı yıkılabilir mi? Kesinlikle hayır, bunların tamamı milli servetimiz, insanlarımızın yıllarca her şeyden kısarak yaptıkları tasarrufları. Bu yapılar, elektriği, suyu, doğalgazı yani her şeyi bağlanmış, şu an kullanılır durumda ve kullanılıyor.

İmara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılarla ilgili olarak vatandaşların devletle ihtilaflı durumunun ortadan kaldırılması, bu yapıların kayıt altına alınarak bunlara yasallık kazandırılması, yani yeniden imar barışı'nın sağlanması şart! 2018 yılında 7143 sayılı Kanunla İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. Maddeyle böyle bir düzenleme yapıldı. Ancak, konunun kamuoyuna tam anlatılamaması nedeniyle vatandaşların bir kısmı bu imar barışı’ndan yararlanmadı. Bir bölümü ise başvuruda bulundu ancak, taksit ödemelerini yapamadıkları için haklarını ihlal etti. Kalan kısmı ise bu düzenlemeden yararlandı.

Bize göre, söz konusu düzenlemeden yararlanmayan veya yararlanıp da taksit ödemelerini yapamadıkları için haklarını kaybedenlere yeni bir şans verilmeli. Bunun için Torba Yasaya aşağıda yer alan iki önerimizden birinin eklenmesi gerekiyor: Birincisi; daha önceki imar barışı düzenlemesine başvurup da taksitlerini ödeyemeyenlere yeni bir ödeme imkanı verilerek yapı kayıt belgeleri ihya edilebilir ve ayrıca tüm vatandaşlara önceki imar barışı düzenlemesi çerçevesinde 31 Aralık 2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış yapılar için yeni bir başvuru hakkı verilebilir. İkincisi ise, 31 Aralık 2022 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış yapılar için yeni bir imar barışı düzenlemesi yapılabilir.

Torba Yasa Teklifi’nde dikkate alınması gereken bazı hususlar

Torba Yasa Teklifi’nde aşağıda belirteceğim bazı hususların dikkate alınmasında özellikle fayda var.

1) 2022 yılı matrah artırımı kapsamında değil. İş dünyası 2022 yılının mutlaka matrah artırımı kapsamına alınmasını istiyor.

2) Matrah ve vergi artırımında ödeme şartı kaldırılmalı. Ayrıca kesinleşmiş alacaklarda da ilk iki taksit ödeme şartı da kaldırılmalı.

3) Vergi artırımı kapsamına ÖTV ve Damga Vergisi de dahil edilmeli.

4) Vergiye uyumlu mükelleflerin matrah ve vergi artırımından yararlanmaları için belirlenen 5 puan indirimi yetersiz, daha fazla indirim sağlanmalı. Örneğin, yüzde 15.

5) Matrah ve vergi artırımı yapan mükelleflerle ilgili olarak yapılmakta olan vergi incelemeleri derhal durdurulmalı, incelemenin tamamlanması için ek süre verilmemeli.

6) Matrah ve vergi artırımı yapılan yıllar için geriye dönük vergi suçları yönünden inceleme yapılmamalı, her ne adla olursa olsun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları kesilmemesine ilişkin düzenleme yapılmalı.

7) İndirimli kurumlar vergisinden yararlanan mükellefler matrah artırımları için de indirimli oran üzerinden vergi ödemeli.

8) Rasyoları olumsuz etkilememesi için geçmiş yapılandırmalarda cari hesap düzeltmeleri nedeniyle 296 hesapta muhasebeleştirilmesi uygun görülen tutarların geçmiş yıl karlarından mahsup edilmesi halinde bu işlemin kar dağıtımı sayılmamasına ilişkin düzenleme yapılmalı.

9) Matrah ve vergi artırımlarından yararlanan mükelleflerin devreden KDV’leri sahte belge kullanımı vb. gerekçelerle geçmişe dönük olarak düzelttirilmemeli.

10) Yapılandırmaya esas borçları peşin olarak ödemek isteyenlere borç asıllarından da belli bir oranda indirim yapılmalı.

11) Stopaj gelir vergisi ve kurumlar vergisi artırımları kapsamına mutlak suretle kar payı dağıtımları da dahil edilmeli, bunlar için de vergi artırımı yapılabilmeli.

12) Gelir ve kurumlar vergisi stopajlarından doğan iadelerin, matrah ve vergi artırımları ile borç yapılandırma ödemelerine mahsubuna izin verilmeli.

13) SGK’da da, matrah ve vergi artırımı benzeri artırım yapılabilmesine ilişkin düzenleme yapılmalı.

14) İlişkili şirketlerin birbirlerinden olan donuk alacakları da işletme kayıtlarının düzeltilmesi kapsamına alınmalı, belli bir oranda vergi alınarak bu alacakların da silinmesine imkan verilmeli.

15) Düzenleyici ve denetleyici kurumlar tarafından verilen idari para cezaları da bu yapılandırma düzenlemesi kapsamına alınmalı.

16) YİKOB’ların özel hukuk sözleşmelerinden doğan ve 5686 sayılı Kanunda tanımlanan idare payları da kapsama alınmalı.

Ekonomim.com | Abdullah TOLU