Türkiye'de erkeklere askerlik günlerini sorarsanız, insanları kolay kolay susturamazsınız.
Maalesef beni de susturamazsınız.
Ama ben biraz maceralı bir askerlik yaptım.
Piyade okulunda paraşüt kurasına girmek istedim.
Olmaz dediler.
Peki dedim ve bir çektim ki Hakkari.
Bana olmaz diyen Albay A. Molla Ahmetoğlu, çok üzgün bir vaziyette yanıma geldi.
"Böyle olacağını bilseydim, karşı çıkmazdım" dedi.
Ben yine de güldüm.
"Albayım, vatanın her yeri bir değil mi? Ben oraları bir daha nasıl ve ne zaman görürüm ki" dedim.
Meğer Hakkari'de görev yapmış.
Dikkatli ol dedi.
İstanbul'dan Tatvan trenine bindim.
Üç günlük bir yolculuktan sonra Tatvan'a vardık. Göl üzerinden gemi ile Van'a geçtim. Van'a hayran oldum.
Bana göre Van bir dünya cenneti idi.
O gece Van'da Bayram otelde kaldım.
Ertesi gün, Hakkari'ye gidecek otobüse bindim.
Otobüste tek başımayım.
Hem de asteğmen kıyafetli ve silahım milahım da yok.
Başkale'de otobüste oturuyorum. Dışarıda sopalarla millet birbirine girdi. Jandarmalar görününce kavga bitti.
Sabahtan akşama kadar süren 8-9 saatlik bir yolculuktan sonra Hakkari il merkezine geldim.
Birliğe gittim. (Teslim olmadan !)
O tarihte Hakkari'de bir Seyyar Jandarma Alayı var.
Bizi misafir ettiler.
"Gideceğiniz yerleri sonra size bildireceğiz" dediler.
Bu esnada bir genç bir teğmenle tanıştık.
"Gel ben Beytüşşebap komutanıyım benim yanıma gel" dedi.
"Niye olmasın" dedim.
Alay komutanına çıktık. Bize bir fırça.
"Torpil mi yapıyorsunuz olmaz öyle şey" dedi Alay komutanı.
Ertesi gün, ben Yüksekova'ya Ağır Silah Bölük Komutanı olarak tayin oldum.
O zamanki Yüksekova'dan bir takım resimler paylaşıyorum.
İran Esendere sınır kapısı yolundan bir manzara
Yüksekova'nın girişi
Yüksekova'nın kenar mahallelerinden
50 sene önceki manzaralara bakar mısınız?
Bir de bugünkü Yüksekova'ya bakın
LifeBursa | Cevdet AKÇAKOCA