Konkordato tasdikinin
*Amme Borçları (vergi, SGK vb) ile,
 *Banka Kredi borçlarına olan etkisi tartışma konusu hususlardan bir tanesidir.
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 308/c maddesine göre konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla, konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.

Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir. Konkordato mühleti içinde doğan alacaklar  için ve mühlet içinde komiser onayıyla doğan alacaklar bu mecburiyete tabi olmayacaklardır.  

Burada yer verilen ikinci fıkra hükmü, kısaca projeye tabi alacaklıları tasrih etmektedir. Buna göre bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olacaktır.

Fakat, 308/c maddesinin 3. fıkrasına göre adı geçen Kanunun 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar olan, Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkındabu maddenin ikinci fıkrası olan yukarıdaki hüküm uygulanmayacaktır.

Yani, konkordato sonuçları açısından imtiyazlı, bazı rehinli ve amme alacakları için konkordato bağlayıcı hüküm arz etmeyecektir. Bir diğer ifadeyle, konkordato projesinden beklenen vade, iskonto gibi hususlar bunlar için geçerli olmayacaktır.

Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir. Burada konkordato şartlarına tabi tutulmayacak kredilerin açıkça mühlet içinde verilmiş yeni krediler için olduğu açıktır. Mühlet öncesi verilmiş olan krediler için özel bir hüküm bulunmamaktadır.

Mühlet içinde ticari faaliyetine devam etmekte olan borçlunun işlemleri neticesinde ortaya çıkan borçların hukuki akıbeti, maddenin dördüncü fıkrasında yeniden kalem alınmak suretiyle özel olarak düzenlenmektedir. Buna göre, rutin alım satımlardan doğanlar da dahil olmak üzere komiserin izniyle akdedilmiş olan tüm borçlar ana kuralın dışında bırakılmakta ve projeye tabi tutulmamaktadır. Bu alacaklılar, kendileri için ticari risk alarak borçlunun zor zamanında projeye, daha tasdik öncesinde maddi ve mali destek vermiş kimseler olduğundan, adeta ödüllendirilmeleri uygun bulunmaktadır.

Bu bağlamda, konkordato mühleti sırasında borçluya yeni kredi veren alacaklıların korunmasına yönelik olarak bu alacaklıların alacağı, malvarlığının terki suretiyle konkordato ve iflasta masa borcu sayılmakta; başka bir ifadeyle imtiyazlı alacaklardan da önce ödenmesi gereken alacaklar haline getirilmektedir. Maddeyle getirilen bir diğer yenilik ise bu sonucun, önceki kanun döneminden farklı olarak ve metinde de açıkça düzenlendiği gibi, komiserin izniyle ifası kabul edilmiş sürekli borç ilişkilerinden kaynaklanan karşı edim alacakları için de geçerli görülmesidir.

Kanunun 294. maddesine göre ise mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tah-sil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Konkordato, geçici konkordato mühletinin verilmesinden önce doğmuş bulunan alacaklar bakımından mecburi olduğundan konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğan alacaklar için takip yapılmasına kural olarak bir engel yoktur. Konkordato mühleti içinde borçluya ödeme emri gönderilemez, haciz konulamaz, satış yapılamaz.

AATUHK na göre Amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa dahi tasdik edilen konkordato amme alacakları için mecburi değildir.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Teminatlı olup da rehinle karşılan-mamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci sıra:

A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,

B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,

C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası ge-reken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

Tasdik edilen konkordato projesi (aksine hüküm içermediği takdirde-aksi konkordato projesinde  öngörülebilir)kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.

Saygılarımızla,
Ali ÇAKMAKÇI | Yeminli Mali Müşavir